2. BÖLÜM "Gök gözlü kız..."

501 41 1
                                    

LEON

Uçaktaydık. Hayatımın en değişik yolculuğundaydım. Nedendir bilmem, fakat böyle hissediyordum. Öylece karanlık havayı izliyordum uçağın ufak camından. Yola çıkmıştık artık, beni nelerin bekleyeceğini çok merak ediyordum o şehirde...

Annem, bir tanem, uyuyordu. Yorgun düşmemesi için elimden geleni yapmıştım ama o yine beni düşünmeye devam etmişti. Aslında deniz yolu ile gelmeyi planlamıştım fakat onu sarsmasından korkmuştum. Hem daha çabuk gideceğimizi düşünmüştüm. 2 saatlik bir yolumuz daha vardı. 

Annemin üzerine bir şey örtebilmek için hostes'i çağıracaktım ki gerek kalmadı. Bir bakışım yetmişti onun yanıma hızla gelmesine... Esmer, balık etli, sexsi bir yapısı vardı. Ah, kızlar üzerinde ki bu etkimi bir türlü çözemiyordum. Hoşuma gidiyordu. Ama ağırdan satmak en iyisiydi.

-İnce bir battaniye rica edecektim, var mı?

diye sordum. Çarpıkça gülümsedi ve bana doğru eğildi. Anlayamamıştı sanırım...

-Diyorum ki...

dedikten sonra bana göğüs dekoltesini göstermeye çalıştığını fark ettim. Gözlerim büyüdü ve hemen gözlerimi kapatıp  geri açtığımda yüzüne bakmaya devam ettim. Herhalde kafayı yemiş olmalıydı. Böyle kadınlardan korkulurdu...

-Evet, sizi dinliyorum beyefendi? 

dedikten sonra, Dalmış gözlerimi ondan çekip gözlerimi kapattım hafifçe,  kafamı sağa sola salladım.

-Şey, ben ince bir battaniye rica edecektim.

-Tabi ki, hemen getiriyorum. Başka bir arzunuz?

Tanrım, imkanı olsa göğüslerini burnuma sokacaktı.

-Yok, yok.. Teşekkürler.

Diyerek olduğum yerden anneme doğru döndüm. Yanağını okşadım hafifçe, o da biraz kıpırdandı ama uyanmadı.

-Buyurun beyefendi.

Sese doğru döndüğümde hostes olduğunu anladım. Battaniyeyi bana doğru uzatmıştı. Bende "Teşekkürler" anlamında kafamı sallayıp alırken birden elimde kağıt parçasının varlığını hissettim. Yok artık... Bana not yazmış olamazdı, öyle değil mi? Kafamı ona kaldırdığımda bana göz kırpmıştı ve yerine dönmüştü. Notu alıp açtığımda ise gözlerim büyüdü, hatta annemin uyuduğundan emin olmak için ona tekrar bakmış ve kağıda bakmaya geri dönmüştüm. 

"Çok yakışıklısın, gözlerimi senden almakta zorlanıyorum. Doğrusu almakta istemiyorum. Senin dudaklarını öpebilmek için her şeyimi verebilirim. Beni ara. 0..................."

Kendimi hem hoşnut hemde rahatsız hissetmiştim. Rahatsızca yerimde kıpırdandım ve etrafıma bakarak kağıdı avucumun içine alıp buruşturup ceketimin sağ cebine öylesine koydum. 

Battaniyeyi alıp usulca annemin üzerini örttüm ve geri yaslandım. Ne yapabilirim diye bakınırken müzik dinlemek istedi canım. Önümdeki kulaklıkları alıp telefonuma taktım. Uçak modu iyi oluyordu, telefonu kapatma gereği olmuyordu. Kulaklıkları kulağıma da taktıktan sonra severek dinlediğim Türk müziklerinden birini açtım.

Bizi tanıyan herkes bilir
Senle ben eskiden beri
Hiç derdimiz olmadan büyümüştük yan yana
Hani çok sevdiğin o filmi gördükten sonra
kısacık kestirip saçlarını içtin ilk sigaranı

Oh Papatya,
Yüzümün haline bak,
Seninle kim kalacak,
Işıklar kapanınca?
Benden çok uzakta
Oh Papatya,
Son bir defa bana bak,
Seninle kim kalacak
Işıklar kapanınca
Buradan çok uzakta

GÖZLERİM KALBİNİN AYNASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin