Kravatımı gevşetip sofaya yayıldım. Leon üzerini değiştirmeye yatak odasına yönelmişti. Üzerini değiştirdikten sonra da direk mutfağa gitti. Elinde bir kadeh şarapla gelip, başka bir koltuğa oturdu. Yanıma oturmasını zaten beklemiyordum. Bacak bacak üstüne atıp, nazik bir edayla kadehini dudaklarına götürürken onu izliyordum. Kolumu koltuğun kenarına, elimin tersini çeneme yaslamıştım.
-"Çok değişmişsin" diye kendi kendime konuşur gibi mırıldandım. Bana bakmadan cevap verdi.
-"İnsanlar değişir. Umarım sen de değişmişsindir."
-"Bilmem" Yan yan sırıtırken yüzüme kötü bir bakış attı. Konuyu değiştirmeye karar verdim. "Tony' nin odasında ne işin vardı?"
-"Orası soyunma odasıydı. Tony' nin odası değildi. Ayrıca, seni biraz tanıyorsam ne işim olduğunu bildiğine eminim."
Sanırım bu yeni Leon hoşuma gitmeye başlamıştı. Sırıttım.
-"Hey, hadi amaaa... Bozuk atmayı keser misin artık."
Kravatımı çıkarıp ona doğru attım. Havada yakaladı ve sehpaya bıraktı.
-"Candy Man' i bırakmadığın sürece tavrım değişmeyecek. Üzgünüm" diyerek ayağa kalktı. Ceketini koltuğun kenarından alıp kapıya yöneldi.
-"Nereye?"
-"Otele"
-"Ne?"
Arkasından bende ayağa fırladım ve onu takip ettim.
-"Saçmalama Leon. Geç içeriye. Otel de nereden çıktı?"
-"Bak... Eğer seninle olmamı istiyorsan ne yapman gerektiğini biliyorsun. Şartlarım belli. Karar senin"
Kapıyı açtı ve çıkıp gitti.
-"Sanki bana başkası yok. Gidersen git!" diye bağırdım.
...
3 gün sonra...
Ajanstaki ofisimdeydim. Camdan dışarı bakıyor, elimdeki kalemi parmaklarım arasına sıkıştırmış hızlıca sağa sola sallıyordum. Diğer elimde de telefonum vardı ve üç yüz altmış derece dönmekten bir hal olmuştu. İnatla aramıyordu. Masamda işler birbirini sikerken ben burada oturmuş Leon' un kıçının keyfini bekliyordum. Kapı tıkladı ve açıldı. Bıkkın bir edayla seslendim;
-"Ne var?" Koltuğumu bile çevirmedim.
-"Bay Rosswald?" Bu Tony' nin sesiydi. Yavaşça koltuğu çevirdim.
-"Evet?"
-"İyi misiniz?"
-"Evet. Ne vardı?"
-"Şey ben... Asistanınızın işten ayrıldığını öğrendim. Düşündüm de... Belki yeni bir asistan alana kadar size yardım edebilirim."
-"İyi. Al şunları incele" diyerek hızla önümdeki belgeleri masanın ucuna attım.
Şaşırmış halde yüzüme baktı. Sonra attığım evrakları kucaklayıp koltuğa geçti.
-"Emredersiniz."
O benim yerime işlerle ilgilenirken koltuğu yeniden cama çevirip dışarı bakmaya devam ettim. Bir çözüm bulmalıydım. Neden işimi bırakayım ki? Hem artık oyuncularla da yatmıyordum. O zaman neden işimi bırakmalıymışım?
-"Delinin zoruna bak..." diye söylendim.
-"Anlamadım?"
-"Sana demedim. Sen bana aldırma"
-"Peki efendim.
Öğle yemeğine Tony ile beraber çıkmıştık. Yemeğimi didiklerken elimi tuttu.
-"Neyin var Gervase?"
Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Onunla bu meseleyi konuşamazdım. Bana bir tek Garry yardım edebilirdi.
-"İyiyim" Elimi çektim.
-"Sabahtan beri çok durgunsun. Üstelik soğuk davranıyorsun. Seni incitecek bir şey mi yaptım?"
-"Hayır. Seninle bir ilgisi yok" Çatalımı bırakıp şakaklarımı ovaladım.
-"O zaman sorun ne? Bana anlatabilirsin. Sır tutabilirim"
Gözlerine anlamsızca bakarken, o ise bana sadakatle bakıyordu.
-"Söylesene Tony, aşık olduğun birinin en sevdiği şeyi elinden alır mıydın?"
-"Benden daha çok sevdiği bir şey ise alırdım"
Dik dik yüzüne baktım. O ise gülümsedi. Demek ki kişiler değişse de sonuç değişmiyordu. Ama işimi bırakmak niyetinde değildim, Leon u da öyle... Bir yolu olmalıydı.
Öğleden sonra Candy Man' e geçtiğimizde Tony' i direk odama gönderdim. Ben ise Garry' nin ofisinin yolunu tuttum. Kapıyı tıklatıp içeri girdiğimde ise hiç beklemediğim bir manzara ile karşılaştım.
(Y.N: Yayın gününü 2 güne çıkarıyorum. Yanlış anlaşılmasın. Finali bitirdiğimden değil. Bölümlerin bazılarının içinden çıkamıyorum. Yorumlar belki bu kuyunun dibinden çıkaracak ilhamı bana sağlar diyerekten günleri arttırıyorum. Son yazdığım kısma geldiğimde kısa bir ara verecek ve sonra durmaksızın finale kadar devam edeceğim. Yeni yayın günü Çarşamba'dır. İyi pazarlar efenim...)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Candy Man III
Romance"Candy Man" adlı hikayenin devamı niteliğinde olup, serinin üçüncü sezonudur.