A.L.İ......... MATRUŞKA ( 2 )

Bölüm 7

7. BÖLÜM

8 Haziran 2008

15.40

SEVGİ DERNEGİ / İSTANBUL

Sekreter, kapıyı çalıp içeri girdi.

" Selim bey eski eşiniz"

" Meral mi, gelsin "

Selim ayağa kalktı o sırada Meral de içeri girmişti. Birbirlerine sarıldıktan sonra

" otursana Meral, ne güzel bir sürpriz "

" arka arkaya görüşmek tuhaf oluyor değil mi?''

" saçmala Meral, her gün gelebilirsin, hem kapıda beklemene de gerek yok, geldiğinde direk içeri gir, kıza da kaç kere söyledim"

" ben dedim, boşuna kızma kıza, kafamı dağıtmaya geldim"

Meral oturdu, Selim ise misafir koltuğunda tam Meral'in karşısına oturdu.

" canın mı sıkkın senin"

" amaaaan Selim, aynı şeyler işte"

" yok yok, bugün sende bir şeyler var, dün bendeydin bugün de buradasın"

" ne yani gelmem o zaman bir daha"

" onu demiyorum Meral, sen şirketi iki gün böyle bırakmazsın, bir şeyler var, işle alakalı mı?''

" işle ne alakalı olacak Selim, Mehmet yürütüyor işte"

" Mehmet ile o zaman"

Meral bir iç geçirdi, yutkundu.

" biz senle neden boşandık hiç bilemedim"

" şimdi böyle söylüyorsun, anlat bakalım ne oldu"

" aldatmalarını artık önemsemiyorum bile, ama o tavırları... Nereden geldiğini unutmuş gibi"

" boşan o zaman, benle nasıl boşandıysan Mehmet ile de boşan"

" işler o zamanki gibi değil Selim, boşanmamın bana zararı büyük olur"

"para daha önemli diyorsun"

" konu sadece para değil, itibar... Babam ölmeden önce bana vasiyette bulundu, biliyorsun... Babam için bu şirket her şeyiydi... "

" sıkma canını düzelir"

" ya ne demezsin, ölmedi gitti şerefsiz"

" o da nereden çıktı, neden ölsün adam, sapasağlam"

" Selim bildiğin gibi değil, geçen sene kalp sorunu çıktı... Ameliyat oldu"

" haberim yok, sende söylemedin"

" basından sakladık, gizli oldu..."

" nesi var"

" nesi yok ki, kalp damarlarından biri neredeyse kapalı, kanında pıhtı var, dinlenmesi lazım, heyecan yok, her an kalp krizi ya da pıhtının beyne gitme durumu var"

" geçmiş olsun"

" ama yaşıyor, şeytan diyor öldür gitsin"

" boşanma ama öldür, bu da güzelmiş, bırak adam eceliyle gitsin, bir heyecan yeter,"

" nasıl yani"

" bilmem sen daha iyi bilirsin onu nasıl heyecanlandıracağını"

Emel önce durdu, sonra gülerek

" ilahi Selim, bir an ciddi söylüyorsun sandım, ben şaka söylüyorum"

" bende zaten şakasına söyledim, ha bu arada Mehmet demişken sana bir şey söyleyeceğim, bir tanıdığım var, o da bizden, adı Atilla Demir"

" dernekten mi?''

" evet, kocanla tanışmak istiyor"

" neden ki, sizdekilerin hepsi öğretmen ya, Mehmet ile ne işi olabilir ki"

" bilmiyorum ama seninle konuşacağıma söz vermiştim... Atilla iyi bir adam, tanıştır Mehmet ile"

" yakışıklı mı bari"

" heyecan diyorsun yani, bu da mı şakaydı yoksa"

Emel durdu. Selim'e bakarken düşünüyordu.

" heyecan mı?... Tanışalım bakalım şu Atilla ile"