Kıskançlığın Sonu

3.4K 24 0
                                    

4.BÖLÜM
Bir kadının güzelliği, yüreğinde saklı olması kadar güzel başka bir güzellik varsa; o kadının dış görünümü ve dış görünüme parelel yaşadığı ortamdı bana göre.. Beni benden alan o güzelliği nefsime hitap etse de onun iç dünyası kesinlikle aşık olma hissini veren bir karakterlik özgüsünü bana ulaştırıyordu. Onun bana olan kadınlık hislerinin uyanmasının tek sebebi; seni hala seviyorum duygusunu içinde barındırmasıydı.
Elifin odasından ayrılmak üzereydim ki arkamdan kelimelere yalvarma hissi veren bir ses içimi titretti:
- Gökhan yanımda uyusan olmaz mı ? Sadece uyu benim için bu bile yeter .
-Elifim uyumalısın, yarın işe gideceksin erkenden senin uykusuz kalmanı istemiyorum.
Elifim demiştim istemeyerek de olsa; içim istediği için söylemişti, aklım istem dışı bir iyelik eki koydu isminin sonuna, böylelikle kalbim onun bana ait olduğu hissini, dilime aklımdan önce ulaştırmıştı.
- Ben yarın işe gidemiyeceğim dedi sessizce ve yorgunca
Yaklaştım yatağının yanına oturdum ve şaşırarak sordum
-Hayırdır ?
-İşten çıkarıldım
- Nasıl olur ? Sen bu işte tanıdığım günden beri en profosyonel iş kadınısın, seni işten çıkartmaları garip
- Gökhan lütfen şimdi bu konuyu konuşmak beni daha da üzer. Diyerek kalın bileğimi kavrayıp yarı çıplak bedenimi çekmesini istemsiz izin versemde, yüreğim yine onun istediğini yapma şuurunu yakalamış, bedenime ona yakınlaşması için yön veriyordu . Yanına uzanınca başını göğsüme koyup sarıldı.
-Gökhan beni kollarının arasında yaşama heyecanını hep yaşat; biliyorum zamanında seni çok kırdım döktüm ama sende biliyorsun benim kıskançlık sebebim hep akrep burcu yüzünden.
-Elif suçu hep sen başkasına at zaten ne alaka akrep burcu o senin karakterinle özdeşmiş işte .
- Öyle deme ama benim elimde değil deliriyordum o zamanlar senin iş yerindeki o kızların seninle yalaka yalaka konuşmalarına özellikle şu asistanın Didemin saçını başını yolasım geliyordu.
- Didemim mi ? Yok artık daha neler üstelik kızın nişanlısı var yani ait olduğu bir yeri var
- Ne yani bir yere ait olmasa sana mı ait olacaktı ? Bu mu yani düşüncen .
Sinirlerim iyice gerilmeye başlamıştı susacağı da yok gibiydi kıskançlık duyguları yine tatlı dudaklarını galeyana getirmiş durmadan kıpırdatıyordu. Sinirin vermiş olduğu sertlikle saçlarını kavrayıp o dudaklara yapıştım nefessizce öpuyordum onu, tüm sertliğimi ince dudaklarında kıvılcımlara dönüştürdüm.Onu ateşlere sürükleyip kıskançlık duygusunu erittiğimi hissediyordum . Yaklaşık 3 dk kadar kesintisiz öptüm ve dudaklarından ayrıldığımda dudağımın öpmesi sonucu çıkardığı şapırtı ile elifin kıskançlık kelimelerini sonlandıran ohhhhh sesiyle bitmişti.
- Bana ait olan tek bir şey var o da sensin bu böyleydi hep öyle ve öyle olacak...
- Seni seviyorum adamım bu böyledi hep öyle kalacak diyerek gülümsedi ve tekrar kendi isteğiyle dudağımdan öperek içime bir aşk tohumu ekti, başını göğsüme yasladı ve saçlarını okşamamdan çok hoşlanırdı, hatta bir ara uyudu zannederek saçlarını okşamayı bıraktığım da gözleri kapalı halde, yüzü göğsümde elimi tutup tekrar saçlarına bırakmıştı ; tebessüm ettim onun bu samimi bir o kadar komik davranışına.
Huyu gibi kendi güzelim benim ne kadar da tatlı ben nasıl kafasızlık yapıp başkasıyla nişanlanmayı düşünebilmiştim . O kadar mı kırılmışım ya da nefret etmişim onun sözlerinden . İnsan birini severken başkasıyla evlenme düşüncesine nasıl girebilirdi , aklımın almış olduğu yanları olsa bile yüreğim buna nasıl razı geldi hiç anlamadım. Elifin dediği gibi sanırım gerizekalı öküzüm ben ... yerim ben onun ağzını ne kadar güzel yakışıyor o dudaklara, derken dudaklarını seyrederken dokunuyordum parmak uçlarımla.
Onu okşayıp severken uyku moduna girmiştik resmen eski anılarım ona sarılmam ile güncellendi. ona karşı yine senkronize olmuş bir mutluluk yaşıyordum..
Düşünceler, hisler ve hayaller öyle ritmik bir ninni gibi geçiyordu ki uyuyup kaldığımı farketmemiştim.

Sabah gözlerimi açtığımda elimi gözlerim kapalı karyolanın soğuk üzerinde gezdirince anladım ki Elif çoktan kalkmış. Ve başımı yorgun bir halde kaldırdığımda saatin saat 9 olduğunu görünce içimi hemen endişe sarmasına rağmen işimin sahibi olduğum için içime rahatlama düştü. Doğrulup Elifin pantolonumu ve gömleğimi üteleyip aynasının önündeki sandalyeye astığını görmeme rağmen odadaki banyoda elimi yüzümü yıkayıp çıktığımda Elifin odaya girdiğini ve karşımda yine o güzel gülüşü ile dikildiğini gördüm.
- Günaydın Gökhan dedi sevinç içerikli gülümsemesiyle .
- Günaydın Elif çok hızlısın diyerek keskin buz mavisi gözlerimle sandalyedeki pantolon ve gömleği işaret ettim .
- Onlar ne ki kahvaltı bile hazır hadi giyin mutfakta bekliyorum diyerek teşekkür etmeme fırsat vermeden odadan ayrıldı.
Giyinip mutfağa gelmeden kahvaltıda menemenin olduğunu kokusundan anladım. Elif Ela tatlı gözleriyle bana bakarak yer gösterdi oturmam için.
-ımmmm mis harika görünüyor yine döktürmüşsün Elif hanım
- Eee ne kadar dışarda çalışsam da evimde yemeğimi de en güzel şekilde yapmayı rahmetli Annemden öğrendim.
- Allah rahmet eylesin hakikaten Ümit babam nerde neler yapıyor ? Sorusunda babam kelimesini kullanınca Elifin hüzünlü bakışları gülümsemeye bıraktı.
- Babam biliyorsun balık tutma hastalığı var ; selim diye bir arkadaşı vardı emekli olmadan birlikte çalıştıkları yerden . İşte onunla bir tekne ve bir yazlık aldılar Marmaris'teler orda beraber yaşıyorlar. Belki ben de onların yanına gidebilirim artık bir işim de yok zaten babamın yanında kalırım.
- Olmaz öyle şey Didem yakında evlenecek gel benim şirkette asistanım ol hem senden daha iyisini bulamam .
- Gökhan iyi misin Selin beni orda görse sana olmadık laflar söyler canın sıkılır yok olmaz.
- Tabi ben dün gece o kadar cümleyi kuyuya salladım hiç dinlemedin mi beni ?
- Ya dinliyordum en son selinle olmayacak gibi bir şeyler söyledin arkadaşı falan varmış buluşmuşsunuz...
- Buluşmadık Elif nerenle dinliyordun beni Allah Allah sadece karşılaşmıştık dedim
- Ya Gökhan benim zaten sinirlerim gerilmiş üstelik zar zor ayakta duruyordum ve işten çıkarıldığım için çok üzülmüştüm onu bırak iftiraya maruz kalmak nasıl bir şey biliyor musun ?
- Valla sen az bana iftira içerikli kıskançlıklar atmadın özellikle Didem meselesinde.
- Ya ben sana ziyarete gelmeden önce kapıdan tam girerken bankamı görünce çek aklıma geldi onları bozdurup öyle geleyim diye düşünürken Didemle karşılaştım onu baştan aşağı süzdüm ve namuslu kız edasına bürünmüş bir giyimi vardı sonra senin odaya girerken gömleğinin üst iki düğmesi açıktı bunun manasını sadece bir bayan çözebilir. Bu kızın sana karşı ilgisi var kesinlikle sen de yüz veriyorsun tabi o yüzden bunlar yüz buluyor. bak şimdi resmen Selinin kıskanma duygusunu ben üstlendim aman ya bana ne ... Ne yaparsan yap kimi alıyorsan al iş yerine ben gelmiyorum ... Diyerek kaşlarını çatıp sinirli bakışlar yollasada derin buz mavisi gözlerime; o gözlerde yine sinirlenmemi görünce "hadi kahvaltını yap" diye ince bir ses tonuyla lokmalarımın ikincisini almıştım ki iştahım kaçtı ve ağzımda lokma varken ayağa kalkıp mutfaktan hışımla çıkıp çeketimi paltomu askılıktan alarak evden giymeden dışarı çıktım. Elif adımı bir kaç defa tekrarlayarak arkamdan ses verdiğini duysamda aldırış etmedim önceden düğmesine basmış olduğum asansör gelince içine girdim .. Elifin buğulu görüntüsü kapıdan tam çıkarken gözüme değsede ben çoktan asansöre binmiştim ...
Kıskançlık karakterim gereği en çok uyguladığım bir davranış olsa da neden onun bu kıskançlık sözlerine dayanmıyordum . Oysa Sevginin göstergesiydi kıskançlık biliyordum ama onun kıskançlığı içimi acıtıyordu dayanılmaz olduğunda sessiz ve yalnız kalmak benim için alışkanlık olmuştu zaten ayrılığımızın en büyük sebebi de bu kıskançlıklar değilmiydi.
Park halinde olan arabama yaklaşmadan uzaktan kumanda ile açtım ve yaklaştım hızlıca kapısını açıp arabaya bindim. Çeketim ve paltomu ne ara giydiğimi bile hatırlamıyorum ; onunla alakalı düşüncelerimi beynimi yediğinden beri ne yaptığımın farkında olamıyorum.

SatiriasisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin