18. BÖLÜM
Taksi, Çengelköy'de, Meral'in evinin önünde durduğunda Ali,
" bırak beni Atilla bilsin, sen sadece yanımda ol ve izle"
" ne anlattın ki ne söyleyeyim... "
Ali ile Emel taksiden indiklerinde, Ali bahçe kapısına gitti. Demir parmaklı kapının arkasında duran bekçi onlara bakıyordu.
" merhaba, Meral Hanıma Atilla Demir ve Emel Özcan geldi der misin?''
" tabi... bir dakika bekleyin"
Bekçi, kapının yanındaki kulübeye gitti ve telefon açtı. Çok geçmeden de yanlarına geldi.
" üzgünüm Meral Hanım şu an müsait değilmiş, başka bir zaman gelirseniz..."
" bir daha arayın ve Atilla Bey'in hafızasının yerine geldiğini, her şeyi hatırladığını söyleyin, hemen..."
Emel, Ali'yi dürtünce
" ...lütfen "
Bekçi tekrar kulübesine gitti. Bu sefer biraz daha uzun kaldı ve tekrar yanlarına geldi. Kapıyı açarken
" Meral Hanım sizi bekliyor buyurun"
Ali ile Emel, içeri girerlerken, bekçi
" beklerseniz size yolu göstereyim"
" hiç gereği yok, yolu biliyorum, sen yokken de ben geliyordum"
Ali ve Emel, evin kapısına doğru yürümeye başladı,
" ben buraya geldiğimde de bu adam bir sürü soru yağmuruna tutmuştu..."
" eskiden görevli falan yoktu."
Kapıya geldiklerinde Meral onları karşıladı.
" sizi beraber görmek ne güzel, özellikle seni Atilla, sen böyle..."
" Meral bunlara gerek yok, konuşacak daha önemli konularımız var"
Diyerek Meral'in yanından içeri girdi. Meral şaşkın Emel'e bakarken, Emel
" hiç bakma, hafızası geldiğinden beri böyle"
Diyerek o da girdi içeri. Meral de kapıyı kapatıp arkalarından solana geldi.
" nezaket kurallarına uyman ne güzel Atilla, çok kibarsın"
Ali etrafa bakındı.
" birkaç değişiklik yapmışsın... Özelikle kocanın aldıklarıyla ilgili"
Emel Ali'ye yanaşıp hafifçe
" bir de yatak odasını görsen"
" sen hala orada mısın Emel ya"
" e artık ben değildim oydu da diyemezsin"
Ali, Emel'e ters bakarken Meral araya girdi.
" muhabbetinizi bölmek istemem ama bu saatte gelmiş olmanı hangi konuşmayı yapacağımıza borçluyum"
" çok uzun bir cümle ya... Hiç biri aklımda kalmadı, oturabilir miyim?''
" hayır desem ne değişecek ki"
" haklısın"
Ali koltuğa oturdu.
" sende otursana Emel, biraz uzun sürebilir konuşacaklarımız, değil mi Meral"
Emel de oturdu. Meral bir iki saniye Ali'ye kızgın baktı sonra oda oturdu.
" davranışına anlama veremiyorum"
" haklısın tuhaf, ben senin kadar uzun cümle kuramayacağım... Beyin çok acayip bir organ Meral... O kadar çok veriyi saklıyor ki ve günü geldiğinde tık diye ortaya çıkartıyor"
" ne söylemek istediğini anlamıyorum"
" haklısın... A bak haklısın demiştim zaten, üç etti, bugün seni ne kadar da haklı buluyorum böyle, her neyse diyorum ki gözden kaçırdığım bir şeyi beyin hafızaya almış ve bugün birden gözümün önüne geliverdi, sanki dünmüş gibi"
" bana bakmayın, yolda hiçbir şey anlatmadı. Az önce bana bakmayın mı dedim, bugün ikiletme günümüz galiba"
" iyi bir ikili olmuşsunuz, şakacı bir ikili"
" şakacı olmak katil olmaktan iyidir"
Bu söz üzerine Emel de Meral de Ali'nin yüzüne baktılar. Emel de Meral kadar şaşkındı. Meral kızgın ve sesini yükselterek
" benimle nasıl bu şekilde konuşabilirsin, hem de evimde"
Ali ise gayet sakindi.
" Mehmet'in öldüğü gece, aşağı yukarı bu saatler, dedim ya beyin acayip bir organ, bunca yıldır nasıl da o ayrıntıyı kaçırmışım"
" sen Mehmet'in öldüğü geceyi nereden biliyorsun"
Diye sordu Emel
" çünkü bende buradaydım Emel, değil mi Meral..."
Meral yutkundu. Hiçbir şey söylemiyordu. Ali Meral'in gözlerinin içine bakıyordu.
" Mehmet'in söylediği o söz... Ve senin bana söylediklerin... Sen biliyordun, bana yalan söyledin..."
" neyi kast ettiğini anlamıyorum"
" gayet iyi anlıyorsun Meral, her şeyi hatırlıyorum... Selim senin eski eşin değil mi? "
" Selim mi, konuştun mu onunla yoksa"
Ali, bir an durdu. Sonra
" evet... Konuştum, saklayacak bir şey yok, ama neden Meral"
Emel, Ali'nin ne yapmak istediğini anlamıştı. Hiçbir şey demeden onları dinliyordu. Meral'deki kızgınlık gitmişti. Arkasına yaslandı.
" her şeyi biliyorsan, neyi öğrenmek istiyorsun ki"
" sadece nedenini, neden ben"
" neden mi sen..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A.L.İ......... MATRUŞKA ( 2 )
Fiksi IlmiahSIR ASINA YAKIŞANI YAPMALI BAZI ŞEYLER ADI GİBİ GİZLİ KALMALI