Satiriasis

Aşkın Nefisle Mücadelesi

3.BÖLÜM
Gece gözlerimi ufaktan açmama sebep olan bir sıcaklık tenime bulaşmıştı beni ateşe sürükleyen kombilerin sıcaklığı düşüncesi aklımdan hızla geçerken kanepede tek kişi olmadığımı farkettim , üstelik atletim çıkmış ve bacaklarımda kumaş pantolonumdan eser yoktu. Koridordaki lambanın kırmızı loş ışığı odanın enfes kokusuyla çiftlemiş bir ortam oluştururken kokunun bana sımsıkı sarılan Eliften geldiğini anladım. Beni soymadaki düşüncesi intikammıydı bilemiyorum ama huzurlu olduğu sezebiliyordum sert göğüslerimin koynunda. Üzerine saten kırmızı derin göğüs dokelteli ince askılı bir gecelik geçirmiş onu izlerken nasıl bu tek kişilik kanepeye fizik kurallarını altüst etmiş şekilde sığdık düşüncesi bilinçaltıma komedi gönderirken ince gülüşümü gecenin kırmızı loş hafif karanlığına bırakıyordu ... Elif bu durumu açıklasaydı kesin "sana olan sevgim gökyüzü kadar yüksek , bir kuşun kalbi kadar heyecanlı , ayaklarımı yerden kesecek kadar çoşkulu iken ayaklarımın yerde olması benim uçmama mani olamaz "derdi.

Onu hala çok seviyordum sevme kelimesi her ne kadar onun kulağına gelen hoş bir latife içerikli olsa da benim adamlık duygularım dilime pranga vurur o kelimenin dudaklarımdan dökülmesine zor bela izin verirdi. Ama hal böyle olmasına rağmen söylemekten daha çok hissetirmeyi severdim meselâ onu sevmeyi severdim ama sevdiğimi söylemeyi sevmezdim sarılmayı severdim ama özledim diyemezdim . Her defa Korkakmıyım acaba? soruları bedenimin kalıplı yanlarına çarpıp yere düşsede tekrar canlanır . Aklım bu soyut düşünceleri somut bedenimle çarpıştırır yenen her zaman bedenim olsada bu düşünceler içimde iz bırakırdı. O izleri ise dudaklarım taşır ve ağırlığından sanırım dudaklarımı kıpırtamazdım. Belki de kaldırılması en zor şey seni seviyorumları üst dudağımı alt dudağımdan yukarı kaldırarak çıkarmaktı. Her ne kadar bu üst dudağımı kaldırıp seni seviyorum şampiyonluğunu verirsem Elifin gözlerinde kendimi kesinlikle rekorlar kitabına geçmiş biri olarak görürdüm. Bu kadar zordu söylemek işin enterasan tarafı bir tek onda böyle oluyordu düşünceleri zihnimden hatıralar olarak geçtiği anda Elifin üzerimden aşağı doğru düşme kaymasını hissederken kendimi buldum reflekslerimden kaynaklanan hızlı el ataşım onun baldırlarını sıkıca tutmamı sağlamış , Onun düşüşünü engel teşkil etmesiyle Elifin gözleri aralanıp benim derin mavi gözlerimin içine girmesine yol açtı ; bakışmalarımız kırmızı loş ışığın altında birbirimize sevişiyor gibi ritmik frekanslar gönderirken Elifin nefesi dudaklarımın dolgunluğunda geziyordu; üst dudağımın altından dilini uzatıp dudağımı dilinin tatlı yatağına yatırıp ince dudaklarıyla kavrayarak öpmeye başladı öpüşlerine kuvvet vermek için alt dudağımı onun alt dudağına destek olarak verip öpücükler dünyasının can damarında dolaşıyorduk . Baldırını sertçe tutan avuçlarım kalçalarına doğru okşarken Elifin nefeslerine hafif iniltiler veren bir şehvet yolcuğuna çıkarmıştı. Avuçladıkça onu enfes nefesinden çıkmıyor tenini acıtırcasına kalçalarından bastırarak içime sokmaya çalışıyordum. Benim sağ bacağımı arasına almış şekilde sürtünürken dudaklarımızda nefes boşlugu bile bırakmayarak öpüşüyorduk. Yanımdan karın boşluğuma geçiş yaparken omzundaki askılık koluna kayınca dekoltesi daha da genişledi ve dolgun etkileyici doğal manzarası kalbimin yerinden çıkmasına sebep olurken tesirini kanımın hızla atışlarına gönderiyor ve kanımı aşağılara doğru pompalıyordu. Tüm kaslarımın sertleştiğini Elif elinin içi yüzünü göbek kaslarımdan sert göğüslerime doğru ilerletirken hissettim . Ellerini kalın boynumdan yüzüme geçerek avuçlarına yüzümü aldığı gibi gözlerimin bakışlarında ilerlerken nefessiz kalan soluklarıma nefes olup içime aktı , dudakları seni seviyorum cümlesini dudaklarıma hece hece düşürüyor gibi öpüyor ahh iniltisini dudaklarıma şerpiştiriyorken , iki kalçasını sert avuçlarımla yakalayıp ovalamam okşayışlarıma bırakırken sürtünme kombinasyonuna yardımcı oluyordum , dudaklarım onun seni seviyorum hecelerine seni özledim imzasını atıyordu... Alnını alnıma değdirip çenesinin altından göbek hizam doğrultusunda bacaklarının arasındaki ıslaklığına bakarken benim en sert yerime gözlerime dikip onun sinsi gülümsemesini yakalıyordum . Gözlerim onun gülüşlerini yakalayıp teğet geçerken onun baktığı yere bakınca nasıl oluyorda kalbimi bu kadar hissederken erkeklik yanım bu denli ihtişam içine girdiğini ben hissedemiyordum düşüncesi geçmişti ki , Elifin elini ordaki sertlikte hissettim siyah baksırımın üzerinden ince parmaklarını gövdesinin sertliklerinde gezdirirken boynumu yudumluyor solgun kalbini suluyor gibi içiyordu dayanılmaz bir sevişi vardı ama sonunun nereye gideceğini tahmin etsemde gidişhatı engelleyemiyordum Elifin saçlarını elime dolayıp başını kaldırıp son öpüşümü içtenlikle sertçe bu kadar yeter cümlesinin noktasını koymaya çalıştım. Sonra doğrulup kucağımda kalan Elifin bana sarılmasına izin verdim. Sımsıkı sarılıp kaldı askılık gibi . Beni bırakma der gibiydi hali sırtını sıvazlayıp okşadım saçlarından elimi düşürerek ... Kollarımda takılı kalmış şekilde ayağı kalkınca ince uzun ayaklarını belime doladı ve onu doğruca odasına yatırdım. Başkası olsa onun yerinde sert yapıma uygun acımasızca beraberliğim olurdu ama kalbimdeki O o kadar güzelki sevmenin sonunu getirmek istemiyorum . Bildiğim ve hissettiğim en özel duyguyu onunla yaşarken sonunu getirmek sanki o duygunun biteceğini öngörüyordu. Sevmenin tadı bana göre sonucu getirilmeyen sevişmede saklıydı. Ve ben o tadı böylelikle sadece onda yaşıyordum. Bazı kadınlar erkeğinin rahatlamasını mutluluk olarak görseler de ben nefsin aşka yenilgisi olarak yorumluyorum ve bir gün bu sebeple biter endişesi taşıyordum.