8. BÖLÜM - KALP

359 29 1
                                    

LEON

Evden çıkar çıkmaz kapının önünde beni bekleyen taksiye yöneldim.  Hilalin bana ağladın mı sorusu beni tuhaf hale getirmişti. Ben çocukluğumdan beridir ilk defa ağlamış ve bunu şimdi kabullenmemiştim. Evde onu ve annemi bırakmak içime otursa da o babam denen heriften bilgi almam gerekiyordu.

Taksiye biner binmez

-Emniyet müdürlüğüne.

Dedim. Ardından araba uzaklaşmaya başladı evden, arkama baktım. Onun benim evimde olmasını bilmek başımı döndürmeye yetiyordu. Keşke bu şekilde olmasaydı diye düşündüm... Daha sonra benim numaramın onda olmadığını hatırlayarak telefonumu çıkardım ve onu aradım.

-Alo?

Güzel sesi kulaklarımı doldurdu yine... Onu uzun uzun dinlemek vardı hayallerimde...

-Benim, numaramı kayıt etmen için arayım dedim. Bir de acıkırsan dolapta her şey var. Hiçbir şeyden çekinme.

Solgundu. Muhtemelen düzgün beslenmiyordu...

-Peki... Tamam

Dedi. Sesi titrek geldi. Bu da biraz hoşuma gitti haliyle... Direk kapattı. Sonra telefonu kulağımdan çekip telefonumdaki ismine baktım... "HİLAL" ... Taksicinin

-Geldik.

Demesiyle kendime geldim ve etrafıma bakmaya başladım. Daha sonra taksiciye dönüp cebimden çıkardığım 50 TL uzattım.

-Üstü kalsın.

Diyerek hızla indim taksiden. Emniyet müdürlüğünün tam önündeydim. Girmeye korkuyordum. Ama bunu yapmam gerekiyordu. O adam hakkında bilgi almam gerekiyordu. Anneme söz vermiştim. Yaşıyor olması onun yüzünden tutuklanıp müebbet hapis yatan adamın cezasını hafifletir miydi bilemiyorum fakat babamın varlığı yokluğundan daha fazla acıydı bize... O adama karşı bir şey hissedemiyordum ama babama karşı çok şey hissediyordum. Tek bir şey hissetmiyordum. O da onun oğlu gibi hissetmemek... Çok insanın hayatını mahvetmişti. En başta annemin! 

Yavaşça emniyete doğru ilerledim. Kapısında iki polis vardı. Girip çıkan birkaç insan oluyordu. İçeri girdim. Güvenlikten geçip danışma olduğunu tahmin ettiğim yere doğru ilerleyip...

-Merhaba. Ben bir konu hakkında bilgi almak için geldim.

-Merhaba. Konu nedir?

-Bu sabah haberlerde gördüğüm, Yunan askeri Vasili hakkında...

Deyince şaşırmış ifadeyle bana baktı. 

-Siz ne için bilgi almak istiyorsunuz bu adam hakkında?

Nefesimi tuttum. Soracaklardı tabi ki bunun kaçarı yoktu elbet...

-Kendisinin biyolojik oğluyum...

Ardından hemen önündeki telefonu açtı. 

-Abi sana birini yolluyorum... Bu yaşadığı ortaya çıkan bir yunan askeri var ya... Tamam. Tamam...

Deyip kapattı ve bana döndü.

-2. katta çıkın ardından sağa dönün, orada sizi karşılayacaklar.

"Tamam" anlamında başımı sallayıp dediğini yapmaya başladım. Geri dönüşüm yoktu...

-Hoş geldiniz.

Dediği yere gelince beni bir adam karşıladı. Elini uzattı. El şıkıştıktan sonra

-Buyurun 

Deyip masasının yanında ki koltuğu gösterdi. Geçip oturdum. Olmuyordu, kendime gelmem gerekiyordu. Nefes almam gerekiyordu. Aniden oturduğum yerden tekrar kalkıp 

GÖZLERİM KALBİNİN AYNASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin