12.BÖLÜM
Didem benim arzularımın fahişesi olmuştu artık ve bundan en çok Didemin keyif aldığını söyleyebilirim. Onun bu konuda tecrubesi olağanüstüydü herşeyiyle iyi geliyordu.
Elini yüzünü yıkadıktan sonra yanıma gelip
-Ben böyle hiç zevk almamıştım nasıl bir şeysin sen ben kadınlığın en zirve arzularımın şenliğini sadece sende tadıyorum ve hala sana karşı doyumsuzum diyerek kollarımın arasına kendini başını göğsüme bırakıp sığındı.
Saçlarını okşayarak "sen benim tatlı fahişemsin adamlığımı deli ediyorsun günden güne elimde olmayan bir şeyle seni deli gibi arzuluyorum " diyerek onun gülümsemesine sebep oldum .
Sonra günlük şirketin rutin işlerine bıraktık kendimizi ama benim arzularımı hitap edecek her hareket Didemden çıkıyor erkekliğim sürekli kalkışa geçince farklı şeyler düşünüp beynimden o şehveti silmeye çalışıyorum .
Amına koyduğumun kadını nasıl bir şeysin sen kalbimi bile unutturuyordu benden . Hissiz duygusuz ama şehvetin deryasında boğuluyordum Didemle . Her saniye her dakika onu becermenin hayalini kuruyordum tekrardan tekrara doymamıştım belliydi önümde kalkıp inen erkekliğimden...
Neyse ki zaman hızla akıp gidiyordu saat 4 e yaklaşınca Didem yanıma gelip
- Saat 4 de Etka Beyle görüşmeniz ve daha sonra Mirayla beraber dışarda yemek sözünüz var dedi.
Teşekkür edip hazırlanıp aşağı indim Didem çoktan Etka Amcayı çağırmış aşağıda bekliyordu yaklaşarak selam verdim . Tokalaşmamız fazla uzun sürmeden yakındaki bir kafeye geçip muhabbete başladık...
- Etka amca bugünlerde havalar iyice soğumaya başladı kışı seviyorum ama yazı da özlemedim değil diye sohbet konusu açmaya çalışıyordum
- İnsan çok değişken varlıktır iç dünyasında bile ayrı bir dünyası vardır. Sürekli de değişmektedir. Mesela sen dünkü gökhan değilsin bugün.
Etka amca böyle konuşmaya başlayınca korkmaya başlamıştım. Şirkette olanları farketti mi yoksa diye endişelenerek
- Nasıl yani ? Diye sordum
- Yani gün boyu binlerce hücren ölüp yenileri dirilmekte vücudunundaki her bir şey yeni bir bedeni oluşturmakta hal böyle olunca sen bugün sen değilsin başka sensin .
Onu dinledikçe Elfinin kucağımda uyumasını şimdi daha iyi anlıyordum ben de nerdeyse o büyüye kapılmış bir şekilde onu dinliyordum
Etka Amca devam etti " insan kırk gün et yese kırk birinci gün yine mi et der. İşte böyle değişmek ve değişkenlik yapımızda var ama özümüzdeki saf temiz çocuğu içimizde korumalı o öz sayesinde biz bir çok güzelliklere ve mutluluklara ulaşabiliyoruz.
-Peki isminizin manası ?
-Etka ismi Allahtan korkan hiç hata yapmayan günah işlemeyendir. Bu ismi rahmetli babam bana Yüce kitabımız Kuranı Kerimden vermişti.
Etka Amca iyi gidiyordu da benim cenabet olduğumu duysa beni kesin gebertirdi diye düşünürken töbe töbe diye mırıldandım
- Efendim evladım yalnış bir şey mi söyledim
-Yok Ahmet amca aklıma bir şey geldi ondan .
-İsminizin manası harika bu kişiliğinize adınız geçmiş gibi yani yüzünüzde o manayı görebiliyorum diyip saate bakınca sözlerime söyle devam ettim;
-Etka amca bizim şirkette yemek beraber yedik ya Miray Hanım gelememişti nöbette bırakmıştık bugün onun için yemek planı yaptık çok bekletmek istemiyorum kızları, bu konuları senle konuşmayı çok istiyorum. Müsaid olduğumuz zaman konuşalım yine.
-Evladım benim kapım açık ne zaman istersen buyur gel
-Eyvallah Etka amca görüşürüz yine diyerek sarılıp vedalaşıp şirkete geldim. Girişte kimseyi bulamadım Ahmete sordum nerde "Miray hanım ?" Üzerine değiştirmeye gitti sanırım Gökhan bey Didem hanımla beraber.
Başladım beklemeye 2 dakika geçmedi merdivenden önce bacakları sonra elbiseleri görünen birbirinden güzel iki bayan inmeye başladığını gördüm .
Gün yeni başlıyor sanırım diyerek nefsimin beni körüklediği yere sürüklendim.
"Çok beklettiniz beni ama değmiş "diyerek gülümsedim
-Özür dileriz diyerek affettirme girişimlerine girdiler
-Kabul etsem mi etmesem mi diye dalgaya aldım biraz. Çünkü bugün Mirayın Günü gülmesi gerekiyordu ve Miray çoktan gülüşlerini etrafa saçıyordu.Didemle birbirine çok uyumlu olduğunu sezebiliyordum. Aralarında sır saklamayan dost gibiydiler .
Arabaya geçerken Didem yanıma oturmak için arabanın ön kapısına gelince Dideme arkaya geç diye işaret vererek bugün Mirayın Günü öne o oturacak deyince Miray heyecanlanla ellerini birbirine kavuşturarak gözlerine gülüşlerini vermeye devam ediyordu . Dikiz aynasından Dideme bakarak nereye gidiyoruz Didem hanım ? Diye seslendim . Biraz duraksayıp yine o restorantın adresini verdi bana . İçimden yine mi orası diye geçirirken Mirayın üzülmesini istemediğim için sustum sert bakışlarımı Dideme çevirdim dikiz aynasından ama Didem hanım hiç umrunda değil arabanın camından dışarı bakmaya başlamıştı bile ama o dudakların altında gizlenmiş sırıtışları sezebiliyordum . Neyse dedim içimden yola devam ettik . Güzel hoş sohbetler eşliğinde restoranta varmıştık. İki kadının arasına girip bellerine ellerimi dolayarak içeri girdim . Sonra yine geçen günkü gibi alışılagelmiş sorularla karşılaşıp içeri girdik. bu sefer Allahtan başka masaya geçmiştik. Miray Didem ve Ben üçümüz yemek yiyişlerimize gülüşlerimiz eklenince tadı inanılmaz güzelliklere sahne oluyordu. Görenleri kıskandıracak mutluluk tablosu sunuyorduk.
Sonra kızlardan izin isteyip lavaboya girmiştim saat altıya gelmek üzereydi bir müddet işimi gördükten sonra elimi yüzümü yıkayıp çıktığımda kadınlar wc sini görünce Selini hatırlayıp gülümsemeye başlamıştım. Ama birden kadınlar wcsinden hafif iniliti ve öpüş sesleri gelince sanırım geçen günkü gibi birileri bizim gibi sevişiyordu diye düşünerek tebessüm ettim. Fazla merak etmedim desem yalan olsa da adımlarımı oralı bile olmadan masaya doğru ilerlettim. Fakat birden çıktığımdan mı ne masayı gözden kaybetmişim zannedince masayı bulma telaşına kapıldım bir kaç saniye. Ama masamızın orda olduğundan emin olamamamın sebebinin Miray ve Didemin masadaki yokluğundan anladım
. Sanırım wc ye mi gittiler düşününce hemen aklıma hızla gelen bir düşünce geldi : "Yok yok olamaz yok artık onlar olamazdı kesinlikle lavabodakiler onlar değildir" diye içim içimi kemirmeye başlamıştı meraktan . Sonra Didem ve Miray ben bu düşüncelere dalmışken gelmişlerdi hesabı da isteyip dilimi yutmuş gibi susmuştum. Aklımı kötü düşünceler sardı ama merakta etmedim değil. Ama onlar kendi aralarında gülüşüyor ve arabadan açtığımız müzik de onların gülüşlerine mutluluk heyecan veriyordu. Arabanın müziğini kıstım ve onların aralarına girerek
-Miray umarım memnun olmuşsundur deyince Miray arkasına dönerek
-Gökhan bey harika bir gündü çok memnun etti .
Etti mi ettin mi dedi anlamamıştım ki
-"Gökhan bey memnun etme konusunda uzmandır Miray "dedi Didem
Şampanyanın tesirinden mi ne ? Ne oldu bu kızlara birden kendilerini dağıttılar Allahtan şirkete tekrar geri erkenden geldik yoksa bunlar beni de bozarlar . Dedim içimden .
Şirkete geldikten sonra arabadan kızlar inip Neyse ki Didemin arabasına doğru gittiler , Mirayı kendi arabasına bindiren Didem bana göz kırparak keyifli akşamlar gökhan bey diye seslenip neyi ima etmeye çalıştığını bilmeden hiç cevap vermedim. Onlar kendi yoluna giderken ben de Seline söz verdiğim gibi onun evine doğru yola koyuldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satiriasis
Romansİlk deneyim Her türlü karışıklığın içinde buz rengi mavi gözlerinde bir aşkı bulduğunu zanneden adamın karşılaştığı tehlikeli oyunlara karşı dirineşi +30 KİTABIN BÖLÜMLERİNİ OKURKEN ÖNYARGILI BAKARSANIZ BAZI DURUMLARI FARKETMENİZ ÇOK ZOR OLACAK