LEON
-Hilal...
Karanlık ve buz gibi, büyük bir oda da Hilali aramaya çalışıyordum öylece... Nerede olduğumdan bile emin değildim. Tek isteğim Hilali bulmaktı!
-Hilal neredesin?!
Bağırmamla yankılanan kendi sesimden ben bile irkilmiştim. O kadar çok soğuktu ki yürürken zorlanmakla birlikte titreyen vücudumla çok fazla savunmasız ve halsizdim. Üzerimdeki ceketin kollarını bileklerime kadar indirip önünü kapattım ve kollarımı kendime doladım. Kim bilir Hilal ne durumdaydı...
Oda da ilerlerken bir el gördüm. Yavaş adımlar ile yaklaştım o elin ait olduğu kişiye sonra yerde yatan Hilali gördüm. Şokla olduğum yerde kaldım. Hilalin gözleri açıktı. Bana doğru bakıyordu ama beni görmüyor gibiydi. Sonra kendime gelmeye çalışıp yanına ulaşmak için bir adım attım fakat boşa gitti, o attığım adım onu benden biraz uzaklaştırdı bu sefer adımlarımı hızlandırdım, benden daha da uzaklaşmaya başladı
-Hilal!
Diye haykırdım son nefesime kadar... O ise hiç tepki vermiyordu ya da veremiyordu. Bana gözlerini bir kere açıp kapamakla yetindi. Her adımımda ondan uzaklaşıyordum. Sonra yorulduğumu hissettim ve durdum.
-Bu kız... Senin için değerli mi?
Arkamda duyduğum sesle olduğum yere çivilendim. Nefes almayı bıraktım. Soğuğa rağmen gözlerimin yandığını hissettim...
-Cevap versene!
Ensemde nefesini hissediyordum. Arkamı dönemiyordum bir türlü...
-Bir Türk kızına aşık olacağın aklıma gelmezdi...
Dedikleriyle gözlerimi yumdum... Yumruk yaptığım ellerimi gevşetmek için uğraş verdim fakat olmadı.
-Fakat bu kız fazla yaşayamayacak Leon!
Demesiyle açtım kocaman gözlerimi, titreyen dudaklarım ve ellerime aldırmadan ona döndüm. Yüz yüze geldik. Sert bakışlarımı hiç çekinmeden yolladım ona...
-Leon...
Dedi alaycı bir ses tonuyla
-Hilal!
Diyerek uyandım.
Bu ne berbat bir rüyaydı böyle! Büyük ihtimalle olanların etkisindendi... Tamamen kalkıp yatakta oturur vaziyeti aldım. Başımı ellerimin arasına alıp kendime gelmeye çalıştım.
-Leon uyandın mı kuzum? Teyzen geldi...
Annem sesleniyordu.
-Uyandım anne. Geliyorum 5 DKya
Deyip ayağa kalktım ve pencereye doğru yöneldim. Tabi ki Hilalin penceresine baktım. Yoktu... Acaba görmeye gitsem bir bahane ile nasıl olur... Kafamı kaşıyarak odadan çıkıp lavaboya yöneldim...
-Teyze hoş geldin!
Dedim gülerek merdivenlerden inerken. Oda ayaklandı ve bana sarıldı.
-Canım benim! Ah Leon sana şimdiden çok alıştım. Teyze demen o kadar çok hoşuma gidiyor ki...
Dedi gülümseyerek, bende ona gülümsedim.
-E hadi kahvaltıya!
Dedi annem mutfağı göstererek... Benim Hilali görmem lazımdı ama hemen! Bir eşyamı kayıp etmiş numarasıyla acaba orada düşürmüş olabilir miyim diye onlara gidecektim.
-Anne ben bir Azize hanımlara uğrayıp 10 DK sonra geleceğim. Siz geçin sofraya.
-A a! Ne oldu oğlum, ne için gideceksin?