Bugünkü dersler hızlı geçmişti daha doğrusu sıkılmamıştım.Ve derslerden çıkınca hemen gizem ve cereni aradım ve onları üniversitenin yakınlarındaki bir cafeye çağırdım.Ikisinide üniversitenin başlarında birbirleriyle tanıştırmışmtım tabi o zamanlar ceren sadece benimle ilgileniyordu çünkü berkecan yoktu ve tek biricik arkadaşıydım gizeminde fazla sayılmasa da en eski arkadaşı bendim sonuçta lisede tanışmıştık.Ikiside ilk tanıştıklarında birbirlerinden nefret edercesine birbirini sevmiyordu ama şimdi gel görki canciğer kuzu sarması mübarek.O zamanlar ikisi de beni paylaşamıyorlardı hatta benim yüzümden kavga bile etmişlerdi gizem o ilk benim arkadaşım ilk önce benimle arkadaş oldu ve eskiden beri arkadaşız diyordu ceren de olabilir ama artık benim de arkadaşım yani sen old ben new oluyoruz bu durumda diyordu.Ah ne günlerdi ama bu anılar beni gülümsetiyordu.Ikisinide zar zor barıştırmıştım ve anlaşma yolunda ilerletmiştim.Ama Allah kimseyi ikisinin arasında bırakmasın.Ikisininde inadı keçi inadını geçer.Ve tripleri Allah korusun.Bir trip çekmezsiniz yani resmen kan davası gibi olursunuz o derece.Ama ikiside benim en iyi ve en yakın armadaşlarım hatta biri yengem ama boşver o dememi istemiyor bende demiyorum.Ikiside bana birşey olsa anında yanıma gelir.Bana biri laf atsa ona cevabını verir.Bana biri bir zarar vermeye çalışsa anında korurlar ve tabiki bunları bende onlar için yaparım.Onlar benim canım ve bende onlar için öyleyim tabiki.Telefonumun sesiyle kendime geldim Allahım bu zil müziği güzel ama insanı cidden korkutuyor.-Zil müziği-Is dunya se ladna he- Arama ekranında yazan isme baktım ve hemen cevapladım.Arayan gizem di.
-"Alo?"
-"Canım nerdesin yoksun burda"
-"Arka taraftayım canım 2.kat"
-"tamam geliyoruz.Görüşürüz."Birkaç dakika sonra geldiler ve siparişleri verdik."Eee noldu diye çağırdın yine bizi buraya?" Diye sordu ceren.Allahım ne var yani bir insan arkadaşlarını buluşmak için çağıramazmı"Koca bulmak için canım." Dedim.Ikisi bir ağızdan "Ne!?" Diye bağırdılar."Ne var sizin ikinizinde kocası var." Diyince ceren bana imalı bir bakış attı "Ne var canım nişanlın bir sene sonra düğünün olucak sonuçta." Dedim ikisi bir ağızdan "Bizi bu yüzden mi çağırdın?" Dedi "Artık birlikktr konuşmazsanız sevirim.Ve evet bunu tartışmak için çağırdım diyebilirim.Ben artık sıkıldım yani ne kafama göre biri var sevdiğim bana takılanları da ben istemiyorum." Dedim "Hmm peki kafandaki model ne canım acaba?" Diye sordu gizem "Valla şöyle sixpacsli daha sonra esmer,yeşil gözlü,uzun saçlı,olursa yabancı daha sonra hedef ve idaelleri olan,uzun boylu ve en önemlisi bana gerçekten aşık ve benim dediğimden çıkmayan biri." Dedim. Ceren hemen "Öyle birini bulursan banada yolla denizcim bırakırım hemen berkecanı." Dedi.Gizem de "Esmer teni beyaz ile ve göz rengini mavi ile değiştirirsek aynen olabilir.Bende istiyorum." Dedi.Daha sonra sipariş verdiğimiz yemekler geldi.Yemeği yedikten sonra birer icetea söyledik.Icetea lerimiz geldikten sonra konuşmaya devam ettik.Tabi o aralarda konuşmadık değil yani.Ceren beni dürtüp bana yaklaştı "Şu yan masadaki çocuk yarım saattir seni kesiyo." Dedi "Ciddimisin?" Diye sordum hemen "Valla buraya oturduğumuzdan beri seni kesiyor çocuk ne diyeyim." Dedi "Ben onu bir kesicem şimdi deyip çocuğa baktım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saflığın Kırmızısı
Novela JuvenilBen hiç hayal kuramadım.Bütün herşey benim dışımda gerçekleşti... Acılar,aşklar ve dostluklar ve benim acılarımda bana tek geliri olan şey gerçekleri görebilmemdi.... Mafya benim kardeşim di.Hindistan ise dünyam.