Evvettt! Yeni bölüm geldi. Bu arada okunma sayısını gördünüz mü? Ben görünce havalara uçtum da! Bu arada Ramazan Bayramınız mübarek olsun. Uppuzunnn bir bölüm ile karşınızdayım. Ben çok beğendim. Sizinde beğenip oyları uçurmanızı, yorumlarda rekor kırmanızı istiyorum. Harika bir bayram geçirdim. Bayram tadındaki bölümle sizlerin desteğiniz bekliyorum. Çok mu konuştum? Tamam tamam, haydi keyifli okumalar...
......
Sabah çalan alarm sayesinde uyanmak zorunda kaldım. Her sabah sabahın köründe kalkıp okula gitmek gibi bir işkenceye maruz kalıyorum. Okuldan nefret ettiğimi daha önce söylemiş miydim?
Ellerimle komidinimin üzerinde duran ve zır zır çalan çalar saati kapalı gözlerime rağmen kapatabilmeyi başarmıştım. Bence bu dalda yarışma olursa kesinlikle ödül alabilirim, gözüm kapalı. Bence sabah sabah espri de yapmayı beceremiyorum. Gözlerimi yavaşça açıp kısarak etrafa baktım. Yine kendi odamdaydı. Rüzgar'ın odasında olamıyacağıma göre. Rüzgar'ın odası ne alaka yaa? Tövbe tövbe! Fesatlaşma iç ses!
Yataktan kalkmadım ama oturur pozisyona gelip ayaklarımı aşağı sarkıttım. Ayaklarım halıya çarptı ama kış geldiği için halıların üzeri bile soğuktu. Ayıcıklı papuçlarımı giydim ve odamdan çıkıp lavaboya gittim. Orada rutin işlerimi halledip tekrar odama geçtim. Tabiki biraz daha yatakta uyuklayacaktım. Hem daha bizim kızlar kalkmamış ki. Acaba Rüzgar kalkmış mıdır? Ben bugün neden Rüzgar'a takmış durumdayım ki?
Aklıma avucumdaki 'R' harfi gelince gülümsedim. Her ne kadar sızlasa da üzerinde Rüzgar'ın baş harfinin olduğunu bilmem beni bir garip yaptı. Aklıma dün gelince sırıtmam genişledi. Mert beni tutup bıçağı bozağıma dayadığında Mert'in üzerine bağırması, "Gökçe'ye bir şey olursa seni mahfederim" demesi falan benim çok hoşuma gitmişti. Her ne kadar hala konuşmasak da dün çok mutlu olmuştum. Biz Rüzgar'ın bana "Sen her önüne gelenle çıkıyor musun?" diye sormasından sonra hala konuşmuyorduk.
Ama dün hem konuşmuştuk hem de birbirimizin ellerine pansuman yapmıştık. O beni kurtarmak için kendi eline dayamıştı bıçağı ve bu yüzden onun da eli kesilmişti. O benim elime pansuman yaptıktan sonra ben de onun eline pansuman yaptım. Bu çocuk hem beni sinir ediyor hem de iki dakika da beni kendine bağlıyordu yaa. Bu nasıl bir şey ki?
Rüzgar benim için çok farklı şeyler ifade ediyor artık bunu anladım. Başka hiçbir erkeğin benim üzerimde böyle etkileri olmadı şimdiye kadar. Ama Rüzgar çok farklı biri. Rüzgar deyince aklıma her ne kadar beni gıcık etse de mutluluk ve huzur geliyor. Kendimi onun yanında mutlu ve huzurlu hissediyorum. Kendimi güvende hissediyorum.
Onun yanında bana hiçbir şey olmayacak, o beni güvende tutacak diye hissediyorum. Onun yanındayken sadece benim canımı yakabilecek bir kişi var, o da kendisi. Kendisi beni tüm herşeyden korur ama yine de sürekli tartışmamız sonucu sürekli birbirimizi sözlerimizle yaralıyoruz. Ama hiçbiri umrumda değil. Ben bir şeyi anladım.
Ben Rüzgar'a değer veriyorum. Onun sürekli yanımda olmasını istiyorum. Beni kollarına sarıp "Ben yanındayım, seni bırakmayacağım!" demesini istiyorum.
Ben galiba Rüzgar'ı seviyorum!!
Rüzgar'ın yanındayken, Rüzgar bana yaklaşınca falan çok garip oluyorum. Bana yaklaşması deyince aklıma hatıralarımızdan biri geldi. Her ne kadar bir yıl bile olmasa beraber geçirdiğimiz zaman yine de bir çok güzel anı biriktirmiştik.
Beraber dışarıdan gelmiştik o gün, tartışmıştık ama sonra dans falan etmiştik. Eve geldiğimizde beni bırakmamıştı. Bana "Beni yakışıklı buluyorsun*" demişti. Sonra bana yaklaştığında beni öpeceğini zannetmiştim. O zaman aklıma gelince gülmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK RÜZGARI
RomanceRASGELE İÇİNDE #2 Romantizm içinde #143 "Hani diyorsun ya seni çok seviyorum diye. O çok ne kadar çok?" dedi. "Güzel soru. Öncelikle şunu söylüyorum seni sevemin bir ölçüsü yok. Ama benzetme yaparsam, hani küçük bir çocuğa çok sevdiği bir şeyi göst...