10.BÖLÜM
Selinin bu durumu içimi kurcalıyor gerçekten kim doğruyu söylüyor merak içindeydim. Zaman herşeyin ilacıdır bahanesine sığınıp aklımdakileri zamanın kollarına bırakıyım.Yorgunluğun vermiş olduğu bir halde bu düşüncelerle evime ulaşabilmiştim. Evimin kapısını açıp anahtarı askılıkların hemen altındaki cam oval olan kaseye anahtarları atıp alarm programını parmağımı okutarak etkisiz hale getirdim. Salonun ortasından geçiş yaparak akşam yemeğindeki baharatlı et boğazımda kuru bir yangın oluşturmuştu. Buz dolabından hava soğuk olmasına rağmen soğuk suyu alıp kana kana içtim.
Merdivenlerden odama giden yolu takip edip yatak odasına giriş yaparken üzerimdeki gömleği çıkartmaya başlamıştım bile kemerimi çözerek fermuarımı indirip aynaya bakarak Selinin inleyişleri, Didemin sarkıntıkları, Elife olan aşkım, aklımla kalbim arasında değişik duygular yaşatıyordu. Telefonu cebimden çıkartıp tam aynanın önüne koyacaktım ki sağ alt tarafında unutmuş olduğum şarz cihazını görünce fikrimi değiştirip telefonu şarza taktım. Bir yandan pantolonumu çıkartıp banyoya geçerken diğer yandan kuvetin dibine özel bir sıvıyı sıkıyordum ve sıcak suyu açıp küvetin su ile köpüklerin karışık bir şekilde dolmasını bekliyordum.
Çekmeceden temiz iç çamaşırlarımı çıkarttıp banyodaki bangonun üzerine bıraktım .
Dişlerimi fırçalayıp traş makinemle sakallarımın fazlalıklarını dikkatlice kesip düzeltikten sonra aynaya bakarak ellerimi sert kaslı karnımdan aşağı sürükleyerek baksırımı indirip kuvetin içine yerleştim. Sırtımı kuvetin soğuk tarafına değdiriyorum derken çoktan ısınmış olduğunu sırtım değince anladım. Başımı arkamdaki kafa koymak için yapılan yumuşak plastik üzenge yatırdım bir müddet tüm herşeyimin sıcak suya akmasını bekledim. Belki de buharlaşıp içimde ne varsa çıkar diye umuyordum.
Aradan biraz zaman geçince gözlerim beni uykuyu çağırmak için kapanıyordu. Güzelce yıkanıp kurulandıktan sonra dolabımdan her zaman ihtişamlı duran aletimin gövdesine Elifin onun için aldığı özel kremlerimden birini sürüp iyice sıvazlarken Elifin "iyi bak benim erkeğime " gibi komik sözlerine aklıma geldikçe gülüyordum.
Bugün bayağı yorulduğunu düşünsem de görünüşü hiç yorulmamışa benziyordu . Üzerimi giyinip yatağıma geçip televizyonu açmıştım. Ama Aradan on dakika geçmedi çoktan uykunun derinliklerine gözlerimi kapamıştım.Sabah telefonumun alarmından önce Aysel Sultanın "Hadi kalk oğlum kahvaltı hazır sözleriyle ve öpücükleriyle uyandım"
Onun gözünde babam gitmesine rağmen tek oğlu olan ben ile canlı kaldığını görüyordum. Yaşı ilerlermesine ve derin acılar çekmesine rağmen hala güzelliğini koruyor mavi gözleri ve bakımlı saçları kokusu böyle bir anneye sahip olmanın eşsizliğini bana tattırıyordu . Uyanınca annemi tutup göğsüme alıp sımsıkı sarıldım
-Bu Dünyada benim için tek melek sensin Aysel Sultan diyerek sırtını sıvazladım.
-Sen de benim bu dünyadaki yaşama sevincimin olduğu tek yakışıklı oğlumsun deyip gülümseyerek kolumdan tutup çekip kaldırmaya çalışsa da nafile
-Aysel Sultan o günler geride kaldı büyüdük artık gücün yetmez diyerek hafif dalga karışıklı şakamı patlatınca Aysel Sultan boş durur mu :
- O günlerden kalma topuklu terliğimin kaldırma kuvveti var istersen eski günleri yâd edebiliriz deyince .Aklımda eski anılar canlandı :
-Tamam tamam kalktım yeter ki onlar ayağından çıkmasın . Dediğimde güzel yüzü gülmeye başladı
-Aşağıda bekliyoruz .
-Bekliyoruz mu ? Kimler var ? Diye merakla sordum.
-İnince görürsün dedi içten bir tebessümle ...
Dolapta çıkardığım siyah gömleğimi ilerken siyah pantolonumu giyip gri siyah beyaz noktalı ceketimi geniş omuzlarımdan geçirdim. Saçlarıma şekil verip Saatimi tesbihimi ve tabi ki şarz cihazımı alarak odadan çıktım.Merdivenlerden aşağı inerken Aysel Sultanla gülüşen sarı saçlı birinin sırtı bana dönmüş şekilde oturuyorken Elif olduğunu çoktan anlamıştım. İstifimi bozmadan inişlerimi Aysel Sultanın dikkatini çekince bana bakıp
- Geldi bizim tembelimiz derken neyi ifade etmeye çalışmıştı ki Elifin beni sevdiğini biliyor muydu? Yok nasıl bilecek Elif böyle özel meseleri konuşmaz düşüncelerini varsayarak Annemin bu cümleyi kendisinin olgun ve saygıya değer bir ağırlığını göstermek için kurduğu daha çok ağır bastı aklımda.
Elif bu sözlerle omzunun üstünden güzel gözleri ve o tatlı gülüşleriyle bana baktığında içimin nasılda hareket ettiğini anlamaya çalışmadan öylece baka kalıp adımlarımı yavaşlata yavaşlata atmaya başladım .Onun gözlerinden mi yoksa merdivenlerden düşmemek için mi bu adımlarımı sakinleştirmiştim bilemiyorum ama bildiğim tek şey var Elif bambaşkaydı benim buz mavili gözlerimin merceğinden kalbime uzanan hüzmelerde.
Elif oturduğu yerden annemle beraber kalkmış üzerinde gri bir badi ile sabahıma yine ışık tutuyordu güne onunla başlayıp onunla bitirmek acı bir son gibi hissediyordum ondan ayrıldığım günlerde.Elfe yaklaşıp sarılarak:
-Hoş Geldin Elif hayırdır bu ne supriz ?
-"Gelmem hoşuna gitmedi Aysel Abla" sanırım diye ona bakarak konuştu
- "Elif ne alaka şaşırdım sadece" dedim
Aysel Sultan:
-Çocuklar doğru kahvaltıya beklemesin soğutmuyalım deyince doğru masaya yöneldik .
Masadan harika gevrek ve boyoz kokuları gelmeye başlamıştı bile gevrek simitin izmircesiydi , boyozda izmire ait hamurun açılmış şekilde birbiri içine kenetlenmiş içi boş pohaça türü gibi bir şeydi
-ohhh mis gibi gevrek kokuyor deyince
Annem:
-Elif kızımız gelirken almış getirmiş .
İçimden "ya bu kız benim içimi okuyor neyi sevdiğimi neden hoşlandığımı bilse de nasıl olurda beni tutsaklığa sürükleyen bir kıskançlık sendromunda beni üzüyor " diye geçirdim Evimizden genel sorumlu Dilek hanım da bize eşlik ederek kahvaltımızı yaparken
"Dilek Hanım Serhat abi nerde çağırsanıza onu da " deyince bizim Serhat abiyi çağırıp ikisi beraber bir üç dakika içinde geldi. Serhat Abiyi çok severdim Evimizin bahçesinden dış ve iç mekanlardaki bozukluklardan sorumluydu . Babamın da onu çok sevdiğini biliyordum hatta onun küçük kızı çok zeki diyerek Amerikaya göndermiş masraflarını da bizzat Babam karşılıyordu. Ben de babamın yokluğunu bu küçük ailemize aratmamaya çalışıyordum . Tüm sorumluluklarını ben üstlenmiştim . Babamın bir tek özelliği dışında nerdeyse tüm prensiblerini ezberlemiş ve uygulamaya çalışmıştım. Git gide ona benzediğimi Aysel Sultan sürekli söyleyerek özlemlerini dindirmeye çalışsa da içindeki o sıkıntıyı gidermek için annem için herşeyi yapmaya çalışırdım.
-Serhat Abi nasıl gidiyor işler, nasılsın kaç gündür göremiyorum burcu nasıl , dersleri , durumu ?
-Çok şükür Gökhan Bey herşey yolunda Burcuyla kendisinin bize gönderdiği ipad mi ne onun üzerinden konuşuyoruz her akşam , orda iki yabancı iki türk bir ev tutmuşlar orda kalıyorlarmış dersleri de çok iyimiş .
- Harika umarım tez zamanda buraya gelir bizim de bir mimara ihtiyacımız var bizim mimar Deniz de yaşlandı zaten bazı şeyleri göremiyor .
Deyince herkes mutluluk içinde gülmeye başladı . Elifin gülüşünü görünce yerim onun ağzını der gibi iç geçirirken bu eve en güzel gelin sadece Elif olabilirdi diye hayal ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satiriasis
Romanceİlk deneyim Her türlü karışıklığın içinde buz rengi mavi gözlerinde bir aşkı bulduğunu zanneden adamın karşılaştığı tehlikeli oyunlara karşı dirineşi +30 KİTABIN BÖLÜMLERİNİ OKURKEN ÖNYARGILI BAKARSANIZ BAZI DURUMLARI FARKETMENİZ ÇOK ZOR OLACAK