Okulun ilk ayı öğretmenler ile tanışma bazı boş dersler öğretmen atanması ile geçtikten sonra artık bir düzene oturmuştuk.10-C Bilişim sınıfı.Sınıfımda geçen seneden tanıdık simalar vardı aslında ama şanslı olduğum şey gizem ve neslihan ile aynı sınıfta olmam dı.Şansız kısımda toprak da bu bölüme gelmişti maalesef.Ne yazık ki toprak ile tekrar aynı sınıftaydık.
Branş tanıtımındaki bilişim öğretmenimiz geldi 6 saat bölüm dersi..Halil hoca.Aslında iyi bir adama benziyor bakalım derste nasıl olacak..Fazla kel sayılmayan hafif göbekli bıyıklı ama kirpikleri çok uzun ve gür olduğu için gözlerini beğeniyordum.Herneyse önemli olan dersleri güzel anlatması zaten.Şuanlık fena değil gibi derslerimiz seneye biraz daha ağırlaşacakmış yani bu sene biraz daha iyiyiz.
Ama emir bizim için 1 sene okulda kaldı.Bilerek yaptı bunu.Bilerek derslerini düşürdü.Çünkü ticaretteydik.Ve ticarette derslerden kalmak için gerçekten bir çaba sarf etmek lazımdı. Emirin bu yaptığına kızmadım değil ama beni beklemek istediğini söylemişti. Bu çocuk beni adeta kendine hapsediyor.Gözleri ile bakışlarıyla,konuşmalarıyla,aurasıyla beni benden çekiyor adeta..
Ben bunları düşünürken yanımda emirin olduğunu hiç farketmemiştim onunla birdenbire gözgöze gelmek nedense kalbimin süratle koşmasına neden oluyordu göğsüm hızla kalkıp inerken nefes alışverişimi düzeltmeye çalıştım.Emir "dış dünyadan deniz'e beni duyuyormusun...Fazla heyecan yapacak birşey yok ve seni korkutacak birşeyde yaptığımı düşünmüyorum.Tabiki benden çok etkilendiğin apaçık belli oluyor ama bu kadar heyecanlanmana gerek yok güzelim çok yakışıklı ve çekici olduğumun bende farkındayım vee çoğu kızın rahatsız rahatsız bakışarına ve hareketlerine alıştım ama senin gibisini de ilk kez görüyorum hiç bir kız bana sanki beni gerçekten hayalet zannedip kaçacak gibi bakmadı açıkcası." Dediğinde yüzümün yandığını hissettim."şey ben sadece dalmışım." Dedim."Belli belli çok uzaklara gitmişsin sanırım bana tekrar tekrar aşık oluyosun." Dediğinde yüzünde net bir şekilde gülümseme oluştu.Ama haklıydı bir yerde sanırım emire gerçektende tekrardan aşık oluyordum...Zil çaldı ve emir büyüsü bozuldu ne yazık ki "evet.. bir görüşmenin daha sonuna geldik gardiyan beni çagrıyo prenses." Dedi gülümsedim ve yanağına hafifçe bir öpücük kondurdum.Daha sonra geri çekildim kulağıma kadar eğilip "Bu az geldi çıkışta daha fazlasından istiyorum." Dedi. Şakadan koluna vurdum "Hadi git artık yoksa gardiyan seni yok yazacak hadi." Dedim daha sonra sırıtarak yanımdan ayrıldı.Ne çocuk ama diye düşünürken birden irkildiğimi hissettim sağ tarafa doğru baktım...
Toprak ile göz göze geldim.Ne yani şimdi mi bakmıştı bana?Bana bakınca gülümsemesi de bitmişti zaten.O zaman kim bakıyordu bana?Kimin bakışlarını hissediyordum? Birden sarsıldığımı hissedince toparlandım ve o an toprağa karşı daldığımı anladım hemen başımı çevirdim emir tekrar gelmişti.Emir toprağa doğru bakarken "ne oldu?" Diye sordu bende hemen "yok birşey öyle dalmışım onun olduğunu farketmedim bile.Ayrıca zil çaldı sen gitmemişmiydin?" Dedim "çok gerginsin ne oldu?" Dedi konuyu atlatarak.Yüzüme bakarak tam oturacaktı ki "Yok birşet öğretmen gelmeden çıkalımmı?biraz dolaşırız?" Dedim "Okulu ekmek mi istiyorsun?" Diye sordu "Hayır ama biraz dolaşmak iyi gelicek uzun zamandır dışarıya çıkmıyorum." Dedim "Peki o halde samsunda bir tur atalım öyleyse." Deyip göz kırptı çantamı falan topladım ve emiri bahçede bekledim.Emir bahçeye geldiğinde duvardan ana cadde yoluna doğru atladık.Az ileride siyah bir arabaya bindik ve yolda ilerlemeye başladık "Neden geri geldin ben gittin zannetmiştim." Dedim "Ne oldu gelmemden rahatsız mı oldun?" Dedi "Hayır ama tam gitmişken geri gelmeni beklemiyordum." "Seni özledim geri geldim diyelim boşver şimdi bunları nereye gitmek istersiniz bakalım hanımefendi?" Diye sordu "Mümkünse kafa dinleyecek bir yere." Dedim."Hayhay efendim." Diyerek bir yere yöneldi.Camdan dışarı baktığımda denizin maviliğine daldım "Kumsal da gezelimmi biraz?" Diyo sordum "Hayır.Ben seni daha huzur verici bir yere getireceğim." Diye cevap verdi merakla gözlerimi ona doğrultmuşken "nereye?" Diye sordum "Sürpriz." Dedi "Sürprizleri sevmem." Dediğimde bana "En büyük sürprizin benim ve bana hayransın." Dedi haklıydı.bu söylediği gülümsememe yol açmıştı "Hah yol boyunca ilk kez gülümsedin hele şükür." Dedi ve radyodan Inna-gimi gimi şarkısını açtı.Yol boyunca harrketli şarkılarla yola devam ederken samsunda ilk kez gittiğim ıssız bir yola saptık ormanlık gibi bir yer emire baktım "Birazdan varıcaz merak etme." Dedi. Içimde neden olduğunu anlamadığım bir heyecanlanma olmuştu burası emirin evinin olduğu yere benziyordu yolu falan ama bu kadar ıssız bir yerde değil di biraz daha ağaçlıkların içinden geçtikten sonra 2 katlı çok hoş bir evin önünde durduk.
Bu muazzam yapıyı neden böyle bir ormanlığın içine yaparlar ki anlamıyorum.Emir "arabadan in geldik." Dediğinde "ciddimisin?" Diye sordum "Inmek istemiyorsan geri gidelim." Dedi hemen arabadan indim ve evi dışarıdan incelemeye başladım.Emir evin kapısını açınca "Gelmeyecek misin?" Diye sordu hemen yanına gittiğimde "bu ev kimin?" Diye sordum "Boşver.Sen rahatına bak bende şömine için birseyler getireyim." Dedi "çok uzaklaşma." Dediğimde "merak etme kurtların veya ayıların seni yemesine izin vermeden gelirim." Dedi ne kurtu ne ayısı ya "bende gelicem." Dedim arkasından. "gerek yok hemen gelirim odunluk yan tarafta." Dedi bana bakmadan neyse içim bir nebze olsa da rahatlamıştı en azından.Saate baktığımda okuldan çıkma saatimizin geldiğini gördüm anlaşılan bu akşam burada kalacaktık.Bu yüzden simah ablayı aradım ama olduğum yerde çekmiyordu lanet olası telefon.Evde yukarıya çıkan merdivene baktım belki yukarlara çıktığımda çekerdi. 2.kata geldiğimde duvarlardaki küçük tablolardaki resimlerin ne kadar tuhaf olduğu dikkatimi çekti ama ilk önce simah ablayı aramam gerekiyordu bir tane koltuğun üstüne çıktığımda çok az olsada çekiyordu en azından hemen zaman kaybetmeden simah ablayı aradım ve bu akşam gizemlerde kalacağımı önemli bir performans ödevimiz olduğundan falan bahsettim.Tabi yalan.Şimdi emir ile ormanlık bir yerde başbaşa kalacağımızı söyleyemezdim herhalde ama değil mi? Aşağıdan sesler gelince tereddütle aşağıya indim.Emirdir diye düşündüm merdivenleri yavaş yavaş inince sesler daha da çok arttı kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu bir insan nasıl bu kadar çok ses yapabilir ki ya emirin dediği gibi içeriye ayı girdiyse aşağıya geldiğimde ortalıkta kimse yoktu sonra birden gözlerim kapandı "emir!" Diye bağırdım ama yanıt gelmedi kollarını aşağıya çekmeye çalıştım ama birşey olmuyordu işte "imdaaaat!" Diye bağırdım sanki birisi beni bu ormanlıkta duyacaktı da daha sonra arkamda ki kişilik ağzıma elini dayadı ve bağırmamı önledi sonra başıma çok sert birşeyle vurdu....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saflığın Kırmızısı
Novela JuvenilBen hiç hayal kuramadım.Bütün herşey benim dışımda gerçekleşti... Acılar,aşklar ve dostluklar ve benim acılarımda bana tek geliri olan şey gerçekleri görebilmemdi.... Mafya benim kardeşim di.Hindistan ise dünyam.