Bölüm 4

91 12 1
                                    



4. BÖLÜM

" Şimdi, Meral ile ilişkim varmış bu bir, bu evin kirası ve laboratuvarın kirası da sevgi derneği tarafından ödeniyor bu da iki, ama bir şahıs tarafından"

" adamın söylediği doğruysa şayet Atilla, tabi bir de baban konusu var, evi senin aldığını söylemesi "

" o konuya çok takılmıyorum, çocuğunu vermesi karşılığında alınan bir ev, belki de sen aldın derken bunu kast etmiş de olabilir, ama şu sevgi derneği, öğrenmek için bir şey yapamaz mıyız "

" savcılıktan izin almamız lazım ve ben artık polis değilim"

" arkadaşın alamaz mı, neydi adı Abdullah"

" ne olarak alacak, ortada dosya yok, senin olayın zaten kapandı"

" özel arkadaşın mı?

" yani anlayacağın böyle bir şey olmaz"

" çıkıyor musunuz, sevgili falan mı?

Emel birden durdu.

" ne diyorsun sen be, ne anlatıyorum"

" Abdullah diyorum, aranızda diyorum"

" birden bu konuya nasıl geldik anlamadım, ne çıkması ya, ne sevgilisi, hem sana ne"

" yok canım, bana ne... Çıktınız mı hiç "

" Atilla! Konuya dönelim mi?

" tamam tamam, bende ise bir kitap, bir anahtar, iki fotoğraf ki bir tanesi ortadan yırtılmış ve bir CD... Sen video çekilirken bir adam daha var diyorsun"

" evet... Şu kitap, kızın kargo ile geldi demiş sana, belki teslim fişini atmamış olabilir"

" bunca yıl"

" ufak bir çocuk o, babasından bir hatıra olarak saklayabilir"

Atilla, bir an düşündü ve telefonuyla kızını aradı. Emel saatine bakıp

" bu saatte okulda olabilir"

" Cumartesi mi, bence senin bir dinlenmeye ihtiyacın var... Hah açıyor... Alo... Kızım... Teşekkür ederim canım benim... Nasılsın... Ananen olacak cadı kadın nasıl... "

Atilla neşeli konuşuyordu kızıyla

"... Kızma kızma, tatlım sana bir şey soracaktım... Hani sana yolladığımı söylediğin kitap vardı ya... Evet, tanrıların arabaları... Teslim fişini atmamış olabilir misin? ... Teslim edildiğinde bir fiş verilir... Yok muydu, ananen mi almıştı kargoyu... Sen aldın ama fiş falan vermediler"

Atilla'nın yüz ifadesi birden değişti, şaşkın bir ifade ile

"... Dur dur, bir daha söyle... Emin misin kızım, aklında yanlış kalmasın söylediğin tarih biraz tuhaf... Tamam bebeğim, ben seni daha müsait bir zamanda arayacağım uzun uzun konuşuruz... Bende seni kızım"

Atilla telefonu kapattığında düşünceliydi.

" ne olmuş Atilla, bir şeyler var"

" kitabı bir adam getirmiş, kargodan geldiğini söylemiş"

" kızına, kargoyu alan kızın değil mi?

" evet... Kargo şirketinin bir yanlışlık yaptığını, paketin unutulduğunu söylemiş"

" nasıl yani "

" Emel, ilginç tarafı bu değil, paketi yeni fark ettiklerini, bu yüzden bir özür olarak ödeme almayacaklarını falan söylemiş görevli"

" fiş yok yani, ne kadar unutulmuş, hangi kargo bu"

" kargo falan yok Emel"

" ne demek yok Atilla"

" karşısında çocuk gördü tabi, kandır, ah kızım sen nasıl inandın ya"

" neler oluyor Atilla, kızın neden kanmış"

" Emel, gelen adam kargo şirketinden değildi, ortada ne şirket var, ne de unutulma"

" Haydaaa, nasıl bu kadar emin olabiliyorsun"

" hiçbir kargo, bir paketi dört yıl kadar unutamaz, ..."

Emel şaşkın Atilla'yı dinlerken Atilla son cümleyi de söyledi.

" ...Emel paket geçen sene gelmiş"


A.L.İ......... MATRUŞKA  ( 2 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin