21. BÖLÜM - "Gerçekten yanında olanın mı, yoksa hayal edenin mi?"

225 26 14
                                    

Uzun bir aradan sonra Merhaba... Zor günler geçirdim ve geçiriyorum. Ama bu hikayeyi yarım bırakmakta istemiyorum. Başladım ve en azından bitirmek istiyorum, tabi sizlerde isterseniz... Sevgiler...

YAZAR

Ambulansın sesiyle Azize hemen Sevalin başucundan ayağa kalktı ve Larisseye döndü.

-Larisse kızım kendine ve Sevale hırka al gel. Hilal sende eve gidiyorsun kızım.

Larissede olduğu yerden hızla kalkıp merdivenlere yöneldi. Hilal meraklı ve üzgün mavilerini yerden kaldırıp annesine döndürdü hızla ve ayaklandı.

-Anne eve gitmek istemiyorum..!

Azize kapının zil sesiyle kapıya döndürdü bakışlarını, Larissenin merdivenlerden inip kapıya yetiştiğini görünce Hilale tekrar baktı sabır dilercesine, anlıyordu her şeyi bir anne olarak haliyle

-Kızım anlıyorum, Leonu deli gibi merak ediyorsun...

Hilal annesinin bu lafıyla hançer yemiş gibi yarım açık ağızla Azizeye bakakaldı.

- Bakma öyle... Bunu adım kadar iyi biliyor ve görüyorum! Anlamıyorum sanma, fakat eve dönmen gerek, uzatma!

 Hilal Kendisinden müsaade isteyen Ambulans görevlisini üçüncü kez duyunca kendine geldi.  

-Pardon, buyurun.

Dedi hafif kekeleyerek ve kenara geçti. Hala annesinde takılıydı gözleri, şuan domates kadar kırmızı olduğunu hissediyordu. Alt dudağını ısırdı hafifçe

-1 2 3! Dikkat edelim, sarsmayalım hastayı... Yüksek tansiyon... Evet... Geliyoruz

-Larisse, Hilal hadi kızlar, çıkıyoruz evden.

Larisse koşar adımlarla Azizenin yanına ulaştı. Sedyenin arkasından hepsi beraber evin kapısından çıktı. Azize hemen Larissenin kolunu yakaladı.

-Kızım kapıyı kapat ve kitle istersen birde hırsızla uğraşmayalım.

Larisse ilk önce afalladı, daha sonra kendine gelerek hızla eve geri girdi kapıdan anahtarı çıkartıp dışarı çıkarak kapıyı kapattı ve kitledi. Ardından hızla Azizenin yanına geri döndü.

-Hilal hadi kızım, haberleşiriz. Eve dön!

Hilal ambulans gözden kaybolana kadar evin önünde ambulansa baka kaldı. Sağ elini sol koluna koyarak ovaladı yavaşça. Hislerini kontrol etmeye çalışıyordu. Ne hissettiğini anlamaya çalıştı. Kötü hissediyordu elbet ama neydi bu kötü his, nedendi. Derince bir nefes aldı ve üzgünce evine doğru geri döndü.

Şuan Leonu deli gibi deli gibi merak ediyordu işte... Her şeyden önce onun iyi olmasını diliyordu. Kafasında ki kötü düşünceleri bir kenara koymaya gayret gösterdi. Normal görünmesi lazımdı.

Eve girip direkt odasına doğru ilerledi "Kimseyle karşılaşmayayım, kimse soru sormasın" diye dualar ediyordu içinden... Son anda odadan çıkan Yıldız dalgınca yürüyen Hilali kolundan yakaladı

-Ne bu dalgınlık, neredeydin sen?

Hilal ablasının sesiyle kendine geldi ve kafasını sağa sola sallayarak

-Yok... Yok bir şey abla. Annemleydim

-Annem nerede peki?

Hilal söyleyip söylememe arasında takılı kalsa da söylemeye karar verdi.

-Seval teyzenin tansiyonu çıktı ve hastaneye götürdüler.

Yıldız panikleyerek ellerini ağzına götürdü

GÖZLERİM KALBİNİN AYNASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin