Ruhuna Giydirmek

2.1K 5 0
                                    

13.BÖLÜM
Arabayla Selinin evinin yolunu tutmuştum , saat kaç diye bakarken telefonuma birden telefonumun ekranında Selin yazısı çıktı merak etmesi normaldi çünkü saat altıyı geçirmiştik çoktan
-Aşkım nerdesin sen saat kaç oldu haberin var mı ?
-Özür dilerim Selin işler uzadı biraz bu yüzden geçiktim. Sen aşağı in ben nerdeyse geldim .
-Peki bekliyorum ben dedi kızgınlığı dinmiş halde

Evinin kapısına ulaşınca Selin elinde tel dalgın olduğunu gördüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Evinin kapısına ulaşınca Selin elinde tel dalgın olduğunu gördüm. Arabamı farkedince hızlı adımlarla yaklaşıp hızlıca arabama donmuş vaziyette bindi. Elini tutup yanaklarından öptüğümde üşüdüğünü hissettim ama bunun yeterli olmadığını düşünüce yüzünü tutup dudaklarını öpmeye başlamamla onun eli benim enseme dolanarak hiç öpüşmeyi kesme der gibi öpüşlerimi dudaklarının emişiyle tutmaya çalışıyor sımsıkı kendine doğru beni çekiyordu . Dudaklarından ayrılıp gözlerimi onu gözlerine özlemle bakarken sanki o geceyi hatırlamış gibi bu sefer kendisi benim dudaklara yapışıyor ve başını yan yatırarak içime seni almak istiyorum öpücüklerini bana gönderiyordu.
Nefes nefese kaldıktan sonra
-ohhh be aşkım fena özlemişim seni iyi geldi bu canım sıkkındı biraz derken ben arabayı hareket haline getirmiştim .
- hayırdır ne oldu ? Diye sordum meraktan
-Rüya ortalıklarda yok kime aradıysam nereye gittiysem bulamıyorum sanki yer yarıldı içine girdi kaşar orospusu .
- Çalıştığı yere gittin mi peki ?
-Evet kız bir haftadır gelmemiş hiç ?
-Gerçekten bu işin içinde bir iş var yakını akrabaları ailesi nerde ?
- Denizli de oturuyorlar onlar ama numaraları yok sadece evlerine bir kere gitmiştim
- Tekrar oraya gitsek hatırlar mısın ?
-Hımmmm galiba, sanırım hatırlarım ya
-Hafta Sonu beraber gidelim pazar günü olmazsa çünkü ben de merak etmeye başladım iyice , artı gerçekler ortaya çıkar
- Sen hala bana güvenmiyorsun değil mi ?
-Ya güveniyorum da ne bileyim içimdeki garip seslere yerimde sen de olsan sen de hak verirsin
-Doğru yeteri kadar güven veremedim sana sende haklısın dedi tribe girerek .
Alışveriş merkezine gelip park yaptıktan sonra elimi Selinin beline dolayıp yürüyen mervidivenlerden yukarı çıkmaya başladık Selin yüzümden gözlerini ayırmıyor ve kollarımın altından sanki onu çıkartacakmış gibi bana yapışmış bir halde yürüyorduk . Çeşitli alışveriş mekanlarını dolaşıp hanım efendiye güzel bir elbise alma telaşına sanki ben girmiştim. Onda ise bu havadan hiç eser yoktu benimle bu şekilde dolaşmayı ona alacağımız elbisenin içinde olmaktan daha mutlu geliyordu.
Neyse ki sonunda onun gönlüne ve ruhuna göre bir mağaza ile karşılaşınca içeri girdik . Gerçekten göz bebekleri bayram edercesine etrafımızda prenseslerin giyebileceği tarzda model elbiseler vardı.
- Selin bu elbiselerin bir taksiti bile senin yırtılan elbiseden pahalı çıkar diye dalgaya alınca
- Valla onu bunu bilmem istediğimi alacaktın öyle söz verdin dedi ciddi ciddi .
- Tamam Tamam hadi bakalım şöyle neler var daha bakalım" diyrek etrafa bakıyorduk .
Bu mağaza diğerleri gibi yoğun bir yer değildi bunun tek sebebi de etiketteki fiyatların yüksek oluşuydu sanırım. Ve zaten görevlilerde çok fazla değildi; bir kaç kadın ve erkek görevli vardı . Tabi Selin bize gelen kadın görevliyi kıskançlık gözüyle bakıp göndermeseydi biz şimdi yalnız değil ve şuan elbiselerini sürekli değiştirip bu bana nasıl olmuş diye beğenmeyip başka bir elbiseyi deneyen Selinle can sıkıcı bir modda olmuyacaktık. Selinden daha çok elbise modelleri dikkatimi çekiyordu neden bilmiyorum ama sanırım selinin sözleri içimde ona karşı güven duygusunun valizlerini hazırlayıp gitmek üzere olduğunu hissediyordum. Elime aldığım bir elbisenin kumaşı çok hoşuma gitti elimde eridiğini hissediyordum ; çok farklı bir insanın karakterini taşıdığımdan eminim çok zeki olmasamda hislerim bakışlarım bazı şeylerin güzelliğini görebilme kabiliyetine girmiş bir kişiyi içimde barındırıyordu. O dokunduğum kumaşta da kendimi buldum; çok tatlı bir zevki parmaklarımı uyuşturarak içimi okşadığını hissediyordum.
-"Selin birde bunu dene "
-Tamam bir saniye şunu çıkartıyorum derken ben de üzerini değiştiği kabine girince şok oldu . Karşımda siyah iç çamaşırlarına sahip çıplak bir ten, gözlerinin yeşil mavi karışımı rengi ile siyah koyu sacların arasından gelen şaşkın bir bakışı beni değişik hislerin yolculuğuna çıkarmıştı bile
-Gökhan deli misin sen ? Sözlerine itiraz içeren bir cevap beklemesine rağmen
-Sen deli yanlarımı daha tatmadın yavrum diyerek elimdeki elbiseyi askılığa asıp yüzünü sıkıca ellerimin arasına alıp gözlerinin içine içine bakarak dudaklarına birden yapışınca nefeslerimi dudaklarından içine akıtacak şekilde emiyor dilim dudak içlerinde dolaşarak daireler çiziyor, yalayarak emiyordum sonra aniden onun sırtını bana döndürdüm yüzünü aynaya cevirdim Selinin şaşkınlıktan gıkı bile çıkmıyordu Bacaklarının arasına dizlerimi sokup ayak uçlarımın dış kenarı ile onun ayaklarının yanlarından vurup iyice bacaklarını ayırdım. Harika iç çamaşırlarının desenleri ve sütyeninin kopçeleri tatlı omzuna uzanan saten askıları teninde çok güzel bir dantela örmüş gibi görünüyordu. Böyle muhteşem bir manzaraya kabine düşen ışıklar süzmesi O senindir istediğini yap havası oluşturmuştu. Saçlarını sol bileğime dolayıp arkaya doğru başını çekerken kalçasına hızlı bir tokat atıp avuçlayıp kalçalarını dikleştirmesini istedim ilk vuruşta anlamaması hoşuma gitmeyince biraz daha sertçe vurunca
- "Ahhhh Gökhan canımı açıtıyorsun "sözlerine karşılık ben de sert bir emirle "dikleştir kalçanı lan "diye karşılık verdim
Korkusundan mı yoksa kızgınlığımdan mı emrime itaat etmişti bilemiyordum ama dikleşen kalcası harika görünüyordu . Saçlarını toplayıp boynundan emmeye başlayınca Selin çoktan gözlerini kapamış kendini zevk havuzuna bırakmıştı bile. Dudaklarım boynunda soluklarımı vere vere o zevkin havuzunu aşağılara kadar indirdiğini hissediyordum. Ense kökünden boyuna ordan tatlı omuzlarına doğru akıyordum. Dilime rahatsızlık veren askılığı dudaklarımın arasına alıp dişlerimle kavrayarak omzundan kollarına doğru sıyırırken diğer askılığının altına parmaklarımı sokup diğer omzundan da sıyırdım .
Hangi omzundan askılığı düşüyorsa o kolunu serbest bırakıyor daha rahat soyulmasına izin veriyordum. Parmaklarımla kopçesini açıp sütyenin yere düşmesiyle arkasından pençelerimi dolgun göğüslerine geçirip avuçlarken onun boynunu emiyor soluklarımı kesintisiz bir esinti ile boynundan kulak memelerine kadar gönderiyordum. Zevkten kendini bana resmen dayatmış sertleşen erkekliğimde sürtünüyor dikleşen kalçaları ona zevk vermeye çalışırken daha çok zevk alan Selin olup nefesime boynunu salarak eriyordu.
Onun boynunu büyük bir iştahlıkla sömürürken elleri pantalonumun üstünden erkekliğimin dikleşen gövdesinde kafasını okşamaya çalışıyordu. Elim gögüslerinden okşarak göbeğinin üstünden kadınlığına götürüp zonkladığı yerlere sert uzun parmaklarımı dokunduruyor ve inilitisi hızlandırmaya başlamamıştım bile.
Ellerini aynaya dayatıp kalcaları hizasında kendimi geri çekip iç çamaşırını bacaklarından sıyırarak yere düşürüttüm , ayaklarını iç çamaşırından kurtarınca ben de askılıktan o yumuşak harika dokusu olan elbisenin fazlalığını koluma dolayıp avuç içine kalan diğer kısmı dolamıştım ki o kumaşın parmak uçlarımdan içime akıtan etkisi selinin bana verdiği etkiden fazla olduğunu söylemem yalan olmazdı.
Kumaşı elime geçirmiş şekilde onun çıplak bedeninde gezdirirken o etkiyi Selinin teninde gezdirmeye başlamıştım öyle sürüyordum ki sanki onu baştan aşağı o kumaşla yıkıyorum gibi hissediyordu. Arkasından sarılıp göğüslerini okşuyor Ve o kumaşla göğüs uçlarını kumaşla sarılmış parmak aralarında sıkıştırıp sıkıyor dayanılmaz lezzetin içerinden geçirtiyordum.
Ardından göbeğini okşarak kumaşı bacaklarının arasına sokup okşamaya başladım kadınlığına parmağımda sarılı o harika kumaş ile iç derinliklerinde dolaştırıp içine içine ilerletip çıkartırken ahhh sesi hafifce yükseldi ve aynı anda baldırlarındaki titremesine öyle şahit oldum ki resmen deli gibi teni gerilip kendini salmıştı.
Nefes nefese kalmış olan Selin ne yaptın sen bana böyle cümlelerini soluklarının arasından eriyerek söylendi.
-Bu elbise hoşuma gitti bunu alıyoruz dedim hiç giydirmeden .
- Benim de diyerek Selinin aynadan gülümsediğini gördüm .
Ben onu rahat bırakıp kabinden çıktım . O da elini yüzünü saçlarını ve üstünü düzeltip çıkınca o elbiseyi askılıkta bırakıp aynı model yeni bir elbiseyi aldı ve parasını ödedikten sonra mağazadan çıktık.

SatiriasisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin