Keyifli okumalar...
......
"Ne oluyor burda? Siz ne yapıyorsunuz? " diye bağırıp aralarına girdim ve Volkan'ı çektim. "Valla benim hiçbir suçum. Bu Rüzgar denen manyak, neden evde böyle geziyorsun diye kızıyor. Lan sanane, seni ne ilgilendiriyor? Hadi diyelim bunların sevgilisi var da kıskanıyorlar. Ya sen? Sanane kardeşim?" Diye bağırdı Volkan. Volkan kolay kolay sinirlenmiyen bir kişiliğe sahipti ama Rüzgar ne yapıp da böyle sinir etmişti ki?
Rüzgar sinirle soluyarak duruyorken, Volkan'ın söylediği şeyle sinirlendi. "Ben genelden bahsediyorum. Hem örneğin Gökçe falan var!" Dedi Rüzgar. "Sen Gökçe'yi merak etme. O senin gördüğünden daha fazlasını görmüş zaten!" Diyip sırıtan Volkan ile Rüzgar kırmızı görmüş boğaya döndü. "Ne diyorsun lan sen?" Diye bağırıp Volkan'a doğru yumruğunu kaldırırken Volkan hızlı bir hamle ile onun elini kavradı ve üzerine bağırdı.
"Sakın. Sakın bir daha o elin kalmayacak. Hele bir kalksın, o zaman görürsün. Ayrıca unutmadan söyleyeyim. Bir ara boksa falan merak salmıştım, yumruklarım iyidir!" Deyip Rüzgar'ın gözüne yumruğunu vurdu Volkan. Benim şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Okul açıldığından beri Rüzgar ile tanışıyorum. Şimdiye kadar tüm kavgalarda döven taraf o olmuştu. Ama Volkan'ın dövüş sporlarına olan merakı bunu değiştirmişti. Baya sert bir şekilde Rüzgar'ın sağ gözüne yumruk atmıştı ve onun attığı yumruk sonucu Rüzgar yalpalayarak Selim'in kollarına doğru devrildi. Selim ve Buğra Rüzgar'ı ayağa kaldırmıştı. Emre ise Volkan'a bağırmakla meşguldü.
"Ne yapıyorsun sen?" Diye bağıran Emre'yi Rüzgar durdurdu. "Emre tamam. Bırak!" Diye bağırıp ayaklandı Rüzgar. "Bu burada kalmayacaktır!" Diye bağırıp ardından da evden gitti Rüzgar. Emre ve diğerleri de peşi sıra onun ardından çıkıp gitti.
"İnanmıyorum yaa sana yaa? Sen nasıl Rüzgar'a vurursun Volkan?" Diye bağırdım. "Iyi yaptım. Hak etti o da." Diye bağırıp koltuğa attı kendini Volkan. Onun rahatlığına şaşkınca baktım. "Volkan sakın. Sakın bir daha asla Rüzgar'a vurma. Güçlerini onun üzerinde mi deniyorsun?" Dedim. "Aslında bayadır iyi bir kavga etmemiştim. Iyi olur!" Deyip ellerini ovdu. "Volkan!" Diye bağırdığımda gülümsedi. "Tamam gel buraya cadı!" Deyip beni yanına oturttu. Kolunu omzuma atıp konuşmaya başladı.
"O değil de anladım. Siz ikiniz tamamsınız da sadece itiraf etmeniz kalmış. Adam beni öyle görünce çıldırdı zaten. Bi de 'Gökçe daha fazlasını gördü' deyince kafasından duman çıkacaktı." Deyip güldü. "Volkan yok öyle bir şey. Ben Rüzgar'ı sevmiyorum!" Dedim. "Yapma kuzen, seni tanıyorum. Bak bana söyleyebilirsin. Ama ben hâlâ şoktayım. Sen değil miydin ya, 'ben aşık olacağıma inanmıyorum. Aşk bence gerçekleşebilecek bir şey değil.' Diyen? Bak aşk gelince beklemiyor. Nasıl da senin gibileri yola getiriyor?" Deyip güldü. "Of Volkan of!" Dedim sadece.
"Yalnız ben acıktım. Yemek yemiyecek miyiz?" Diyen Selen'e baktım. "Aynen ya!" Dedim. "Bir şey diyeceğim erkekleri çağıracağız değil mi? Sevgilim aç kalmasın!" Diyen Nilay'a göz devirdim. Hep diğerlerine laf ederdi ama kendisi şimdi her lafının birinde 'sevgilim' diyordu. "Tabi sizin sevgiliniz var. Çağırın tabi. Benimde söz de bir tane vardı bir ara. Ama şimdi bir ses bile çıkmıyor. Sözde seviyordu!" Diye Emre'ye sövmeye başladı Selen. "Upps! Birileri fazlasıyla aşk acısı çekiyor!" Diyen Volkan'a gülümseyip Deniz ile beraber mutfağa gittik, yemek yapmak için.
Yaklaşık bir saatin ardından yemek için bir şeyler hazırlayabilmiştik. Sofraya kurduk yemek için, ama erkekler gelmemişti. Nilay ve Deniz zorla da olsa sevgililerini getirebilmişti yemek için. Ama Rüzgar ve Emre gelmemişti. "Of Volkan hep senin yüzünden. Bak Rüzgar gelmiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK RÜZGARI
RomanceRASGELE İÇİNDE #2 Romantizm içinde #143 "Hani diyorsun ya seni çok seviyorum diye. O çok ne kadar çok?" dedi. "Güzel soru. Öncelikle şunu söylüyorum seni sevemin bir ölçüsü yok. Ama benzetme yaparsam, hani küçük bir çocuğa çok sevdiği bir şeyi göst...