17-Kalbi güzel-

78 4 0
                                    

Sarsılmam ile gözlerimi açmak zorunda kalmıştım.Üzerimde bir ağırlık vardı.Ağırlığın sebebi emir di.Benim önüme atlamıştı.Benim için kurşunun önüne atlamıştı...

Doğrulmak istemiştim.Bu yüzden ayağa kalkmaya çalıştım.Fakat emir üzerimde sereserpe yattığı için kalkamadım.Başı sağ omzumun üzerine gelmişti. Aynı zamanda sağ omzuna gözüm takılmıştı.Okul gömleğinde kan vardı ve dahada aşağı ilerliyordu.Toprağa baktığımda emirin adamları olan o iki adamın birini toprağın elinde ki silahı alırken diğerini de hala arkasından geçmiş bir koluyla toprağın ellerini arkasında birleştirmiş diğer koluylada boynunu sarmışken gördüm.

Duygularım birbirine karıştı.Toprağa sadece yaptıklarından dolayı kızsammı yoksa nefret mi etsem bilmiyordum.Ama beni,kardeşini sorgusuz sualsiz öldürmek isteyen birine neden sadece kızmakla yetineyim ki.Toprağa kötü bakışlar atarken "Sen ne yaptın!" Dedim.Cevap vermedi.Sustu.Elimi emir'in kanayan omuzuna koydum.Kan hala akıyordu.Sıcacıktı.Emirin terlediğini farkettim.Zor da olsa doğruldum ve emiri de tutarak ikimizi ayağa kaldırdım.Emir baygın değildi ama kendinde olduğundan şüphe ediyordum.Çok kan kaybediyordu.Ve terliyordu nefesleri azalıyor ve yavaşlıyor gibiydi.Toprağa tekrar bakarak "Allahın cezası.Senden nefret ediyorum.Neden yaptın.Neden beni vurmak istedin.Neden.Cevap ver susma......Susma diyorum sana konuş.İnsan kardeşine kıyarmı kıymak istermi ya da senin gibi kafasına silah dayarmı he!Ben seni korumaya çalışıyordum aptal sen bunu anlayamayacak kadar zavallısın!Artık senin gibi bir kardeşim yok!" Dedim.Birkaç saniye cevap vermesini beklemiştim ama cevap gelmeyince bende emirin tek kolunu omuzuma attım ve diğer kolumu beline doladım.Arkamı dönerek yürümeye başladım.Birkaç adım uzaklaştıktan sonra "Zaten kardeşim olmadığını bana ihanet ederek kanıtladın.Şimdi bir daha karşıma çıkarsan seni öldürüm ve emin ol ihanetini asla unutmayacağım."dedi.Bu laflarla dona kalmıştım.Zorlukla bir adım daha attığım da "Sadece seni değil.Ikinizi de acımadan gözümü kırpmadan öldürürüm."dedi daha sonra bir cevap vermek için başımı hafif arkaya doğru döndürmüştüm ki emirin adamlarından toprağın elindeki silahı alan adam toprağın karnına bir yumruk geçirdi.Toprak iki büklüm olmuşken adam'öldürecekmiş..sen kimi öldürüyon lan şimdi seni benim elimden kurtarırlarsa sen dua et.Seni burada öldürürüm oğlum.'gibi cümleler söyledi.Aklım durmuştu ne yapacağımı idrak edemiyordum.Toprağa acımıyordum.Hatta şu anda içimde ona karşı bir öfke vardı onu şu anda öldürecek kadar ama yapamazdım.O benim KARDEŞİM Dİ.Asıl o bana ihanet etmişti.Ama şimdi emir daha önemliydi kurşunun önüne atlamıştı ve ağır yaralıydı.Çıkış kapısı gibi görünen kapıdan çıktık ve ileride duran mini cooper'a doğru ilerledim.Tam arabaya yaklaşmaya bir iki adım kalmışken neslihanı gördüm.Ya da gördüğümü zannettim.Neslihan burada ne arasın ki değil mi?Yurt ve okul arkadaşımı iyi tanıdığımı düşünüyordum ve neslihanın bizim gibilerle işi olmazdı o daha çok sakin ve normal bireyler gibiydi.Gerçi tam da bilemem.Nasıl olsa bugün 9 senelik arkadaşımın kardeşimin ihanetine uğramıştım.Neslihan ile arkadaştık fakat çok yakın değildik.Arkadaş zannettiğim kişiler tarafından ihanet edilmeye alışmam gerekmez inşAllah.Hayır tam da tahmin ettiğim gibi neslihan bizim yanımıza geliyordu ona bakarken gizemin yanımıza geldiğini fark etmemiştim bile "Ne oldu burada?Toprak nerede ve sen niye bunu taşıyorsun?" Diye sordu hemen gizem."Ihanetçi içeride ve dayak yiyor bende bana kurşun sıkmış kardeşimin önüne geçen ve haliyle yaralanan kişiyi hastahaneye götürüyorum.Istersen gelebilirsin.Benim açıklamam bu kadar." Gizem "Ne saçmalıyorsun sen kim sana silah çekti toprak mı? Toprak asla böyle birşey yapmaz özellikle sana bu kadar kıymet veren biri asla yapmaz.Ben toprağa bakmaya gidiyorum.Ama seninle tekrar konuşucaz.Görüşücez."dedi ve gitti.

O sırada neslihan yanımıza geldi.Telaşla emire bakıp "Ne oldu?" Diye sordu.Anlaşılan bugün arkadaşlarımın veya arkadaş dediklerimin saydıklarımın gerçek yüzünü görme günüydü.BUGÜN İHANET GÜNÜYDÜ."Sana diyorum deniz ne oldu emire?" Diye tekrar yüksek bir sesle sordu neslihan "vuruldu." Dedim kısaca daha sonra emirin belinden tuttu ve "Arabam şurada.Oraya gidelim."dedi gösterdiği yerde bir rang roover duruyordu ilk başta bunu beklemediğim için bir an afallasam da hemen bende "tamam."dedim.

Saflığın KırmızısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin