Bölüm 19

68 10 6
                                    



19. BÖLÜM

17 EKİM 2009

20.15

ÇENGELKÖY / İSTANBUL

Kahkahalar atarak, neşe içinde eve girerlerken, Meral hafif çakır keyifti. Meral montunu koltuğa attı ve kapıda duran Ali'ye sarılıp dudağından öptü.

" hadi, gel içeri"

Ali gülümsedi.

" gelemem, gitmem lazım"

Meral, Ali'nin yüzüne muzip baktı.

" ne o evlendin diye benden mi ayrılıyorsun Atilla"

" kocan her an gelebilir Meral"

" Offff, sana kaç kez söyledim, şehir dışında gelmez"

Meral, Ali'nin boynundan öpüp, kulağına fısıldadı

" bu akşam çok farklı olacak, seni çok arzuluyorum"

Sonra dudaklarını öptü. Bu uzun öpüş karşısında Ali kayıtsız kalamazdı. İçeri, yatak odasına geçtiler.

Dakikalar hızla geçiyordu. Mehmet Şimşek evin bahçesine girerken, yatak odasının ışığının yandığını gördü. Gülümsedi.

" hala ayakta"

Diye içinden geçirdi. Evin kapısını açtı. İçeri girdi. Koltukta erkek paltosunu gördü. Eline aldı. Kendisinin değildi. Yüzü değişmişti. Yatak odasına yaklaşırken sesler duymaya başladı. İki ayrı ses vardı ve eşinin inlemelerini duyuyordu. Kalbi hızla çarpmaya başladı. Nefes alışları hızlanmıştı. Endişe, yavaş yavaş kızgınlığa doğru ilerliyordu. Yatak odasının kapısında durdu. Duyduğu sesler onu neredeyse çıldırtacaktı. Birden kapıyı açtı. Karşısında gördüğü manzara karşısında nutku tutuldu. Yüzü sinirden kıpkırmızıydı. Yatakta yatan birbirine kenetlenmiş, iki çıplak vücut, gözünün önünde duruyordu.

" bu, bu... Hem de... Geleceğimi bile bile... Hem de Atilla ile"

diyerek bağırdı. Kalbi hepten hızlı atmaya, kan damarlarında hızla dolaşmaya başlamıştı. Ali birden Mehmet'i karşısında görünce yataktan fırladı ve üstünü çarşaf ile kapatmaya çalıştı.

" Mehmet... Ben"

" sen sus Atilla ve yerinden kımıldama"

Meral ise sakindi. Hiç istifini bozmadan yatakta yan dönüp, Mehmet'e bakıyordu.

" ne oldu, senden daha iyi bir erkek gördün de kıskandın mı?''

Mehmet şaşkındı. Ali de Meral'in bu tarz konuşmasını anlamlandıramıyordu. Mehmet boğazını sıkan kravatını genişletti, gömleğinin düğmesini açarken

" ne diyorsun sen be kadın"

Meral bacaklarını açtı, elini mahrem yerine götürdü. Yüzünde alaysı bir gülümseme vardı.

" gerçek bir erkek lazımdı bana, ateşimi söndürecek, senin gibi hiçbir işe yaramayan biri değil, sen erkek misin ki konuşuyorsun."

Mehmet'in kalbi artık yerinden fırlayacak gibiydi. Terlemeye başladı. Hafif sendeledi. Düşmemek için makyaj masasına tutundu.

" sen... Sen ne söylediğini bilmiyorsun"

Meral yavaşça ayağa kalkarken sakinliğini koruyordu.

"sen para karşılığı kadınları becerirken karısını bile tatmin edemeyen zavallının birisin, Atilla beni her şekilde tatmin ediyor"

Ali şaşkındı.

" Meral yeter!"

Meral ise durmaya niyeti yoktu.

" sen bir asalaksın, Atilla bana senin bile aklına gelmeyecek şekillerde sahip oldu"

Mehmet, dizlerinin üstüne çöktü. Acı çekiyordu.

" geleceğimi biliyordun, neden... nedeeen"

Birden yere yüz üstü düştü. Ali, Mehmet'in yanına koştu. Nabzına baktı, atmıyordu. Korkuyla Meral'in yüzüne baktı.

" öl... Ölmüş"

Meral'in aniden yüzü değişti. Üzüntülü bir tavrı vardı.

" böyle olacağını zannetmemiştim"

" Meral ölmüş diyorum"

" sen hemen giyin ve git, ben hallederim"

Ali, evden çıkarken, yaşadığı korkunç dakikalar, hafızasından gitmiyordu.

A.L.İ......... MATRUŞKA  ( 2 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin