Multide Rüzgar'ımız var. Keyifli okumalar..........
Bir süre sonra sahilden ayrıldım ve eve gittim. Eve gider gitmez bizim kızların soru bombardımanına tutuldum.
"Hiç siyasi değil kızlar işim var. Fotoğrafları hesabıma atıcam, biraz ders çalışıcam falan işte. Ama söz size zaman ayıracağım. Hem bugün günlerden ne? Kızlar unuttunuz mu bugün aşkımızın -Furkan Andıç'ın-dizisi var. Hep beraber oturup izleriz." dizinin bugün olduğunun aklıma gelmesi iyi oldu. Hem kızları da ikna etmiş oldum.
Odama geçip ilk olarak üstümü değiştirdim, sonra bilgisayarımı açıp fotoğrafları bilgisayara attım. O fotoğrafları son olarak hesabıma attım ve bilgisayarı kapattım.
Saatte baktığımda saatin 18:14 olduğunu gördüm. En iyisinin dizi başlayana kadar ders çalışmak olduğunu düşündüm ve kitaplarımı çıkartıp ders çalışmaya başladım. Uff bi şey sorucam bu dersler neden bu kadar zor? Tamam okula dereceyle girmiş olabilirim ama yinede bu nasıl bi şeydir? Bunlar ne biçim dersler? Diş hekimliği okuyayım dedim, başıma bela aldım resmen!
Kafamı kaldırıp saate bakınca saatin sekiz olmasına on dakika kaldığını gördüm. Saatin geçtiğine çok mutlu oldum ve kalkıp etrafı toplayıp içeri gittim.
Kızlar izlerken yememiz için cips, bisküvi, çay hazırlamışlardı. Mutfakta onlara bakarken Selen dolaptan bir tepsi kek çıkardı. Yuhh, bu Selen'in özel tarifi olan kek değil mi?
"Selen hayırdır kafanı bir yere çarpmadın değil mi? Sen bu keki her zaman yapamazsın. Bugün özel bir gün mü? Hmmm, hiçbirimizin doğum günü değil. Bayram değil seyran değil. Düğün falan yok. Parti yok. Oww , anladım şimdi. Siz Emre'yle sevgililiğiniz için yapıldı bu kek."
"Yes beybisi. Ama şey onları da buraya çağırdım. Şaşırma veya kızma."
"Ya canım neden kızayım? Böyle bi şey yapmak sizin en doğal hakkınız. Hem seninde evin tabiki yapabilirsin."
"Ayy Gökçe yerim seni ya. Bi de sabahki olay için özür dilerim. Yani duymanı istemezdim."
"Canım arkadaşım neden böyle düşünüyorsun? Benden özür dilemen gereken bi durum yok. Hem o çocuk benim sevgilim veya sevdiğim değil bu yüzden istediği şekilde takılabilir. Sorun yok ve artık hiçbirimiz bana böyle bi konuda bi şey demesin tamam mı?"
"Iyi bari öyle olsun. "
"Hadi o zaman yiyecekleri içeri götürelim yoksa dizi kaçacak!" Herkes eline yiyecek bi şey aldı ve içeri doğru yürüdük. Kapının çalışmasıyla Selen sırıtmaya başladı ve " Aşkım geldi, ben gidip kapıya bakıyım." deyip kapıya yöneldi.
Hepsi teker teker içeri girerken bizim çifte kumrulara baktım. Gerçekten çok yakışıyorlardı ve ikisi de birbirini deli gibi seviyordu. Onları böyle görmek çok hoşuma gitti. Herkes yerleşirken onlar hala hasret gidiyordu. Görende ne zamandır görüşmemişler sanar en fazla bir iki saat önce yemek yerken beraberlerdi. Ben canım istemediği için yemeğe gitmedim. Odamda ders çalışmaya devam ettim.
Dizi başlayınca hepimiz pür dikkat izlemeye başladık. Tabi b erkekler yine her zamanki gibi itiraz etmeye başladılar. Üç buçuk aydır beraberiz hala alışamadılar bu diziye.
"Ya bu nedir ya izliyoruz o kadar güzel dizi varken bunu açıyorsunuz!"
"Kusura bakmayın Rüzgar Bey(!) biz bu diziyi izliyoruz. Noldu kıskandın mı? Tabi sende haklısın herkes Furkan Andıç gibi yakışıklı olamıyor!" dedim sırf onu si nir etmek için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK RÜZGARI
RomanceRASGELE İÇİNDE #2 Romantizm içinde #143 "Hani diyorsun ya seni çok seviyorum diye. O çok ne kadar çok?" dedi. "Güzel soru. Öncelikle şunu söylüyorum seni sevemin bir ölçüsü yok. Ama benzetme yaparsam, hani küçük bir çocuğa çok sevdiği bir şeyi göst...