Candy Man III

Bölüm 17

            İşler yoluna girmişti. Leon yeniden benim tatlı sevgilim olurken, şirketteki işine cebren geri dönmüştü.

           Sıradan bir Cumartesi günü... Sabah ajanstaki ofisteydik. Katalog çekimi vardı. Birbirinden hoş modellerimizi bu iş için özel olarak seçmiştik. Yapılacak evrak işim olmadığı için çekimin yapıldığı stüdyoda, Leon ile birlikte çekimi izliyordum.

-"Hiç yakışıyor mu sana asistanlık? Sen koskoca İngiliz Lordu Lewis Dawies' in oğlu, kalk gel Almanya' da uşaklık yap." Onunla yüzümde yarım bir gülümsemeyle dalga geçiyordum.

-"Gervase!" Dirseği ile bana bir tane geçirdi. Kıkırdadım. Herkes dönüp bize bakarken Leon kibarca gülümsedi. Herkes yeniden işine döndüğünde kulağıma fısıldadı. "Ben bu işi gönüllü olarak yapıyordum. Ayrıca uşaklık saygı duyulması gereken bir meslek."

-"Tabi tabi." Bana kötü kötü bakarken, kimseye çaktırmadan onu hızlıca öpüp çekildim. Bana sıcacık gülümsedi. "Sadece hak ettiğin yerde olduğunu düşünmüyorum bebeğim. Daha iyi bir işte çalışabilirsin."

-"Hayır... Ben hak ettiğim yerdeyim. Senin yanında... Candy Man' in sahibi koskoca Bay Rosswald' ın yanında..."

Gülümsemesi öyle güzeldi ki... Elimi yanağına yerleştirip yüzünü okşadım.

-"Yarın Pazar. Pazar gününü buradan uzakta bir yerde geçirmeye ne dersin?"

-"Sen nasıl istersen" diyerek elini elimin üzerine koydu. Yanağından çekip elimi öptü.

-"O zaman iş çıkışı hemen yola çıkıyoruz."

-"Peki"

Dudaklarımız yeniden hızlıca buluştu ve ayrıldı. Bu sırada yanımıza yaklaşan biri boğazını temizliyordu. Dönüp baktığımda Tony ile göz göze geldim.

-"Af edersiniz ama dergiden gelen kadın sizi de kataloğa görmek istediğini söyledi efendim. Görüşme rica ediyor. Lütfen benimle gelin"

Koluma girdi ve beni 'ne oluyoruz' diyemeden sürüklemeye başladı.

...

'Tuhaf... Tuhaf bir durumdaydım. Evet, tam anlamıyla bu.'

Tony ile samimi pozlar verirken dergiden gelen kadın neredeyse gözlerinden kalpler çıkarak bize bakıyordu. Pişmiş kelle gibi sırıtması sinirlerime dokunurken, gözüme arkasında duran Leon takılıyordu. Bizi her an öldürmeye hazır bir kiralık katil gibiydi. Bakışlarının hedefi ise Tony' di.

-"Söylesene bu sahnelerin katalogda işi ne?" diye ağzımı çok oynatmamaya çalışarak mırıldandım Tony'e.

-"İç çamaşırı tanıtıyoruz. Çamaşırlar da eşcinsellere yönelik. Sahneler normal"

-"Lanet olsun."

Duble lanet olsun. Neden kabul etmiştim sanki?

Çekim bittiğinde kadın etrafımda dolanıyor sayamadığım kadar teşekkür ediyordu.

-"Beni geri çevirmediğiniz için çok teşekkür ederim. Size ve modellerinize ekstra ödeme yapacağım. Sizinle çalışmak bir zevkti. Çok teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim. En kısa zamanda yeniden görüşmek üzere. Teşekkür-"

Kapıyı yüzümde sahte bir gülümseme ile yüzüne kapattım ve masama ilerledim. Leon koltuğumda ellerini göğsünde birleştirmiş oturuyordu.

-"Ne?" diyerek, yarım bir sırıtmayla yanına yaklaştım. Koltuğun arkasına geçip ellerimi omuzlarına yerleştirdim ve sıkmaya başladım.

-"Neden kabul ettin?"

-"Modellik de yapıyorum biliyorsun. Geri çevirmek istemedim."

-"Vücudunu sergilemeni istemiyorum."

-"Peki sevgilim."

-"Açık seçik şeylerde modellik yapma."

-"Baş üstüne sevgilim."

-"Kes şunu" diyerek ellerime vurdu ve kalktı. Kıkırdadım. "Benimle alay etme Gervase"

-"Etmiyorum" Ellerimi teslim olurcasına havaya kaldırdım. Yeniden elime vurdu. Daha çok güldüm.

Onu hızla kendime çektim. Dudaklarımı uzattım. Büyük bir itaatle kabul etti. Ellerimle narin belini sıkıca kavradım. Dudaklarındaki enfes tattan anladığım kadarıyla biraz evvel aromalı kahve içmişti. Onu kızdırmadığım zamanlarda ondan uysalı yoktu. Ama kızdırdığımda işler değişiyordu. Onunla usul usul öpüşürken kapı aniden açıldı. Dudaklarımız hızla ayrıldı. Tony yüzünde mahcup bir ifade ile başını eğdi.

-"Özür dilerim. Ofisinize henüz dönmediğinizi sanıyordum."

Leon' u bıraktım. Leon ise boynuma sardığı kollarını çözmedi. Kötü kötü Tony' e bakarak alnını bana yasladı. Bende bundan destekle bir kolumu yeniden ona doladım. Nazikçe yanağımı öptü.

-"Ne vardı Tony?" diye sordum.

-"Çekimlerle ilgili sohbet etmek için sizi beklemeye gelmiştim."

-"Bay Rosswald şu an çok meşgul" dedi Leon soğuk bir tonda. Tony kafasına kaldırıp ona 'bu burada bitmedi' ya da 'sen görürsün' dermişçesine baktı ve çıkıp gitti. Sırıtmadan edemedim.

-"Öğleden sonra Candy Man' e gitmeyeceğiz. Burada da pek işimiz kalmadığına göre eve gidip yarın için hazırlanalım ve yola çıkalım"

-"Tamam sevgilim"

Leon beni kısa ama sıcacık öptü. Askıdan ceketimi getirip bana giydirdi. Kendi ceketini de giydikten sonra ajanstan ayrıldık.

(Y.N: Mangi ters köşeleri sever. Hayır efenim, tahmin ettiğiniz gibi kötü bir şey yok. Henüz*... Pazar yayınında görüşmek üzere. Esenkalın.)