25.Bölüm: Yıl Boyunca Seninle Olmak İstiyorum!

697 350 103
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Selam... Ben geldim. Hem de yeni bölüm ile. Yılbaşı bölümünü part1 ve part2 olarak ayırdım. Keyifli okumalar...
•••••••••••••

(Yılbaşı Özel/ Part1)

"Ya of, gitme!" Dedim üzgün bir şekilde. "Gitmem lazım Gökçe biliyorsun!" Dedi. "Ama en azından yıl başında beraber olabilirdik!" Dedim. "Gökçe zorlaştırma, gidemem yoksa. Gerçi bu da senin işine gelir!" Dedi ve bana sarıldı. Ardından anlımı öptü ve "Bensiz kendine dikkat et! Uğraştırma beni!" Dedi ve diğerleriyle de vedalaşıp gitti...

Arkasından el sallamakla kalabildim sadece. O da Rüzgar'ın beni kolunun altına çekene kadar. "Yaa!" Diye cırladım. "Ben galiba sana fazla baş belası dedim, sen o yüzden cidden baş belası oldun. Ağlamak yok, hadi içeri. Dondum burada!" Deyip beni de kendisiyle beraber içeri götürdü Rüzgar.

Volkan gitti. Öylece gitti. Aradan geçen günlerden sonra dönmesi gerekiyordu İzmir'e. Bu geçen bir hafta harika geçmişti. Hayatımın en güzel haftalarından biriydi diyebilirim herhalde. Volkan tüm hepsiyle öyle iyi anlaşmaya başlamıştı ki onlar bile artık Volkan'ı seviyorlardı. Rüzgar bile. Cidden Rüzgar bile Volkan'ı seviyordu. Sürekli sohbet ediyorlardı. Tabi ikisinin de aynı takımlı -Tabiki de Fenerbahçe- olmaları çok iyi bir gelişmeydi anlaşmaları için. Bir kere çok iyi maç muhabbeti yapmaya başladılar. Sonra pes oynamaları, ortak sohbetler falan derken iş aldı başını gidiyordu.

Tek sorun vardı,  o da ikisinin de beni paylaşamamasıydı. Ama tabiki kavga etmediler. Sadece bazen Rüzgar'ın bazen de Volkan'ın yanında daha fazla oluyordum. Bu da diğerini sinirlendiriyordu. Neyseki kavga etmeden atlatabildiler. Gerçi benim durumum iyiydi, ikisini de çok seviyordum ve ikisininde de beni kıskanması harika bir durumdu.

Onun haricinde Volkan, Emre ve Selen'i de barıştırdı. Neyseki küslükleri daha fazla uzamadan bitti. Zaten Volkan'ın diğer erkeklerle de çok iyi anlaşmaya başladığını söylemiştim. İstanbul'da olduğu süre boyunca erkeklerin evinde kalıyordu ve bu da oldukça önemli bir adımdı onlar için.

"Ne düşünüyorsun?" Dedi Rüzgar içeri girdiğimizde. "Hiç. Geride bıraktığımız haftada olanları düşünüyorum sadece!" Dedim. "Senin bu kuzenin iyi hoş da, ben seni kimseyle paylaşamam. O yüzden gitmesi biraz da işime yaradı doğrusu!" Dedi Rüzgar gülerek. "Rüzgar!" Diye bağırdım. "Ne? Yalan söylememi mi isterdin sana? Ben dürüstüm en azından!" Dediğinde "Hı, papucumun dürüstü!" Dedim ve odama gittim.

Yatağıma oturdum ve depresyon moduna girmeye çalıştım. Çalıştım diyorum çünkü Rüzgar odama gören kadardı bu süreç. "Ya Rüzgar sen yine niye benim odama geldin? Ben senin odana zırt pırt geliyor muyum?" Dedim. "Gel, sanki ben gelme diyorum. Ayrıca gelmen benim daha da işime gelir. Ne güzel işte!" Dedi sırıtarak yatağımda otururken. "Of bi gider misin? Depresyona gireceğim burda. Zaten kuzenim gitmiş!" Dedin dudak büzerek. "Zaten bende bu yüzden burdayım akıllım. Sen depresyona girme!" Dediğinde ofladım ve kafamı salladım. Çünkü gitmeyeceğini biliyordum.

AŞK RÜZGARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin