Gelen gizemdi gece vakitleriydi ve ben 2 gündür yetimhaneye gitmiyordum.Ah sanki keyfimden gitmiyorum da başıma gelenler arkadaşımın daha doğrusu kardeş sandığım toprak bir mafyaymış ve benim bundan zerre kadar haberim yok.kavgalarının neden bu kadar kısa sürdüğü şimdi anlaşılıyor herhalde karşısındakini bıçak veya silah ile korkutup kaçırıyordu manyak.e napalım saf kız denizde bu kavgalara inanıyordu.
Gizem önümüzde hırpalanmış bir şekilde duruyordu toprakta bu duruma şaşırmış gibi duruyordu ama hiç istifini bozmadan yine mafya haline o sinirine geri döndü.Gizemin yanına gidecekken önümü koluyla kesti toprak.içeride sanki bir ölüm sessizliği vardı ve ikimizide burada öldürecekti adeta.Toprak gizemin yanına gitti kolundan sertçe tutup sadece"kim yaptı?" Diyerek kızgınca sordu gizem titriyordu birazdan ağlayacak gibi duruyordu adeta toprak gizemin kolunu daha fazla sıktı"kim yaptı dedim sana lanet olasıca konuşsana!".Gizem titrerken "emir...çete.." diyerek dizlerinin üzerine düştü ve ağlamaya başladı toprağın eli hala gizemin kolundaydı o kadar çok sıkıyordu ki kolunu eklem yerlerindeki beyazlıklar belli oluyordu gizemin bileklerinde morluklar vardı yüzünde ve boynunun kenarlarına doğru iniyordu bu morluklar gizemin yanına gittim ve sırtını sıvazlayıp "tamam.sakin ol.hepsi geçti." Gibi cümleler kurdum toprak ikimizede öldürecek gibi bakıyordu gizemin kolunu bıraktığında gözü boynundaki morluklara takıldı bir küfür homurdandı daha sonra özcanı yanımıza çağırdı bizi kendi evine bırakmasını daha sonra buradakilerden birilerinin daha yanına yollayacağından bahsetti ardından çantadaki eroinleri alıp telefondan birisini aradı ve yanımızdan ayrıldı toprak.
Eve geldiğimizde bizi masmavi duvarları olan içerisinde sadece askılık ve ayakkabılık bulunan uzun bir salon karşıladı salonun sonunda merdivenler vardı özcan bizi ikinci kata çıkardı soldan 3.odaya girdik ve ardından kapı kapandı anahtar sesi duydum inanamıyorum özcan bizi buraya kilitledi yol boyunca aşırı sessizlik içerisinde giderken birden özcanın telefonu çalmıştı konuşma sırasında özcan radyoyu açtığı için hiçbirşey duyulmuyordu sadece
Peki efendim...
....
Tabiki hemen
....
Şimdi varıcaz
....
Peki.
...
Gelicem.Gibi cümleler duydum.efendim kelimesini sadece toprakta kullandığı bildiğim için kiminle konuştuğunu tahmin etmek zor olmasa gerek.Sanki kaçıcakmışız gibi bizi buraya kilitlemesi de saçmalığın daniskası ayrıca diye düşünürken gizeme baktım ağlamaktan harap olmuş simsiyah gözlerindeki rimeller akmış ve zar zor nefes alıyordu yanına gittim ve donuk yüzündeki acıyla bakan gözlerine baktım."Ne oldu gizem ne yaptılar sana böyle bana anlat lütfen"dedim hüzünlü anlayışlı bir sesle gizem olduğu yerde çömeldi artık ağlayamıyordu bu yüzden kafasını öne eğdi ve benimle konuşmayı reddetti.Gizemin yanına çömeldim elimi omzuna attım "gizem bak biz kardeşiz ne olduysa sıkılmadan bana anlatabilirsin." Sesim son derece merhametli çıktığından emindim gizem kafasını bana kaldırdı "kardeş?" Diye sordu kafamı olumlu anlamda salladım "seninle kardeş olmamızın bir sakıncası yoksa tabi." Gizem bana ağlamaklı gözlerle baktı ve boynuma sarıldı birkaç saniye böyle kaldıktan sonra geri çekildei ve omzumdaki elimi eline aldı "aslında gerçekten bir kardeşe ihtiyacım var." Bende atılarak "o zaman aradığın kardeş bulundu." Dedim odadaki havanın bir nevi dağılmasını isteyerek daha sonra "ne oldu? Ne yaptılar sana?" Gizem başını yere eğdi derin bir iç çekip "emirlerin çetesinde özgür denilen biri var sakin bir çocuktur kimseye karışmaz hatta önceden bir çete üyesi olduğunu dahi bilmiyordum onuncu sınıflardan bir sene okulda kaldım ben bilerek tabiki yoksa ticarette kalmak biraz zordur açıkcası bayağı bir emek sarf etmen lazım.Özgür ile aynı sınıftaydık az çok tanıyorum onu sadece sigara satıyor sattığı parayı ise emire veriyordu ama hiç çeteden biri gibi davranışları yoktu yaren diye gıcık olduğum bir kızla çıkıyordu sevmediğim bir kız açıkcası herneyse hastahaneden dönerken beni çağırdı akşam olmak üzereydi yanına gittim ne var diye sordum bana yarenin numarasını sordu bende yok dedim telefonum resetlendi gibi cümleler söyledi tam gidecekken sen napıyorsun niye sınıfta kaldın gibi cümleler kurdu boşver diyerek yanından ayrılacakken kolumu tuttu seninle konuşuyorum bir yere gidemezsin dedi bende kolumu acıtıyorsun bırak diyerek inledim madem benimle konuşmuyorsun o zaman emirle konuş dediğinde şok oldum bunu bana yapacak biri değildi çünkü olduğum yerde dona kaldım daha sonra özgürü itmeye çalıştım ama yerinden kımıldamadı bile daha sonra tamam kolumu bırak bekleyeceğim söz gibi cümleler kurdum ama bırakmadı elini cebine atıp sigarasını çıkarttı çakmağı almak için kolumu bırakacağı sırada eğerki kaçmaya kalkışırsan seni mahvederim dedi kolumu bıraktı bir kaç adım uzaklaştım ondan daha sonra sigarasını içine çekip bana doğru üfledi orada çıldırmak üzereydim bu bir saçmalaık ben gidiyorum dedim özgürse gidersen ne olacağını tahmin etmek bile istemezsin dedi daha sonra anneni düşün bir anda serumunun kesilmesinden dolayı ölmesini istemezsin değilmi diyerek sırıttı mecburen emiri bekledim daha sonra önümüzde koyu renkli bir araç durdu ve kapı açıldı özgür şöföre baktığında gidiyoruz deyip beni arka koltuğa fırlattı daha sonra bir yere geldik durduk özgür gözlerimi bağladı beni içeriye doğru yürüttü bir tane sandalyeye oturttular bileklerimi bağladılar daha sonra eroini kime sattığımızı sorduklarında cevap vermedim yüzüm acımıştı gözlerim doldu bilmiyorum gibi cümlelerden sonra biri dibime kadar girdi keakin kokusundan anladığım kadarıyla emirdi ve konuşmasıyla bunu onaylattı sana ve annene neler yapabileceğimi düşün istersen gizem dedi ve gülüştüler iyice dibime girdi daha sonra...." dediğinde şok oldum pislikler ne yapmışlar zavallı kıza gizemin gözünden zoraki bir damla yaş aktı "hayvan herif istemezsen anlatamaya bilirsin"dedim gizeme fakat beni duymamış gibi bir hali vardı elini boynuna koydu "ben birşey yapamadım mecbur kaldım söyledim daha sonra eroinleri bana getireceksin getirmezsen yaptıklarımdan daha fazlasını yaparım haberin olsun dedi şimdi hem ben hemde annem tehlikedeyiz ne yapıcağımı bilmiyorum doğrusu." Gizemi dinlerken şok oldum emir neden bu kadar adi olmak zorunda diye düşündüm ve içimden bir küfür homurdandım."adi pislik." Dedim gizeme baktığımda hala düşünceli duruyordu"annenin yanında kimse yokmu?" Diye sordum gizem bir süre sessiz kaldı "babam var." Dedi "O zaman endişelenmene gerek yok hem hastahanede ne yapabilirlerki hiçbirşey." Dediğimde kendi sözlerime ben dahi inanmamıştım bir kıza acımadan vurabilen ve diğer herşeyi yapabilen insandan herşey beklenir. Gizeme baktığımda sessiz bir şekilde duruyordu "amaan toprağa söyleriz annenin başına bir düzine adam koyar nolucakmış hiçbir bokta yapamaz bizi buraya kilitlettiğine göre bu manyak bunuda yapar olmazsa birisinin ayağını bacağını kırar ona refakatçı olacak diye annene gözlemci tutturur nolucakmış"dedim ortamdaki havayı dağıtmak için gizemin yüzünde hafif bir tebessümün izi geçti"hadi ama takfa kafana birşey olmaz." Dedim gizem bana dönüp "tek sorun bu değil toprak beni affetmicek."dedi "neden ki?" Diye sordum gözlerine bakarak "eroini gördüğünde yüzüme yüzüme öyle bir baktı ki beni öldürecekmiş gibiydi şüphelenmesinler diye en alta saklamıştım onu bulupta açması zordu ama bilmiyorum sen dahi açabildiysen..." deyip sözlerini devam ettirmedi "aşk olsun ben dahi öylemi." Dedim gücenmiş bir ses tonuyla"hayır deniz yani normalde çok ağır darbelere marus kalmadıkça o tahtayı oradan çıkartamazdı o tahtanın üzerınde zıplayarak yerleştirdim.onu oraya sabitledim yani nasıl açtığını merak ediyorum doğrusu." Dedi hafif sırıtarak "biliyorum merak işte naparsın bendr onu yere öyle sert attım ki onu oradan çıkarttım." Dedim gülümseyerek "toprak beni öldürecek kesin" dedi gizem "merak etme birşey yapamaz ben arkandayım sonuçta ben açtım hem hiçbirine zarar vermedimki olduğu gibi duruyordu." Dedim birdenbire esneme geldi tabi gece yarısı olduğundan olabilir "ben uyuyacağım canım bence sende uyu yarın toprağı çekmesi var haydi yarın okula gidicez hemde." Dedim "okul mu?ne okulu ben gelmiyorum.hem bu saatten sonra da hiç emirin yüzünü görecek halim yok." Dedi "yarın ola hayr ola." Dedim ve odadaki koltuğun birinde yattım.
Sabah kalktığımda belim de feci bir ağrı vardı şahsen hiç okula gitmelik bir gün değildi ama kalktım odanın kapısına doğru yöneldim kapının açık olmadığını görünce içim daraldı yüksek sesle bağırdım ve kapıya bir de tekme attım ama hiçkimse yokmuş gibi hiçbir cevap gelmedi odaya baktığımda gizemi aradım olduğu yerde uyuyakalmış canım benim kapıya döndüğümde daha sinirli bir tekme attım ve avazım çıktığı kadar bağırdım bu sırada merdivenlerden ayak sesleri geldi"ne oluyor niye bağırıyorsun!" Diye bir ses geldi kapının dışarısından gizemde uyanmış olacak ki "uyandırma taktiğini sevdim."dedi kıkırdadım "kusura bakma içim daraldı bu odadan artık."dedim" dışarıdan bir ses daha gelmeyince "ya açsanıza kapıyı yeter!" Diyerek bağırdım dışarıdaki ses "patronun işi var daha sonra." Diye söylendi "Benimde çişim var napayım odayamı yapim." Diye bağırdım dışarıdaki ses kesildi "Alo! Kime diyorum kimse yokmu!" Diyerek tekrar bağırdım dışarıdaki ses"patron gelene kadar tutucaksın yapıcak birşey yok." Deyince sinirlendim "başlatma patronundan şimdi tuvalete gidip gitmeyeceğini de patronuna mı sorucam!" Dediğimde dışarıda bir ayaklanma sesleri duydum daha sonradan "tabiki bana soracaksın benim evimde benim odama birşey yapma hakkın yok." Dedi sakin bir sesle birisi tabiki toprak kim olacak diye düşündüm "o zaman eve getirtmeyecektin canım beni yapacak bir şey yok." Dedim akdi bir sesle kapının dışından "tamam uzatma açıyorum kapıyı." Dedi ve kapı açıldı tahminim doğru çıkmıştı karşımda toprak vardı arkasında bir kaç çocuk daha vardı birisinin yüzünde yara izleri vardı bir diğerininde morluklar gerisinde birşey yoktu toprak sapasağlamdı daha sonra toprak "sana tuvaleti göstereyim küçük hanım dedi ve bana tuvalete kadar eşlik etti tuvaletin kapısında durduğumuzda "gerisini ben halledebilirim merak etme." Toprak yüzünde bir sırıtmayla "emin misin yardım isteme daha sonra." Deyip yüzündeki sırıtması daha da genişledi "sinirimi bozma benim.bugün okula gitmekte var zaten." Dedim aslında beni reddetmesini bekliyordum fakat reddetmedi ama yüzündeki sırıtış kayboldu "çabuk ol aşağıda bekliyorum sizi." Dedi daha sonra yanımdan ayrıldı.
Aşağıya indiğimizde aynı çocuklarla yüzyüze geldim toprak masaya yaslanmış onlara dikdik bakıyordu off karnım da deli gibi açtı bu kadar olaya rağmen hiçbirşeyden etkilenmeyen birşey varsa o da karnımdır herhalde diyerek düşündüm toprağın yanıma geldiğimizde bize baktı daha sonra gözü gizeme takıldı bakışlarını takip ettiğimde boynundaki morluklara baktığını gördüm kısa bir iç çekti masayı tutan ellerini tekrardan yumruk yapmıştı daha sonra bir tane çocuğun yanına gitti yüzünde yeryer morluklar vardı ve kaşının yara aldığını gördüm "özgür birşey demek istemezmisin gizeme" dedi toprak ciddi bir sesle özgür gizeme bakıp "ben şey özür dilerim." Dedi toprak "bu kadarmı?" Dediğinde özgür sıkılarak "bir daha ne sana nede annene kimse karışmayacak emin olabilirsin." Dedi toprak gizeme baktı gizem şaşırmış gözlerle özgüre bakıp "siz anneme birşeymi yaptınız?" Dedi özgür ağzını açmışken toprak konuşmasını engelledi "yok birşey hastaneye kadar gitmeye cürret edemezler zaten." Gizemin rahatladığını gördüm omuzları düşmüştü özcana özgürleri işaret etti daha sonra bizim yanımıza gelip "ee kızlar aç değilsiniz galiba." Dedi imalı bir şekilemde bende"ne aç değiliz tabi kide açız hemde kurt gibi." Dedim ortamdaki havayı dağıtmak amacıyla gizeme baktığımda bir yere dalmış ve sanki orada ona işkenceler yapıyorlarmış gibi duruyordu canım kardeşim tabiki normal kıza tecavüz etmişlerdi hayvan herifler bunun şokunun ve eroin sıkıntısının verdiği ağırlık eziyor olmalı yüreğini gizemin yanına gidip sırtını sıvazladım" hadi ama geçti artık hem biraz daha susarsak bedava bir ziyafeti kaçıracağız."dedim eğlenceli ve heyecanlı bir tonla bu sırada özcan özgür ve yanındakini alıp gidiyordu açıkcası onlara pek kibar davranıyor da diyemezdik ama hakketmişti şerefsizler gizemi hiç düşünmeden ona zarar verebilirlerdi bir madde uğruna bir insana zarar verebilirlerdi gerçi hala ne işe yaradığını bilmesemde kötü birşey olduğunu biliyordum bir insanı bu kadar köreltecek kadar kötü bir şeydi.
Medyadaki gizem
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saflığın Kırmızısı
Dla nastolatkówBen hiç hayal kuramadım.Bütün herşey benim dışımda gerçekleşti... Acılar,aşklar ve dostluklar ve benim acılarımda bana tek geliri olan şey gerçekleri görebilmemdi.... Mafya benim kardeşim di.Hindistan ise dünyam.