21.BÖLÜM
Olayların o kadar etkisinde yaşamıştım ki hayallerimde yaşadığım yerlerin özelliklerini bile tanımlıyordum. Ahmet hoca pür dikkat kesilmişti onunla beraber annemde etka amcada başlarında kuş varmış gibi dinliyorlardı. Nerdeyse tüm kabus ve halüsinasyonları anlatmıştım.
Ahmet Hoca derin düşüncelerine daldı ve çantasının fermuarını açıp içinden saman ve ucları hafif yanmış halde müzede sakalanacak tarzda bir kitap çıkardı. Kitabın kalınlığı bilek kadardı.
-Bana bir tas bir tülbent ve biraz su getirin dedi. Sonra elini cebine atıp telefonundan birşeyler yapıp
-sanırım kıble bu tarafa doğru namazlığınız var mı ya da temiz bir şeyler .
-Dilek hanım namazlık da getirin gelirken dedi annem.
Namazlık geldikten sonra namaz kılmaya başlamıştı ilk defa namaz kılan birini görüyordum hareketleri biraz tuhaf komik gelsede asaleti hissettiren bir yanı vardı. Bu durumdan rahatsız olduğumu hissettim lavaboda anlattıklarımın tesiriyle yüzüm kızarmış suyun serinliği yüzüme çarparak yıkadım.Ahmet hoca da masanın üzerindeki tasa yarıya gelecek kadar su doldurdu ve üzerine tülbent gibi bez ile kapadı Sonra çantasından bir kibrit parçası çıkardı elinde tutmaya başladı. Ağzı yine anlamadığımız manasız kelimelerle mırıldanmaya başladı sonra durup tülbenti kaldırıp tasın içine baktı . Biz de şaşkın şaşkın onun yaptığı bu hareketlere bakıyorduk hatta bana bir ara gülme geldi zor bile tuttum kendimi.
Sonra tekrar mırıldanmaya başladı Ahmet Hoca bittikten sonra örtüyü kaldırıp bakınca birden kendisini geri çekerek
-Müslüman mısın ? Diye ortaya soru attı . Kime sormuştu ki bu soruyu "ben müslümanım "diye sazanlayınca.
Ahmet Hoca eliyle şşşş dedi susmam için sanırım , ben değildim muhatap anneme baktım etka amcaya baktım. Etka Amca kulağıma eğilip
-Konuştuğu kişi Cin dedi
-O ne etka amca dedim merakla
-Sonra konusuruz dedi konuyu kapatırcasına.
Ahmet Hoca konuşmaya devam ediyordu:
-"Yardıma muhtaç bir genç var bana Allahın izniyle yardımcı olur musun ?
Ahmet hoca kendi kendine konuşuyor deliler sınıfında yalnız olmadığımı hissediyordum.
Sonra Ahmet Hoca ayağa kalktı birden sonra yürümeye başladı merdivenlere doğru ardından merdivenlerden yukarı çıkıp direk beni odama girdi aynamın olduğu yere gelip aynanın arkasından bağlı bir kağıt parçası çıkardı sonra yatağımı kaldırıp döşeğin altından buna benzeyen ayrı bir kağıt parçası daha ; çok şaşkındım .
kim koydu bunları buraya annem de çok şaşkın koluma girmiş korktuğu belliydi. Endişelenmeye başladım annem kadar bende çünkü benim odama benden başka annem ve dilek hanım girer .
-Dilek Hanım sizin böyle şeyden haberiniz var mı ? Diye sordum
- valla beyefendi ben sadece temizlik ve ortalığı toparlamak için geliyorum
Ahmet hoca banyoya girip ordan da buna benzer bir şey buldu ve yine anlamadığım kelimelerle mırıldanarak aşağı salona geçtik .
Tek tek içlerini açıyorduk içinden pis kokmuş acayip şeyler çıkıyordu nal tavuk bacağı tırnak kıllar ufalanmış hamurumsu gibi şeyler vardı ; o kadar iğrençti ki kusacağım gelmişti sonra ahmet hoca beni çağırdı sandalyeyi çekip karşıma oturmamı söyledi. Çok heyecanlanmıştım ve birazda korku sardı bedenimi.
Sonra o kağıtların içinde yazılar vardı ve her bir kağıt üzerinde olan yazılara bakarak temiz bir kağıda düzenli olarak yazıları geçiriyordu . Türkçeyi bırak Latince bile değildi yazdığı şeyler .
Sonra temiz A4 kağıdı nın üzerine bir üçgen çizdi ve üçgenin ortasına daire ve dairenin ortasına da benim adımı yazdı ve adımın bitişiğine Selin yazdı .
Çok şaşırdım ahmet hoca selini nerden tanıyor ki ? Onun ismi hiç geçmemişti konuşmalarımızda sadece kabus meselesini anlatırken kullanmıştım .
Ahmet Hoca en son üçgen çizdiği kağıt hakkında konuşmaya başladı :
- öncelikle nasıl başlasam bilemiyorum ama Gökhan kardeşimize büyü yapılmış.
-Nasıl yani hocam dedi annem
-Aysel hanım bu büyünün ismi odkara aşk büyüsü yani aşık olmasını istediğin kişi için yapılır ama burda enterasan bir şey var . Normal şartlarda bu kağıdın tamamı yakılır bu büyüde ama burda üçgenin etrafına kadar yakılmış . Ve işin en ilginç tarafı bu karabüyü olmasına rağmen başk bir büyü ile birleştirilmiş . Bir taraftan selin ve gokhan birbirlerine aşık olunması için yapılmış ve onun üzerine de şu kağıttaki türkçe ifadeyle 505 rakımı üzerine işlenmiş . Sanırım bu büyüyü çevrenizdeki yakın insanlar yaptırmış. Selin bu büyüyü yapanlardan biri ama diğer büyü kime ait ve kimi için tehdit oluşturuyor öğrenmemiz gerek. Bunun içinde gökhanı hipnoz edip onu uyutup uykusunda gezdirip o kişinin ismini bulmaya çalıştıracam ama bu çok riskli yani işin ucunda ölüm bile olabilir .
- ölüm mü bilmediğimiz şeylerden dolayı biz kendimizi böyle saçma şeylerin içine mi atacaz yani ve sonu ölüm .... benim tek varlığım var onu da kaybetmek istemiyorum.. Diye ağlayarak konuşuyordu annem .
- Anne o kadar şeyler nerden geldi bunların hiçbiri boş değil ve Ahmet hoca ya güveniyorum bilmiyorum ama bunu hissettim diyerek annemin yanına gelip elinden tutup sarılıyordum.
Ahmet Hocanın karşısına geçtim tekrardan
"hocam ben hazırım " dedim kendimden emin bir şekilde .
-Bu hipnoz seni canlı tutarken ruhunun bedenden ayrılacağını göreceksin ve orda bana olup biten herşeyi anlatacaksın dedi ciddi ciddi.
Sonra tesbihini çıkartıp ona bakarak beni odadan soyutlamaya çalışıyordu sürekli tesbihin sallanışı esnememi getirdi. Sonra birden gözlerim kapandı. Ama Ahmet hocanın sesleri kulağıma geliyordu .
-gözlerini açtığını hisset dedi sessizce
Gözlerimi açınca etrafım kap karanlıktı yine sonra ayağa kalktım , hafif bir sis bulutu gibi bir şey etrafımı sarıyordu sonra birden karşıma korkunç bir tipi olan kafası kocaman yüzü çirkin mi çirkin küçük boylu cüce çıktı . Ahmet hocayla irtibatım vardı sesini duyuyordum .
-Hocam burda önümde korkunç bir cüce var
-onu takip et dedi kesin bir kararla.
Cüceyi takip etmeye başladım etrafımızdan hızla geçen uğultular ve esintiler tenime değdiğini hissediyordum sonra bir merdivene geldik çok enteresan bu merdiven bizim evdeki merdivene benziyordu resmen aynısı dedim içimden .
Bir taraftan korkuyordum diğer taraftan meraklı meraklı adımlarımı ilerletiyordum .
merdivenlerden çıkmaya başladık koca kafalı cüceyle merdivenin ortasında siyah bir kedi yayılmış uyuyordu onu ordan kovalayıp üzerine basmadan geçmiştik . Merdivenlerin başına geldiğimizde Aman Allahım bu da ne böyle burası bizim ev ve ahmet hoca annem etka amca dilek hanım aşağıda yuhh benim ne işim var orda ben de orda oturuyorum benden kaçtane ben var böyle ellerim titremeye başlamıştı korkudan nasıl olur bu diye çıldırmak üzereydim koşa koşa merdivenlerden inip annem başta olmak üzere ordakilere el salladım beni göremiyorlardı sandalyede oturan kendime baktıysam da anlam veremedim ve kendime dokunduğumda " hhhohhhh" diye ses vererek uyandım bir baktım etrafım normal hayata dönmüş annem hemen yanıma gelmiş başımı okşamaya başlamıştı. Ne oldu bana böyle hocam
- Sakin ol sadece senin ruhunu bedenden ayırdım bu uyku modunda bazı rüyalarda boyledir . Peygamberimiz de miraça çıktığında böyle bir şey yaşamıştı. Ama onunkisi hem ruhen hem bedenendi. Seninkisi sadece ruh olarak; bunu yapmalıydım. Çünkü o cüce düşündüğün kişi bize yardımcı olacağına söz veren bir cin ; yardımcı olmazsan elimde tuttuğum bu kibritle yakacağımı söylemiştim. Bu yüzden bize yardımcı oluyordu .
Ahmet hoca her ne kadar mantık ve fizik dışı konuşsada ben ona güvendiğimi hissediyorum ama annem hiçbir zaman güvenmiyordu iki ara bir derede kalmıştım ama bir yandan bu gerçek gibi olan kabuslardan kurtulma şansım vardı ve bir yandan da ölme ihtimalim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satiriasis
Romanceİlk deneyim Her türlü karışıklığın içinde buz rengi mavi gözlerinde bir aşkı bulduğunu zanneden adamın karşılaştığı tehlikeli oyunlara karşı dirineşi +30 KİTABIN BÖLÜMLERİNİ OKURKEN ÖNYARGILI BAKARSANIZ BAZI DURUMLARI FARKETMENİZ ÇOK ZOR OLACAK