Şeytanın Sağ Sesi

2.6K 17 4
                                    

6.BÖLÜM
Deri siyah koltuğuma tüm omzumun genişliğini ve zihinsel yorgunluğumun ağırlığını vererek ellerimi başımın altında kavuşturmuşken ofisimin camaken tarafından çalışanları buz keskin mavi gözlerimle izliyordum . Didemin bana olan bakışını yakalamamla Didemin başının öne eğip gözlerini kaçırması bir olmuştu.

Farketmedim diye düşünen Didemin bacak bacak üstüne attığı ayaklarının yer değiştirmesi Elifi haklı çıkartıyordu . Resmen kendi güzelliğinin cazibesine çekmeye çalışıyor düşüncesi Elifin söylediği sözlerle birleşip patronluğumun vermiş olduğu ciddiyetimde kayboldu. Masamdaki kablosuz telefondan 112 yi tuşlayıp Didemi aradım . Didem kendisini acil durumu çağrısı gibi gördüğü için bu ofis telefonumu numarasını programlamıştı ; hatırlıyordum o zaman ki gülüşlerimize sebep olan espirileri bile ....
-Alo Didem hanım Yemek hazır mı ?
-Evet Gökhan Bey şuan hazır son kontrolu yapıp size haber vereceğim.
-Arkadaşlar yemeğin hazırlandığı ofise geçsin
-Peki Efendim diyerek kapıtıp tekrar camekandan bana bakıp gülümseyerek son kontrolleri yapmak için çıktı odasından..

İş için bir kaç telefon görüşmeleri yaptığım anda yemek için Didemin sessizce geldiğini sonradan sessizliği bozan nazik sesiyle şöyle seslenirken farkettim-Gökhan Bey her şey hazır arkadaşlar sizi bekliyor  Didemi önüme alarak hafif kırıtışları gö...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İş için bir kaç telefon görüşmeleri yaptığım anda yemek için Didemin sessizce geldiğini sonradan sessizliği bozan nazik sesiyle şöyle seslenirken farkettim
-Gökhan Bey her şey hazır arkadaşlar sizi bekliyor
Didemi önüme alarak hafif kırıtışları gözüme çarpsa bile egomu koruyarak yemeğin hazırlandığı toplantı odasına girdik . Tüm arkadaşlar ayağı kalkmaya çalışırken oturun diye işaret ettim ve masanın başında bana ayrılmış koltuğa oturdum Didemde yanıma oturunca
-Didem Hanım tüm herkes burda değil mi ?
-Evet Gökhan bey Miray hanım hariç herkes burda
-Tamam Miray Hanımı başka bir gün ona özel bir yemek ayarlarız. Derken didem elindeki haftalık programımıza bakıp kağıdın boş tarafına not aldı.
Didem hanımla konuşmam bitince başladım büyük bir ciddiyetle arkadaşlara yönelerek konuşmaya:
-Arkadaşlar öncelikle geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim hepiniz merak ediyorsunuz bu özel yemek neden diye öncelikle şirketimizde kâr etmek amaç değil dedikten sonra çalışanlar şaşkınlıkla birbirlerine bakarken " kârı araç olarak kullanıp sizin ve müşterilerimizin huzurunu sağlamak sözlerimi ekleyince şaşkınlıkları ciddiyete döndü ve devam ettim "İnsanlar ne kadar paraya aşık olursa hırsları ve kıskançlıkları da o kadar artar ve bir süre sonra birilerine zarar vermeye başlayan bencil bireylere dönüşür. Ben sizin samimiyetinize güvendiğim için bu yemeği sizinle beraber aynı ortamda çalıştığımızın göstergesi olarak sundum sözü fazla uzatmadan emeği geçen öncelikle baş aşçımız Suat beye ve bu yemeği hazırlamasında çalışan arkadaşlarımıza ve asistanım didem hanıma teşekkürlerimi sunarım afiyet olsun.. Dedikten sonra yemeklerimizi kusursuz soframızın görünümü harikalar diyarında bizleri dolaştırırken büyük zevkle yiyorduk. Yemek yerken Didem hanımın bana bakışları dikkatimi çekmeye başladı yalnışlıklada olsa siyah topuklu ayakkabısı ayakkabıma değsede anlamamış hissini yemeğimi yerkenki ciddiyetime veriyordum. Bu kız benim kendini kovmayacağımdan emin bir cesareti almış şekilde davranması hoşuma gitmese de elifle geceden kalma arzumu tetikler olmuştu. Oysa Ben Elifi arzularım için değil kalbimde yeri olduğu için seviyordum

Yemeğimiz bittikten sonra Didem hanıma " Senin telefonun şarz cihazı benimkiyle aynı sanırım ben şarzımı evde unuttum senin şarzın varsa benim odaya getirir misin"
-"Evet benim şarz cihazım sizin telefonunuzla uyumlu hemen getiririm "diyerek koridorlardan odalarımıza ayrıldık . Ben odamın deniz manzaralı Ali beyle toplantı yaptığımız küçük ofise geçip dinlenmek için aldığım koltuğu manzaraya çevirdim ve uzanıp denizin görkemli mavisi benim soğuk buz mavisi gözlerimde harika bir duyguyu estiriyordu. Selin için planlarımı tasarlarken kafamda , Didem Hanımın odaya girdiğini kısık bir öksürüğüyle anladım .
-Efendim telefonunuz ?
-Didem zahmet olcak masamda diyerek isminin yanına hanım eklemeyi unutsamda aldırış etmedim .
- Telefonu alıp şarzı odamdaki prize takmayıp küçük ofisimdeki deniz manzaralı camın köşesine takarken neden başını eğilerek arkamdan sarıl hissini kalçalarına veriyordu ki ? Beni deli etmeyi seviyormuydu yada onun olmamı mı istiyordu yada ona ait olmayıp işin stres dolu dakikalarını zevk dolu anlarına mı çevirmek istiyordu ? Yada hepsini bıraktım bu doğal halimiydi ? Anlamam için tek bir yol vardı doğruldum prize takıp telefonu sehpaya koyarken dikildiğinde sırtı arkasında cüsseli olan ihtişamlı gögüslerime çarparken kalçaları da önüme çok yakıştığını hissettiğini düşünsem de irkildi birden:
-Ayyy korkuttunuz beni Gökhan bey
- Emin misin ? diye bir soru ile karşılaşınca
Yüzünü bana dönerek - Emin olmaya bilirim de diyerek ellerini gömleğimin yakalarını düzeltirken kırıtarak konuşmasıyla karşılaştım.
Üstelik bu durum cazibeliğini artıyordu ve ekledi " bugünkü konuşmanız harikaydı bayıldım sözlerinize derken gözleri ve bedeni, gözlerimin keskin buz maviliğinde eridiğini hissettiren ve kendini benim tenime yaklaştıran çekici bir davranış sergiledi.
- Öyle miydi diyerek gözlerine yakınlaşıp tek kolumu beline dolayınca kırmızı dudaklarını dudağıma öp der gibi bir halde uzattı .
Ben öpmek istemediğimi Elifi düşünce belinden elimi çekerek anlatmaya çalıştım ama o elimi tutarak beline tekrar uzattırdı istekli bakışları ve davranışları beni delice tahrik etsede kalbim yapma diyordu. Sonra şeytanın sağdan yanaşması gibi Elifin şu sözü aklıma geldi "kaşıyanı kaşıyacaksın" ve tuttuğum gibi kucaklayıp sırtını duvara çarparak dudaklarına yapıştım ayaklarını belime doladı kuş gibi hafif geliyordu kollarımda deli gibi tüm arzularımı dudaklarına boşaltıyordum ; soluksuz öpüşlerim nefesini kesmiş ohhhh iniltisi nefes verme niyetiyle istemsiz zevkin verdiği anlık bir duyguyla çıkmıştı. Deli gibi öperken bir yandan gömleğinin diğer üsten açık olan iki düğmesinden açmaya devam ettim ve sağ göğüsünü sert avuçuma alıp sağ göğsünün üzerini yudumlar gibi emerken kırmızı dantelli sütyenin askılığı , açılmış olan gömleğinin göstermiş olduğu tatlı omuzlarını okşayarak düşerken sıyrıldı ve sağ göğüs ucu istemsiz onu duvara sıkıştırmanın basıncı ile özgürlüğüne ulaşmıştı , dilimi göğsünün ucunun altına sokarak dudaklarıma alıp deli gibi emmeye başaladığımda elleri saçlarımı zevkten dağıtıyor, kıvrım kıvrım sert güçlü kollarımda eriyordu ki Telefonum çalmaya başlayınca ateşimize birden soğukluk girdi ve onu olduğu yerde bırakıp telefonuma dikkat kesildik . Sonra üzerini düzelt diye emir verdim Dideme . Didem hiç konuşmadan yüzü kırmızılaşmış halde sütyenin askılığını omzuna alırken gömleğinin düğmelerini ilikliyordu ve ben de telefona cevap verdim arayan benim eski arkadaşım mimar Denizdi. Yeni ekleme yapacağımız ofisin projesi hakkında sorular soruyordu ki Didem üzerini düzeltmiş tatlı dudaklarını ısırarak küçük kızların sağa solo sallanarak şımarıklık görüntüsünü gözlerime sunuyordu ve ben telefonda Deniz ile konuşurken kolumu onun beline dolayıp onu göğsüme yasladım ve görüşme bitince Didem bana teşekkür babında yanağımdan öpücük bırakıp izin isteyerek çıktı . Ne yaptığımı ben de çözemedim ahh şu şeytan nasıl da hislerimi tetikliyor resmen tuzağına beni çekip yatırdı amk lanetlisi diye küfürleri saydırırken saatin 4.35olduğunu telefonuma bakınca anladım ofisteki son düzenlemelerimi yaparak odadan çıktım Didem gülümseyerek bana iyi akşamlar Efendim dedi .
Ben de iyi akşamlar asistan diyerek kelimenin üstüne basa basa söyleyerek gülümsedim .

SatiriasisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin