Bölüm 21

2.2K 145 26
                                    

Bahçe kapısından geçip kapıya ilerlerken Leon' un yüzündeki tereddüdü görebiliyordum. Yine de hiçbir şey sormuyordu. Sakince kapıya ilerledim ve zili çaldım. İçeriden bir ses geldi.

-"Geliyorum"

Az sonra kapı açıldı.

-"Gervase!"

-"Merhaba"

Bana sarılırken, Leon' un daha da afalladığını fark ettim ve sırıttım. Bay Malik beni bırakıp Leon' a baktı.

-"Seni Leon ile tanıştırayım" dedim ve gülümsedim. Bay Malik ona elini uzattı. Leon da nazikçe elini sıktı.

-"Leon, bu da Bay Malik"

-"Memnun oldum" diyerek kapının kenarına geçti Bay Malik. "Buyurun geçin"

-"B-ben de" diye kekeledikten sonra bana baktı Leon. Ona göz kırptım ve içeri geçtim.

Solona geçip Bay Malik' in rahat sofasına yerleştim. Leon da gelip yanıma oturdu.

-"Bu adam kim ve sana neden sarılıyor?" diye fısıldadı. Gülmemek için alt dudağımı dişledim. Bu sırada Bay Malik de yanımıza döndü ve karşımıza oturdu.

-"Gerard nerede?"

-"Ah, babam geleceğimizi bilmiyordu. O yüzden gelmedi."

-"Ya..."

Bay Malik' in yüzü aniden düşse de hemen toparladı ve gülümsemeye çalıştı.

-"Seni gördüğüme sevindim" dedi ve Leon' a baktı. "Arkadaşını da getirmişsin bu sefer. Üstelik toparlandığını görüyorum"

-"Evet toparladım" dedim ve elimi Leon' un eline atıp sıkıca tuttum. "O beni toparladı" diyerek dönüp gözlerimin içine bakmasını bekledim.

Biraz şaşkın, biraz da mahcup bir suratla dönüp gözlerime bakınca gülümsedim. Yanakları kızarmaya başlamıştı.

-"Leon... Sevgilin mi?"

Gözlerimi sevgilimin gözlerinden zoraki ayırıp Bay Malik'e baktım.

-"Evet. Buraya seninle tanıştırmaya getirdim. Söz verdiğim gibi"

-"Ah... Hatırlıyorsun" diyerek sıcacık gülümsedi.

-"Hiç unutmadım ki."

-"Karın olacak kişiyi bir gün mutlaka benimle tanıştıracağına söz verip, benden habersiz evlendiğinde çok darılmıştım."

-"Biliyorum. Ama o gerçek bir evlilik değildi."

-"Baban farkındaydı. Bana da söylemişti. Zaten bu yüzden seni affettim. Yoksa elimden kurtulamazdın" diyerek ayaklandı. "Kahve içerken konuşalım"

Mutfağa yönelirken Leon' a yeniden baktım. Hala kıpkırmızıydı. Elimi yanağına sürttüm.

-"Utanınca çok tatlı görünüyorsun civcivim"

-"O... O kim Gervase? Ona neden öyle bir söz verdin?"

-"O babamın yegane aşkı" dediğimde Leon hızla başını kaldırıp yüzüme baktı.

-"Ama annen..."

-"O, annemden önceydi. Onların çok uzun bir hikâyesi var aslında. Dinlemek istersen mutfağa peşinden git ve sor. Böylece biraz daha yakından tanışmış olursunuz" diyerek gülümsedim. "Merak etme o çok sevecendir. Tıpkı annem gibi..."

Leon biraz tereddüt ettikten sonra Bay Malik' in yanına gitti. Bende ayaklanıp, ellerim ceplerimde salonun bahçeye açılan kapısını açtım ve dışarı çıktım. Güneş pırıl pırıldı. Bay Malik' in köpeği kuyruk sallayarak bana bakıyordu. Ona doğru adımlayıp biraz sevdim. Değişik çiçeklerle dolu bahçede çiçeklerin arasında dolandım. Biraz sonra Bay Malik ve Leon da dışarıda bana eşlik ettiler. Bahçedeki masada oturup sohbet etmeye başladık. Bay Malik Leon' a çocukken yaptığım birkaç haylazlıktan bahsediyor hep bir ağızdan gülüyorduk. Babam beni ona sık getirirdi. Bu yüzden onunla anılarım çoktu. Maziyle dolu güzel bir sohbetten ve kahveler bittikten sonra Leon bahçedeki çiçeklerle ilgilenerek ayağa kalktı. Bay Malik de peşine takıldı. Beraber çiçek yetiştirme konusunda konuşmaya başladılar. Elimde telefonla onun çiçekler arasında resimlerini çaktırmadan çekmeye çalışıyordum.

 Elimde telefonla onun çiçekler arasında resimlerini çaktırmadan çekmeye çalışıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uzun bir süre sonra saatime bakıp, yanlarına yaklaştım.

-"Muhabbetinizi bölmek istemem ama babamlar akşam yemeğine bekliyor. Gitmemiz gerek bebeğim"

Elimi Leon' un beline sardım. Bay Malik bize biraz buruk ama mutlu bir şekilde baktı.

-"Her şey için teşekkürler efendim" diyerek mahcup bir edayla başını eğdi Leon.

-"Ben teşekkür ederim çocuklar. Beni o kadar mutlu ettiniz ki..." Bay Malik elini omzuma koydu ve sıktı. "Mutluluklar dilerim."

-"Teşekkürler."

-"Yine gelin"

-"Elbette"

-"Ah unutmadan..." Bay Malik koşup, çiçeklerin arasında kayboldu. Biraz sonra elinde ufak bir saksı ile geldi. Saksıyı Leon'a uzattı. "Bu senin. Onu evinizin en güzel yerine koyarsın"

Leon önce bana baktı. Sonra ellerini uzatıp saksıyı aldı. Burnunu kırmızı ufak güle uzattı ve kokladı.

-"Çok teşekkür ederim efendim. Ona çok iyi bakacağım"

-"Bundan eminim"

-"Hadi geç kalıyoruz" dedim ve arabaya yöneldim. Leon için kapıyı açtım. Aralarında mırıldanmaları bitince arabaya geldi. Koltuğa yerleşince saksıyı almak istedim. "Ver onu bagaja koyayım" Ama Leon, oyuncağını elinden almaya kalkışılmış bir çocuk gibi saksıyı benden uzaklaştırıp iyice sardı.

-"Olmaz! Kucağımda götüreceğim"

Ona aval aval bakıp kapısını kapattım. Bay Malik üşüyormuşçasına ellerini kendine sarmış gülümseyerek bize bakıyordu. Arabaya binmeden ona el salladım. Karşılık verirken gözleri dolu doluydu. Hızla arabaya bindim ve motoru çalıştırdım. Onu ağlarken görmek istemiyordum. Bu beni oldukça üzüyordu.

Sakince evin yolunu tutmuştum. Leon yüzünde hoş bir tebessümle camdan dışarı bakıyordu. Radyoda slow bir parça çalıyordu. Güzel bir gün güzel bitiyordu.

-"Bunun anlamı ne Gervase?" diyen Leon beni uyuşturan sessizlikten kopardı.

-"Ne?"

-"Beni Bay Malik' e getirdin. Ona söz verdiğin gibi, öyle mi?"

-"Evet?" Yola bakarken kaşlarımı çatmıştım. Ne demeye çalıştığını anlamıyordum.

-"Yani bunun anlamı... Sen..."

Gözümü yoldan kısa bir süreliğine ayırıp ona baktım. Bu sırada korna sesleri yükseldi. Leon hızla başını çevirdi ve kaputa tutundu.

-"Gervase! Dikkat et!"


(Y.N: Geçmiş olsun dilekleri yazan herkese çok teşekkür ederim. İyi olduğumu bildirmek istedim. Pazar yayınında görüşmek üzere...)

Candy Man IIIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin