Aynı Kederi Paylaşma

1.3K 8 0
                                    

17.BÖLÜM
Kanalları ve saçma sapan gece izlemeyenler için gündüz vakti izlesinler diye sunulan dizileri belli aralıklarla izledikçe canım sıkılıyordu. Telefonu elime alıp Selini aradım telefon çalıyor ama açmıyordu. Sinirimden kendimi kontrol edemediğim o davranışımdan özür dileyecektim. Ama ne yazık ki açmıyordu. Dilek hanımda önüme bir kaç atıştırmalık aparatlar getirmiş onları can sıkıntısıyla çeşitli düşüncelerle yiyordum. Sonra Selin telefonu açmayınca Dideme mesaj attım "Mirayı bıraktıktan sonra bana gel " diye .
Aradan bir iki dakika geçtikten sonra "ok ;) " şeklinde bir yanıt verdi. Bu göz kırpma sanırım "seni anlıyorum merak etme iyi yaptın beni çağırmakla " manası taşıyordu. Aradan 15 dakika geçmedi telefonum çalmaya başladı arayan Didemdi
-Alo didem geldin mi ?
-Gökhan gökhan ne olur biz kaza yaptık bize yardım et diye çığlığını duyunca hemen doğruldum.
-Ne oldu size ? telime çabuk konum gönder Didem diyip kapatıp ayağımın acısını hissetmeden ve merdivenlerden düşerim tekrar korkusu bile aklıma gelmeden yukarı çıkıp hemen elime ne geldiyse hazırlanarak tekrar aynı hızla arabanın anahtarını alıp evden çıktım. Bahçeye çıkınca Serhat abiye seslenip
-Serhat abiii !!!! Diye seslendim heyecanla oda hemen yanıma gelince
-şirketteki asistanım kaza yapmış çabuk gidelim diye söyleyince hemen arabaya atlayıp bindik. Telefona bakıp konum servisini arabaya senkronize edip navigasyonun doğrultusunda ilerledik. Yerimde duramıyordum sanki canım yanmış gibi de hissediyordum. Olay yerine geldiğimde millet çoktan toplanmıştı. Kalabalığı yararak ilerledim bir de ne göreyim arabanın sağ kapı tarafı kamyonun önüne çarpmış şekilde buldum . Ordakilere sordum
-Nerde yaralılar ?
-Abi ambulans geldi götürdü hastaneye diye nerden geldiği belli olmayan ses işittir işitmez tekrar arabaya atlayıp en yakın hastane nerde telefonumdan bakıp bulunca o tarafa doğru gazı sonuna basacak kadar sert basarak hızlı gidiyorduk.
Hastaneye ulaşınca doğru acil girişlerinde kayıt yapan hemşireye:
-Afedersiniz son gelenlerin içinde Didem Karasu ve Miray Aksu
Didem Hanım 2. Katta 505 no lu odada miray hanımda 506 no lu oda da demesinin ardından koşarak merdivenleri çıkıp sağa sola bakıyordum odanın numarasını görünce 505 no lu odanın kapısını çalarsk girdim Didem yatakta oturuyordu. Nefes nefese kalmıştım didem beni görünce boynuma sarılıp ağlamaya başladı sırtını okşayarak teselli veriyordum sargılı bileğini elime aldım
-çok şükür bir şeyin yok ya Miray nasıl bilgin var mı ? Bilmiyorum ama en son başı kanıyordu"
-Sen de başka sorun yok değil mi herşey yolunda Allah korumuş seni çok şükür offf didem ne oluyor bize ?
-Bilmiyorum dedi ağlamaklı halde.
-Sen burda bekle bi dakika Miray a bakıp geleceğim
Odadan çıktım yandaki odaya girdim Mirayın başı sarılıydı hemen yanına gelip elini tuttum teselli verir gibi elini okşarken çok geçmiş olsun verilmiş sadakanız varmış.
-Saolun gökhan bey bir an ne olduğunu şaşırdık bir de arabamız dönüp karşıdan gelen kamyona yan çarpmamış olsaydı belki daha kötü olurdu dediğiniz gibi verilmiş sadakamız varmış .
Odaya gelen doktoru karşılayıp koluna girip odadan çıktık ve -
Nasıl durumu ? Diye sordum
-Nesi oluyorsunuz ?
-İş yerinden patronu ?
-Durumlarında görüldüğü gibi sorun olacak büyük bir şey yok sadece sanırım Miray Hanım çarpmanın etkisiyle kafasını dikiz aynaya vurmuş ve sağ tarafı hafif zedelenmiş ama geçici bir acısı var o da zamanla iyileşir. Şimdi evlerine götürebilirsiniz
-Teşekkürler doktor bey deyip tokalaşıp ayrıldık.
Bir müddet sonra Mirayın ailesi gelince koşa koşa annesi kızını öpüp koklayıp ağlamaya başladı babası da annesini ve kızını sahiplenmiş kol kanat olmaya çalışıyordu sonra Babasına doktorun dediklerini anlattım sessizce .
-Miray hanım tekrardan geçmiş olsun güzelce dinlenin evinizde yapacağımız bir şey olursa beni ara yın hayırlı akşamlar deyip Didemin odasına geçtim .
Didem çoktan kabanını giymiş elinde reçete vardı . beni görünce yanıma sokulup "bir kaç ağrı kesici var onları alalım Miray nasıl olmuş ? Dedi merakla
-Miray başını dikiz aynasına çarpmış sarmışlar başını annesi babası geldi yanlarındalar istersen bi git gör
- Hadi çıkalım dedi hüzünlüce sonra ayaklarıma bakınca gülmeye başladı
- hayırdır ne oldu ben delirdim diye düşünürken bir deli daha çıktı diye onun dalgasıns yenilmediğimi hissettirdim.
-Siz terliklerle mi geldiniz ?
- Evet ayağım ayakkabıya girmiyordu terlik giymek zorunda kaldım hem korktum bir an onun etkisiyle ne yaptığı bilmiyorum.
Kapıyı açıp
-hadi gidelim dedim konuyu kapatmak istercesine . Didem Mirayın odasıns 5 dk uğrsyıp cıktıktan sonra onun koluns girip sıkıca tutarak merdivenlerden indik Serhat abi de acil girişinde bizi bekliyordu.
-Gökhan !!! Bir sorun yok değil mi ? Didem hanım çok geçmiş olsun
- Saol un serhat abi iyiyiz biz çok şükür Cana geleceğine mala geldi.
-Allah korumuş sizi çok şükür
-Serhat Abinin eline para şıkıltırıp
-abi siz burdan taksiyle eve geçin ben Didemi eve bırakayım
-Emin misin oğlum sen bu halde arabayı kullanabilecek misin ?
Didem söze karışarak
-Ben varım serhat abi
- Kızım delirdin mi sen ? senin bileğin kötü. Ben kullanırım arabayı. Diyerek sert çıkıştım da bir andan ağzımdan kızım lafı çıkınca kimse duymamıştır umursamazlığıyla Didemi tutup serhat abiyle vedalaşıp arabaya bindik.
Didem dilini yutmuş dut yemiş bülbül gibi sessizce duruyordu ben de Sessizliği bozarak merakla sordum
-nasıl oldu olay ?
Didem arabada bana bakarak anlatmasam olmaz mı ? Şuurunun durgun olduğunu düşünsemde inadıma devam ettim
- Neden ?
-anlatsam inanmazsın zaten polislere de tutanak verirken pek fazla anlatmadım .
- Niye şifreli konuşuyorsun
-Gökhan ben korkuyorum dün geceden beri değişik kabuslar görüyorum ve gece uyandığımda kan ter içinde kaldım bugünde düz yolda giderken karşıma siyah uzun saçlı beyaz entarili bir kadın karşıma çıkınca frene basıp direksiyon hakimiyetimi kaybettim ama çarptığımdan eminim kadın ise yoktu ortalıkta.
Birden arabanın frenine basıp kenara çektim
- Ne ne ne ne dedin sen ? Diye sertçe sorunca
Didemin gözleri korkudan faltaşı gibi ağlıcaklı bir hale geldi. "Olamaz " diye devam ettim üzgün bir o kadar kafam karışık şaşkınlık da diz boyu
Sonra Dideme dönerek
- Peki bu kadının sacları yüzüne düşmüş bi haldeydi değil mi ?
- aaaa sen nerden biliyorsun bunu ? Diye şaşırıp kaldı
Çünkü o kadını ben Rüyamda ve gerçekte de gördüm kimseye de anlatmadım bana deli derler diye zaten dediğin gibi kimsenin inanmayacağını düşündüm ve anlatmadım.
-Gökhan ne oluyor bize ? Ağlamaya başlayınca sımsıkı sarılıp teselli etmeye çalıştım omzuma alarak... Üç dakika kadar böyle kaldık sonra birden tüylerimizi ürperten telefonumun sesiyle ayrıldık birbirimizden arayan Aysel Sultan dı
-Alo Anne
-oğlum nerdesin sen ? Hasta hasta nereye gittin
-Alo Anne Didemler kaza yapmıştı hastaneye gittik şimdi didemi evine götürüyorum
-aaaaaa umarım bir şey olmamıştır iyiler mi ?
-çok şükür iyiler Didem de bir kaç zedelenme var Miray ın da başını sargıya aldılar gelince konuşuruz tamam ?
-Tamam çok çok selamlarımı ve geçmiş olsun dileklerimi ilet .
-Tabi iletirim Anne Sultan öptüm bay .
Telefonu kapatıp arabanın elfrenini indirdim ve Didemin kendi yönlendirmesiyle hiç gitmediğim evine ulaştık.

SatiriasisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin