*TIK TIK TIK*
Bu ses de neydi? İrkildim. Yavaşça gözlerimi açtığımda, sol yanımda, camda bir el vardı. Gözlerimi kırpıştırdım. Alejandro başını eğip içeri baktı.
-"Günaydın" diyerek gülümsedi.
Kendime gelip kapıyı açtım. Kenara çekildi. Arabadan inip esnedim ve gerildim. Sonra ona baktım. Kaşlarını kaldırmış bana bakıyordu.
-"Ah, sana da günaydın. Sanırım önce sana sarılmam gerekiyordu. Pardon" diyerek ona sarıldığımda kahkaha attı.
-"Önemli değil bebeğim" Kollarını bana doladı. "Mesajını görmedim. Telefon etmeni beklerken uyuyakalmışım. Affet beni"
-"Asıl sen beni affet. Dün gece..." Yavaşça onu bıraktım.
-"Dün gece yaşandı ve bitti. Artık önümüze bakabiliriz"
-"Haklısın"
-"Gel benimle" diyerek elimi tuttu ve beni sürüklemek istedi.
-"Bekle" Elini bırakmadan arabanın kapısını açtım. Kontağı çıkarıp, kapıyı kapattım ve arabayı kilitledim. "Şimdi gelebilirim"
El ele apartmana girdik. Asansörde bile hala elimi bırakmamıştı. Dairesine girdiğimizde güzel kokular geliyordu. Beni direkt mutfağa götürdü. Kardeşi de buradaydı.
-"Bende sizi bekliyordum. Kahvaltı hazır. Hadi geçin"
-"Merhaba Alejandra" dedim ve ufacık mutfağın içine zorla tıkıştırdıkları, bir tarafı duvara dayalı masaya oturdum.
-"Selam Garry" Bana sıcacık gülümsedi ve tabağıma krep koydu.
-"Teşekkür ederim"
Hep beraber kahvaltı ederken sohbet ediyorduk.
-"Alejandro seninle çıktığından beri çok değişti. Daha önce de sevgilileri vardı ama hiç birine sadık olmamıştı" dedi Alejandra.
Ağzımdakini yutamadım. Zoraki gülümsedim.
-"Kes şunu" dedi Al.
-"Ne? Yalan söylemiyorum. Sanırım bu seferki biraz ciddi ha? Kaç para veriyorsun?"
-"ALEJANDRA!"
Alejandro bağırmamış kükremişti. Elini masaya vurmayı da ihmal etmemişti. Berbat hissediyordum.
-"İzninizle. Banyonuzu kullanmalıyım" diyerek masadan kalktım. Yatak odasının dibindeki banyoya girdim. Kapıyı kapayıp arkasına yaslandım. Alejandro' nun sesi banyoya kadar geliyordu.
-"Sen ne yaptığını sanıyorsun ha? O benim sevgilim! Müşterim değil!"
-"Neden kızıyorsun ki? Nereden bilebilirim? Kimle ne yaptığın belli mi?"
*ŞAK*
-"Ben... Ne yaptıysam bize iyi bir hayat sunmak için yaptım ve yapıyorum. Sakın bir daha benimle böyle konuşmaya kalkma..."
Alejandro' nun sesi boğulurken bir koşma sesi duydum. Ardından dış kapı sertçe kapandı. Yavaşça banyodan çıktım. Mutfağa baktım. Kimse yoktu. Salona ilerledim. Alejandro kollarını dizlerine dayamıştı. Başı eğikti.
-"Al..." Yanına yaklaştığımda burnunun ucundan yere damlayan gözyaşlarını gördüm.
-"Özür dilerim" diye fısıldadı.
Yanına oturdum. Kolumu beline sardım.
-"Özür dilenecek bir şey yapmadın. Kardeşin biraz patavatsızca davrandı o kadar."
-"Bu yaşına kadar ona ben baktım. Ama hep beni yaptığım işten dolayı küçük gördü. Bana minnet duyup teşekkür etmek yerine, nankörlük yapıp benden köşe bucak kaçıyor. Kardeş olduğumuzu saklıyor. Asla eve arkadaşını çağırmaz. Birinin çektiğimiz bir videoyu izleyip de, 'hey, bu o adam' demesinden korkuyor biliyorum. Benden hep utandı"
-"Sen çok başarılı bir oyuncusun Al. Çok da iyi bir insansın. Bunu söylemek bana düşmez biliyorum ama o artık paçalarına yapışan küçük bir kız değil. Üniversiteye gidiyor. Madem senden utanıyor gidip başka bir yerde yaşasın. Madem senin kazandığın paranın emeğini beğenmiyor, o zaman kendi ayakları üzerinde dursun"
-"Bunu hep istedi. On sekiz yaşına bastığında ilk istediği ayrı eve çıkmak olmuştu. Ben izin vermemiştim"
-"Hata etmişsin"
-"Haklısın. Ama o bana annemin emaneti. Onu tek başına bırakamazdım"
-"Ama o tek başına kalmak istiyorsa bırakmalısın. Üstelik bunu kaldırabilecek yaşta."
Bir süre sustuk. Elimi yüzüne atıp başını kaldırdım ve gözyaşlarını kuruladım. Gözlerimin içine bakarken, gözlerinde gördüğüm şey sadece mahcubiyetti. Ona nazikçe sarıldım. İri kollarını bana doladı.
-"Bana taşın" dedim aniden. Beni bırakıp yüzüme baktı.
-"Ne?"
-"Bana taşın. Bu ev onda kalsın. Sadece kıyafetlerini ve özel eşyalarını al. Hadi kalk" diyerek elinden tuttum ve onu yatak odasına sürükledim.
Dolabını açtım. Askıdaki kıyafetlerini alıp yatağa attım. Yanıma gelip ellerimi tuttu.
-"Bunu istediğinden emin misin?"
-"Hem de çok eminim. Ben dün gece bir karar verdim ve bu kararın arkasında durmak için buradayım. Hadi bana yardım et" diyerek ellerimi ellerinden kurtarıp eşyalarını toparlamaya giriştim.
...
Kardeşine bir not yazıp kahve sehpasına bıraktı. O son kez eve bakarken kapıdan çıktım. Asansöre bastım ve çektiğim iki valizi asansöre sürükledim. Asansör kapanmadan bana yetişti.
Beraber valizleri bagaja atıp evimin yolunu tuttuk. Eve geldiğimizde valizleri direkt yatak odama götürdüm. Sonra kendimi yatağa attım. Arabada sabahladığım için her yerim ağrıyordu. Tavana bakarak düşünmeye başladım.
-"Onu buraya getirmekle doğru mu yaptım? Peki, şimdi ne olacak?"
Daha düşüncelerimle cebelleşemeden telefonum çaldı. Cebimden çıkarıp ekrana baktım.
-"Aha şimdi yandık." Yeşil ikona dokundum. Neşeli bir sesle konuştum. "Abiciğim?"
-"Kes yalakalığı göt. Hemen ofise gel. Alejandro da yanında olsun"
-"Emreder-" Ve tabi ki suratıma kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Candy Man III
Romance"Candy Man" adlı hikayenin devamı niteliğinde olup, serinin üçüncü sezonudur.