Yazar
-Leon bey?
Leon kapıda durmuş oda da Larissenin başında duran doktor Sedat beye bakıyordu. Tedirgin yüz ifadesinden dolayı Sedat bey endişeli bir şekilde, elinde ki iğneyle işi bitince, Leonun yanına doğru ilerledi.
-Siz kontrol için mi..?
Deyip tek kaşı kalkmış bakarken, Sedat bey elinde ki eldiveni çıkararak kafasını salladı
-Evet serumuna ekstra iğne verilmesi gerekiyordu, hemşire unutmuş, bende hem kontrol edeyim hemde iğnesini halledeyim dedim de... Sizin haliniz ne böyle, bir terslik var sanırım?
Dedi kaşlarını çatarak... Leon gözlerine baktı Sedatın
-Yok hayır, bir şey yok. Teşekkürler ilgilendiğiniz için... Ben biraz hava almaya çıkmıştım, o bakımdan burada değildim.
Birkaç saniye birbirlerine bakınca, Sedat bey kaşlarını çattı.
-Sanırım hava değilde biraz sinir stres alıp gelmişsiniz... Bu ne gerginlik..? Size de iğne vuralım mı?
Sedatın lafıyla Leon gösterdiği iğneye baktı. Bir anda ufak bir kahkaha attı Sedat
-Şaka yapıyorum. Sanırım zor zamanlar geçiriyorsunuz, arkadaşınız iyi, sizde dinlenin.
Der demez odanın kapısı açıldı, Azize içeri girdi. Elinde iki çay ile... Leon dikkatle Sedat baktı.
-Azize hanım, afiyet olsun size. İyi geceler
Diyerek gülümseyerek açık kapıdan, odadan çıktı ve kapıyı nazikçe kapattı.
Azize elinde ki çayları masaya bırakarak Larissenin yanına doğru ilerledi ve elini Larissenin alnına koydu. Sonra Leona baktı.
-Leon ne bu halin oğlum?
Leon daldığı tedirginlik dolu duyguyu belli etmemek için direniyordu, Azizeye baktı. Azize hal ve hareketlerine baktı Leonun, bir şeyler olmuş ya da olacak gibi hali vardı.
-Yok bir şey Azize hanım... Bu arada sizde artık eve dönseniz iyi olur, ben taksi ayarlayacağım. Saat geç oldu. Ben buradayım zaten
Azize Leona yaklaşarak
-Evet doğru söylüyorsun, eve dönsem iyi olacak. Seval de bizde zaten.
Leon elini başına koyup gergince kaşlarını çattı. Annesini aramamıştı, aradan uzun saatler geçmişti.
-Onu da aramadım. Neyse, siz eve gidin de...
-Tamam oğlum.
Azizeyle beraber odadan çıkıp hastane çıkışına geldiler ve Leon hastanenin önüne gelen bir taksiyi durdurdu. Azize Leonun yüzünde gezdirdi gözlerini, yüz kasları gerilmişti.
-Her şey için çok ama çok teşekkür ederim...
Dedi Leon. Minnettar bir şekilde gülümsedi. Bu kadını seviyordu artık, bu kadına bir sevgisi vardı. Hem sevdiği kızın annesiydi hemde birkaç gündür onunla ve annesiyle, ayrıca yetmemiş gibi arkadaşıyla ilgilenmesi, haddi hesabı yoktu bu iyiliklerin, hakkını ödeyemeyeceğini düşünüyordu fakat Azize hanımlar için bir şeyler yapmayı aklının bir kenarına not etti.
-Ne demek oğlum. Bugün sana, yarın bana, bize...
Deyip kolunu okşadı Azize ve taksinin kapısını açıp bindi ve Leon ardından kapattı. Ardından Azizenin lafını dinlemeden camdan taksiciye para uzatıp
-Hanım efendiyi gideceği yere kadar bırakın... Üstü kalsın.
-Tamam abi.
Taksi hareket edip gözden kaybolana kadar Leon arkasından baktı. Sonra hastaneye geri girdi ve odaya doğru gitti.