Karşı şerite geçmiştim ve bir kamyon üzerime geliyordu. Hızla direksiyonu kırdım. Kazadan kıl payı kurtulmak buna deniyordu.
-"LANET OLSUN!" diyerek direksiyona vurdum. "Araba kullanırken beni meşgul etmek zorunda mısın?! Kapa şu çeneni! İkimizi de öldürüyordum!"
Leon ellerini yüzüne kapattı. Titrediğini fark edebiliyordum. Ona aldırış etmeden eve sürdüm. Babam verandada bizi bekliyordu. Leon ise sus pus olmuştu. Suratı beş karıştı. El frenini çekmemi beklemeden arabadan indi. Daha sonra bende indim. Babama doğru ilerlerken Leon;
-"İyi akşamlar efendim" diyerek, doğrudan içeri, üst kat merdivenlerine yöneldi.
Babamın yanına geldiğimde ellerim ceplerimde ardından bakıyordum.
-"Bir sorun mu var evlat?" diyen babama bakıp 'hayır' anlamında başımı salladım.
Biraz babamla oturdum ve Bay Malik ile geçirdiğimiz günü anlattım. Sonra annem yemek sofrasına çağırdı. Masaya geçtiğimizde Leon inmedi.
-"Ben bir bakayım" dedim ve üst kata çıktım.
Kapıyı iki kez çalıp açtım. Leon yatağımın üzerinde cenin pozisyonundaydı. Arkası bana dönüktü. Yanına yaklaştım ve yatağa oturdum.
-"Seni bekliyoruz. Neden gelmiyorsun? Yaptığın hoş değil"
-"Geleceğim"
Sesinden anladığım kadarıyla hala bozuk atıyordu. Derin bir iç çekerek arkasına uzandım ve ona sarıldım. Ensesini öptüm. Başını öptüm. Saçlarını kokladım. Ona doladığım kolumu tuttu.
-"Bağırdığım için özür dilerim bebeğim" diye fısıldadım.
-"Çok korktum. Öleceğiz sandım" Sesi değişti. Titremeye başladığını hissettim. Onu daha sıkı sardım.
-"Şşşşşş. Geçti"
Burnumu saçlarına gömdüm. Bu sırada odanın kapısı açıldı.
-"Bölmek istemem ama annen merak ediyor" dedi babam. Ona dönüp omzumun üzerinden baktım. Pis pis sırıtıyordu.
-"Geliyoruz"
Leon' u bırakıp kalktım. O da kalktı. Babamsa gitmeyip bizi bekledi. Hep beraber yemeğe indik. Yemek boyunca biz sohbet ederken Leon sadece yemek yedi. Hiç konuşmadı. Yüzü kireç gibi beyazdı. Hala şoku atlatamadığı barizdi.
Yemekten sonra annem bize kahve hazırlıyordu. Babam ve Leon verandada otururken bahçeye inmiştim. Papatyaların arasında dolanıyordum. Uzun saplı bir sürü papatya topladım. Sonra elime telefonumu aldım ve interneti açtım. İnternetten bulduğum kadarıyla resimlere bakarak papatyalarla uğraştım. Çok bir şeye benzetemesem de istediğime yakın bir şey elde etmiştim. Zaten bundan iyisini hayatta yapamazdım.
Elimdekini arkama saklayarak bizimkilerin yanına yaklaştım. Annem de onlara katılmıştı.
-"Nereye kayboldum evladım sen?" diyerek kahvesini yudumladı.
-"Buradayım" Hiç çaktırmadan, yerime geçiyormuş gibi Leon' un yanına ilerledim. Arkasına geçip elimdekini başına yerleştirdim ve yanına oturdum. İrkilerek elini başına attı.
-"Bu ne?"
Babam kahkaha atarken, annem de babama eşlik etti. Leon başından çiçekleri alıp baktı.
-"Gervase... Bu çok güzel" Öyle güzel güldü ki... Bu gülüşe dünyaları değişmezdim.
-"Sen tüm çiçeklerden daha güzelsin bebeğim" dedim ve elini öptüm. Leon yeniden gülümsedi ve tacı başına koydu. "Onu kraliçem ilan ediyorum" diyerek elini havaya kaldırdım. Annem ve babam daha da gülerek alkışladılar. Leon ise hem gülüyor, hem utanarak kızarıyordu.
-"Onu nasıl yaptın sen hergele?" dedi babam. Cebimdeki telefonu çıkarıp salladım. "Ah şu teknoloji..."
Yemeğin aksine, neşeli geçen kahve faslı da bitince, valizimizi alıp arabaya doğru ilerlemiştik. Ben valizi ve Leon' un saksısını, sonunda onu ikna edip elinden zorla aldığım saksısını, bagaja koyarken onlar vedalaşıyordu.
-"Keşke bu gece de kalsanız..." dedi annem Leon' un yanaklarını öperken.
-"İş var. Gitmemiz gerek" dedim ve bagajı kapattım.
-"Özletmeyin. Yine gelin" diyen babama sarıldım.
-"Geliriz"
-"Her şey için teşekkürler efendim"
-"Ah, canım evladım... Ne demek" diyerek Leon' un yanaklarını okşadı annem.
Annem Leon' la uğraşmayı bitirince ben de ona sarıldım ve nihayet arabaya binip yola koyulabildik. Leon kısa bir süre içinde uyuyakalmıştı. Ben de sakince araba kullanmıştım.
Nihayet gecenin bir köründe eve varabilmiştik. Yatak odasını zor bulmuş, kendimi bok çuvalı gibi yatağa atmıştım. Gaza basmaktan ayak kasım ağrıyordu. Leon da bana yatakta eşlik edince kolumu ona dolayıp uykuya dalmıştım.
...
Ertesi gün ajansta toplantılar art ardaydı. Leon çok durgundu. Sanki yeniden o duygusuz Leon olmuştu. İfadesiz suratıyla verdiğim emirleri yerine getiriyor bunun dışında konuşmuyordu. Öğle yemeğinde aniden elini tuttum. Ancak o an kafasını kaldırıp gözlerime baktı.
-"Neyin var Leon?"
-"İyiyim" Elini çekti ve yemeğini didiklemeye devam etti.
-"İyi göründüğün söylenemez."
-"İyiyim"
Onu konuşturmaya çalışmaktan vazgeçtim. Yemeğime devam ettim. Yemekten sonra Candy Man' e geçtiğimizde de durumu aynıydı. Aldırış etmeden aylık rapora baktım. İzlenme oranları git gide düşüyordu. Bir yerlerde bir terslik vardı. En çok tıklananlar listesini açtım. En üst sıralarda Alejandro' nun videoları vardı. Ama bunlar eskiydi. Listeyi kapatıp yeni çekilen videolara baktım. Hiç birinde oynamamıştı. Kaşlarımı çatarak ayaklandım ve kulise yöneldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Candy Man III
Romance"Candy Man" adlı hikayenin devamı niteliğinde olup, serinin üçüncü sezonudur.