Ben toprağı ağzım açık dinlerken kapının gıcırtısıyla kapıya doğru yöneldik gizem gelmişti elinde valiz kadar büyük bir çantayla aslında tam zamanında gelmişti toprağa cevap vermem gerekiyordu fakat konuya nasıl başlayacağımı bilmiyordum ah cidden şimdilik gizem beni bu zor durumdan kurtarmıştı fakat illaki toprağa bir açıklama yapacaktım buna mecburdum.Gözlerim gizemin elindeki çantaya takılınca kıkırdamadan edemedim "gizem o çantanın içinde ne var acaba?" Diye sordum doğrusu benim için bu kadar fazla çamaşır getirmesi gerekmezdi fakat şu anda üstümde toprağın gömleği ile durmaktan iyidir herhalde diye düşünüyorum toprağın konuşmaya girmesiyle bu düşüncelerimden sıyrılıp toprağa döndüm "aferin gizem.annen iyi değil mi? Istersen başına bizim çocuklardan bırakabiliriz hem sende emniyette olursun." Derken toprağın gözlerinden adeta masumiyet akıyordu seviyorum bu çocuğu ama gizemin annesinin durumunu çoktan unutmuştum off kız benim için çabalarken ben ona bir geçmiş olsun bile demeden birde dalga geçtim iyi mi hemen toparlamam lazım "gizem ben annen için üzüldüm.kusura bakma çok geçmiş olsun.Annenin neyi var merak ettim açıcakcası?" Gizem bu sorum karşısında biraz hüzünlenmiş gibi oldu ama tekrar eski umursamaz moduna döndü hadi ama bu kadar hissiz değilsin hem toprak adam yemiyor ya"istemezsen söylemeyebilirsin." Dedim şefkatli bir ses tonuyla gizem bir şey söylemedi ardından "birkaç çamaşır getirdim içinden istediğini seç umarım olur ve işin bittikten sonra çantayı bana vermeyi unutma olur mu?" Diyerem ekledi gizem aslında çok anlayışlı ve hisleriyle düşünüp karar verecek bir kız fakat neden böyle davranıyor şimdi anlamadım kafamı olumlu anlamda salladım toprak "gizem sana bir soru sordum ve bunu cevaplamanı bekliyorum halen." Diye sordu toprak imalı bir ses tonuyla tam lafa atılacakken toprağın kızgın bakışlarının gizemin üstünde olduğunu farkettim hop hop noluyoruz ya "iyi patron biraz daha hastanede kalıcak daha sonra taburcu edeceğiz evde devam edilecek bakıma." Dedikten sonra yanımızdan izin isteyerek ayrıldı gizem daha sonra toprağa soran gözlerle baktığım da "sana da sıra gelecek bunları giy daha sonra konuşuruz." Dedi toprak imalı imalı bakışlarla daha sonra gitti.Ne oluyor bu çocuğa ben toprağın hiç bu halini görmedim adeta evrimleştirilmiş veya beyni yıkanmışta ortalığa sulu beyinli bor toprak bırakılmış gibi bir sevecen bir ciddi ben bu toprağı hiç görmemiştim doğrusu.
Üstümü giyindikten sonra odada üzerinde rütübetten kararmış yarısı kırılmış ve üst tarafı çiziklerle dolu bir boy aynasına baktım gizemin seçimleri fena değildi açıkcası gizem hoş bir kızdı esmer tenli siyah kocaman gözleri ve uzun simsiyah canlı ve gür saçlarıyla bir kalem ve ruj ile çok hoş olan bir kızdı sadece biraz kısa boylu ve ince bacakları vardı ama gerçekten çok hoş bir kızdı eh giysileri bana biraz dar gelsede o kadar da kötü durmadı balıkçı yaka ve omuzları açık bir kazak ile diz üstü deri kırmızı ince kemerli alt tarafları pileli bir etek almıştım çantadan gizem benden kısa olduğu için etek onda biraz daha uzun kalabilirdi fakat benim şu anda kalçamın en fazla 1 karıç aşağısında bile kalmıyordu ne yazıkki üstten fazla bir sıkıntı olmadı kazağı eteğin içine soktum ve üzerimde kendimi ayaklarımdan kuvcet alatak biraz yukarı kaldırdım idare eder duruyordum fena değildi kazaktan sargıların yeri hafif belli oluyordu ama bunu önemsemiyordum canımı acıtmasın yeter bacaklarım çıplakta kaldığı için yara izleri açıkca belli oluyordu yüzüme aynadan baktığımda hiç görmediğim bir benle karşılaştım yüzümdeki kanları gidertmiştim fakat sonradan bir kaç yara izlerinden dışarıya kanların aktığı belli oluyordu iyide sadece vurulmuşsam ben bu hale nasıl geldim merak ediyorum doğrusu toprak bana herşeyi anlatmamıştı belliki anlatmak istemediği birşeyler daha vardı ama ne? Yüzümde gözümün kenarında bir morluk ve içeri giden siyahlık vardı fazla büyük değildi saçlarımlın bir kısmını öne alarak orayı kapattım şu anda bir fondoten olsa iyi olurdu hatta çok iyi olurdu bu kadar kıyafet getirdiğine göre belki makyaj malzemeside getirmiş olabilir gizem değil mi çantayı deşmekte fayda var diye düşünerek koyu yeşil renkteki bir sırt çantasının ön kısmını açtım zaten 2 fermuarı vardı arkası bayağı bir genişti önü biraz daha dardı önüne baktığımda içinde bir kulaklık ve toka dışında hiçbirşey bulamadım arka kısmında çamaşırlar vardı 3 kazak ve 1 etek 1 de pantolon koymuştu onları çıkardıktan sonra çantanın dibi gelmis gibi görünüyordu elimle yokladıktan sonra hiçbirşey bulamadım ah kahretsin pudra olsa razıydım şu anda ama o bile yoktu sinirle çantayı elime alıp sert bir şekilde yere attım daha sonra aynada tekrar kendime baktım en azından gözümün kenarındaki morluğu kapatmak isterdim sakince derin bir nefes aldım ve iç çektim tekrar çantaya döndüğümde gizeme vermek için çantayı toplamaya karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saflığın Kırmızısı
Genç KurguBen hiç hayal kuramadım.Bütün herşey benim dışımda gerçekleşti... Acılar,aşklar ve dostluklar ve benim acılarımda bana tek geliri olan şey gerçekleri görebilmemdi.... Mafya benim kardeşim di.Hindistan ise dünyam.