Satiriasis

Sabaha Kadar Burda Uyunur

18.Bölüm
Yaşadığımız şeylere anlam veremiyorduk ama aynı kederi taşıyorduk. Didem çok üzülüyor hatta korkuyordu. Arabayı evlerinin bulunduğu sokak girişinde kenara park ettim. Sonra Didemle sımsıkı sarılıp hüzün korku ve endişe dolu yanlarını onun sırtını sıvazlarken erittiğimi hissediyordum. Kapıyı açıp tam çıkacaktı ki fikrini değiştirip tekrar içeri girip ona bakan gözlerime bakarak dudaklarıma birden yapıştı. Hiçbir şeye anlam veremesemde öpüşleri dudaklarımın üstünde öyle dudaklarını cuklatarak öpüyordu ki deli etmeye başlamıştı beni . Öperken elini baldırımdan okşamaya başladığını hissettim . Parmakları gittikçe yukarı çıkıyordu. O kendi koltuğundan  şöför koltuğundaki bene doğru uzamıştı sanki elini bacak arama attı ve pantolonumun üstünden kuvvetlice yakaladı erkekliğimin yavaş yavaş genişleyen ve sertleşen gövdesini. Bu kadın gerçekten harikaydı böyle deli gibi arzulayan bir kadını ilk defa yaşıyordum. Sanki ben ona teslim olmuştum. Kemerimi dudaklarını ısırarak gözlerime  bakarak çözmüştü. Fermuarını büyük iştahlıkla indirip elini baksırımın içine daldırıp erkekliğimi özgürlüğe kavuşturdu. Kafasına tükürük atıp avcuna erkekliğimin başını aldı ve aşağı yukarı gövdesinden kafasına kafasından gövdesine doğru sıvazlamaya başladı dayanılmaz bir istek oluşmaya başlayınca saçlarını elime doladım sertçe başını dudaklarıma çektim alt dudağına dişlerimi saplayıp çekerek alt dudağını çekiştire çekiştere öpüyordum delice resmen ruhunu sömürüyor gibi çekiyordum nefesini bu sefer muck sesleri öyle delice çıkıyordu ki didem avucu ile erkekliğimi çok hızlı sıvazlayarak çıkardığı şak şak seslerine eşlik ediyor ve o seslerden daha yüksek çıkıyordu. Elini erkekliğimden çekip dudaklarımdan kendini kurtarınca ayrıldı bitti zannettim bir an ama elini sol belimin yanındaki düğmeye basarak şöför koltuğunu geriye doğru itekledi ve tekrar düğmeye basarak şöför koltuğunu yatırarak dizlerimi direksiyondan uzaklaştırıp mesafesini arttırdı. Ve başını bacak arama daldırıp erkekliğimin kafasını ağzına alıp emmeye başladı saçları yüzünden önüne düştüğünü görünce elimle toplayıp sıkıca doladım bileğime . Emişleri her zamanki gibi öyle harikaydı ki içine girsem bu kadar zevk almazdım hissini damarlarıma yolluyordu. Cuklatarak emerek gövdesine indiğini hissediyor ordan tekrar kafasına gelip diliyle  erkekliğimin kafasında dönüyor ve sadece kafasını alıp emiyor erkekliğimin uzaması ile gövdesi iyice sertleşip genişleyince ağzından kalan diğer boşuğu eliyle kapatmaya çalışıyor ama hepsini kapatamayınca o inadıyla gırtlağının dibine kadar sokuyor ve avuç içiyle sert gövdesini delice sıvazlaya sıvazlaya hızlı hızlı emiyor başını elimin saçından tutup desteklemesiyle ona yardımcı oluyordum. Ben böyle bir emişlere hiç şahit olmadım düşünceleriyle gözlerimin zevkten kapanıyor o aldığım zevk erkekliğimi öyle büyütüyordu ki Didemin iki eli bile onu kapatmaya yetmemişti. Bunu gören Didem elleri  nin ve dudaklarının yetmiyeceğini anladı dizlerine kadar uzanan siyah çizmelerini çıkartıp kucağıma geldi . Beni soy der gibi dudaklarıma yapışıp elimi onun minisinden daldırıp kalçasına şaplak atarak avuçladım ellerime öyle yapışıyordu ki kalçaları sanki elim için vardı okşadıkça okşuyor öpüştükçe öpüşüyorduk. Sıcaklığımız ateşimiz o kadar yoğunlaştı ki dışarının soğukluğu ile camlar iyice buğulaştı dışardan görüntü bile yok olmuştu. Mini eteğini beline kadar çektim iki elimle harika kenarları kırmızı işlemeli siyah tangası vıcık vıcık olduğunu parlaklığıyla ve kadınlığının dudaklarının kabarıklığıyla belli oluyordu. Onu iyice sert göğsüme yatırdım yüz üstü,  öpüşmelerimiz büyük bir çatışma varmış gibi dağıtıyorduk birbirimizi , o zevklerle elimin işaret ve ortaparmağımla tangasının arasına geçirip sertçe kopardım sonunu düşünmeden , elime gelen tangası acayip derecede ıslaklığı beni iyice deli ediyordu diğer elimle Didemin saçlarını cekip boynunu açtım ve öteki elimdeki tanganın kadınlığına değen ıslaklıklarını onun boynuna yapıştırıp boyun kokusu ile onun kokusunu birbirine sürterek okşadım. Bu halde çok hoşlanmış şekilde ve aldığı zevkten gözleri kapalı  halde
-Gökhan diyerek derinlerinden ismimi çıkartırken dudaklarını açamamanın etkisiyle zar zor çıkıyordu. Elimdeki tangayı fırlatıp dudaklarımı o iki kokunun birleştiği yere yapıştırdım soluksuz emiyor nefesimi orda alıyor o iki kokuyu ayırt edecek şekilde içimi gönderiyor erkekliğimin gücünü ve damarlarındaki  kanı artıyordu. O zevki öyle bir veriyordum ki iniltisi
-İstiyorum Seni içimde adamım diye mırıldanma söylemlerini boğuyordu. Erkekliğimin başını tutup onun kadınlığının arasına yerleştirip onun oturmasını ve  belinden tutarak iyice yerleştirmesini sağladım.
-Ahhhhhhh adamım ohhhhh yalvarırım becer beni istediğin kadar derinlerime kadar işle beni yalvarışları beni uyuyan aslanı delice uyandırıp pençelerimi kalçalarına geçirip alttan delice vurduyordum öyle vurduruyordum ki tüm acılarımı unutmuş ve onun tüm acılarına merhem olmuş halde zevk iksirine karışıyordu.  Alttan dipledikçe içine içine bağırışları kimseyi umursamıyor haliyle çıkıyordu . Ağzımı dudaklarına geçirdim şimdi bağır der gibi daha da sert girmeye  başladım  sürekli beceriyordum arada bir kasılan dideme aldırış etmiyor sürekli pompalıyordum on dakika boyunca becermiştim ve onun kasılıp erkekliğimi arada kadınlığıyla sıkıştırması ikinciyi bulmuştu bile ben çok acımasız olmuş halde alnımdan terler akıyordu didem gömleğimi o zevkten parcalamış göğüs kaslarımda tırnak izlerini bırakmıştı bile. Becerdikçe beceriyorum derinlere gittikçe nefesimi onun nefesiyle birleştiriyor arada yavaşlayıp becermeninin zevkiyle sütyeninden göğüslerini çıkartmış olduğumu görüyor ve göğüs uçlarından emerek zevkine zevk kattıkça erkekliğim istisnasız hiç inmemiş şekilde diplemeye devam ediyordu. Tekrardan hızlandım delice resmen onu titrete titrete beceriyordum göğüsleri bile hiç sabit durmuyor becermenin etkisiyle sağa sola savruluyor avuçlarımla onların savruluşunu önlerken aldığım zevkle de sımsıkı göğüslerini sıkarak çekiyordum ki Didem öyle bir bağırdı ki yine , ağzını dudaklarımla kapamadığıma pişman olmuştum. Sonra onun diğer elindeki sargıya gözüm ilişince onun boşalmasını hissedince yavaşça kucağımda süzülmesine izin verdim. Sırtını okşayıp saçlarıyla oynamaya başladım.
-Sen bana harikalar yaşatıyorsun  dedim
-Gökhan sana deli gibi aşığım tutamıyorum kendimi sürekli seni hayal ediyorum sürekli seni düşünüyorum aklımdasın kalbimdesin yüreğimin en yerindesin . Beni baştan inşa etmiş gibisin gittiğim yerde bulunduğum yerlerde hayallerime dalıp gülümsememe sebep oluyorsun böylesin işte diyerek göğsümde sımsıkı sarılıyordu. Aradan bir müddet geçtikten sonra
-Eve gitmiyecek misin ?
-burda sabaha kadar uyuyabilirim derken benim telefonumun çaldığınu hissedince  eğilip düşen pantolonumun cebinden çıkardım
-Aysel Sultan aramış hem de üç kere nasıl duymadık kız bu telefonunun sesini ?
-Valla ben yeryüzünde değildim bilmiyorum dedi gülerek
Beni de güldürerek telefonu açtım
-Alo oğlum merak ettim nerdesin sen bakayım neden açmıyorsun telefonu?
-Anne sultan Didemi bıraktım bırakmasına da onlar beni bırakmadı şimdi çıkıyorum tamam mı görüşürüz deyip kapattık
-Didem !! didem !! kız uyudun mu yoksa?
- hıııııı dedi hiç umursamayarak kalk hadi Aysel Sultandan evde dayak yemeden kaçalım.
Üzerimden saç baş dağınık halde kalktı işin enteresan tarafı ben hiç boşalmamıştım ama gövdesi yine iri yarı halde Didemin içindeydi onun akıntıları sadece erkekliğimin kafasını büzüştürmüştü . Kuçağımdan alarak yana geçirttim . Sonra pantolonunumu giyerken oda  üzerini bir güzel düzeltip saçlarını çantasından çıkardığı tarakla tarayıp düzeltti. Sonra
-Gökhan bileğim fena açıyor senleyken hiç hissetmedim ama şimdi acısı kuvvetlendi  ağrı kesicileri de almayı unuttum bu saatte burda eczane açık zor umarım evde vardır. Diye söylendi.
-vardır vardır anneleri bilirim böyle şeyleri hep barındırır evlerinde kendi annemden biliyorum
-Ana kuzusu ne olcak hadi görüşürüz diyerek öpüşüp arabadan indi.
Bende arabanın buğulanan camlarına arabayı çalıştırıp klimanın havasını  vererek evimin yolunu tuttum.