31-Kavga-

66 3 0
                                    

Sabah saat 9.00 da kalktım.Duş alıp süslendim.Bugünkü havaya baktığımda dışarıda yağmur yağıyordu.Şu son zamanlarda yağmurda ıslanmayı o kadar çok seviyordum ki... o doğal ferahlatıcı su cidden beni mutlu ediyordu.Yağmur sevilmezmi ya...Üzerimi giyinip hemen derse yetişmek için yurttan çıktım.

Üzerimi giyinip hemen derse yetişmek için yurttan çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Denizin bugünkü kombini👆👆

Yurttan çıktığımda telefonum çalmaya başladı.Arayan Onur du.
"Alo?"
"Günaydın canım." Canımmı demişti o?
"Gü-günaydın."
"Bugün buluşalımmı?"
"Saat 14.35 de dersim bitiyor ama 15.45 de bir tane daha var."
"Benimde 15.00 da dersim var.O zaman saat 06.da buluşalımmı?"
"Olur."
"Tamam görüşürüz o zaman."
"Şey dur dur kapatma nerede buluşacaz?"
"Deniz kenarında olurmu?"
"Tamamdır.Görüşürüz." deyip kapattım.

Her gün randevum var vay be!Aynı kişi olsa da olsun randevu randevudur sonuçta.Gelen dolmuşa binip 10 dk içinde herzaman ki gibi derse erken gelmiştim.Sabah derslerine erken girme gibi bir huyum var.Nedenini bende bilmiyorum.Dersim bittikten sonra öğlende kızlarla buluştuk.Saat 15.00 da yani.Tek o ara boştu ne yapayım.Bizim tıpçıların takıldığı yere gittik.Tekrar dolmuşa bin in yapamazdım.Herkes toplanma yerine geldiğinde "Nasılsınız kızlar?" Dedim heyecanla onla dün akşamki şeyleri anlatacaktım.Aslında burayı bu saatlerde genelde sessiz olduğu ve fazla kimsenin gelmediği için de seçmiştim."Ne oldu çabuk söyle lafı yarım saat dolandırmana gerek yok." Dedi ceren.Allahın duygusuzu ya "Aynen deniz süründürme şimdi bizi burda." Dedi gizem de ceren'e destek çıkarak."Tamam ya anlatıyorum.Ama beni iyi dinleyin ikinciye anlatmıcam haberiniz olsun sonra aman tekrar anlat,ben orayı kaçırdım gibisinden çenenizi dinleyemicem ona göre..." diye devam ederken bizim kızlar "Deniiz!" Dedi "Efendim canlarım." Dedim sesimi en gıcık tonuna getirerek "Deniz anlatırmısın artık?" Dedi gizem "Deniz hadi merak ettik." Dedi ceren daha sonra "Tamam tamam çok merak iyi değildir anlatıyorum.Hani ben size bir çocuktan bahsediyordum ya.Tarzı biraz garip falan diyordum selamlaşması hintliler gibi falan.-Ikiside "Evet deniz anladık.Devam edermisin!" Dedi -Heh işte dün ben buraya geldim bizimkilerden not almak için.Burda biraz oturdum falan daha sonra o da geldi daha sonra nasıl oldu bilmiyorum böyle biran bakıştık daha sonra ben ona bakmayı kestim ama o hala bana bakıyordu.Yani bunu hissediyordum.Garip birşekilde rahatsız olmuyorum bu çocuktan ayrıca onu hissediyorum.Daha sonra buradan ayrılıcakken onur aradı onunla konuşurken önümden geçti falan neyse tam dolmuşa binecekken bu benim kolumdan çekti dolmuşa da binemedim onun yüzünden hatta arkadaki teyze bana yer vermek için yana bile kayıyordu düşün yani ama ayağımı içeri attığım gibi geri çekmek zorunda kaldım onun yüzünden.Daha sonra beni kolumdan tutarak çıkmaz sokağa getirdi ben bırak falan desemde bırakmadı daha sonra beni duvarla kendi arasına aldı ve bana işte sen diğerlerinden farklısın,sana karşı neden böyle hissediyorum bilmiyorum falan dedi daha sonra bana sordu sen böyle hissediyormusun falan diye bende değişiksin dedim tarzın ve selamlaşman dedim daha sonra onur aradı yine ilk konuşmamda buluşmaya sözleşmiştik onun yüzünden buluşmaya da geç gittim ama onura bunu söylemedim dahaca beni dolmuşların oraya kadar bıraktı.Ben gerek yok kendim giderim dedim ama yok burası tehlikeli sokak falan dedi ben bırakıcam dedi daha sonra onurla buluştuk işte sonra da yurta gittim yurtta yemek falan yedik ben peçeteyi bırakmaya inmiştim daha sonra yukarı çıkarken ayak sesleri duydum 2.kata kadar çıkmıştım 2.katın korifdorunun lambasını yakmaya çalıştım ama yanmadı sadece merdivenlerin ışığı yanıyordu daha sonra bende hızlı hızlı çıkmaya başladım ama ayak sesleri de hızlandı daha sonra tam bizim kata çıkmıştımki pat elini ağzıma koydu işte sonra benim dedi aynı çocuktu oydu yani daha sonra beni ikinci kata indirdi orada bana konuşmamız gerek dedi bende yarın konuşuruz dedim.Daha sonra iste bana lütfen sana yaklaşmama izin ver falan dedi işte sonra bende birşeyler dedim ama tam hatırlamıyorum şuan daha sonra da -yaklaşma işareti yaptım ikisine de.Yaklaştıktan sonra-Beni ilk önce dudağımdan hafif bir şekilde öptü -Oha! Dedi ikiside ikisine de gözlerimi büyüttüm ve sus işareti yaptım daha sonra ikiside gözlerini büyüterek beni dinlemeye devam ettiler.-Daha sonra yanağımdan öptü ve gitti." Dedim "Oha kızım bu çocuk sana aşık olduğunu söylemiş resmen." Dedi ceren "Cidden bu adam sana aşık olmuş." Dedi gizem de.Adam? Herneyse "Bak ben hiç böyle düşünmemiştim.Ya aşık değilse?" Dedim "Saçmalama aşık olmasa yakalanma riskini göze alıpta yurta girmezdi." Dedi ceren haklıydı "Belkide oyun oynuyordur.Yani bunlar önceden de olmuştu." Dedi gizem evet o da vardı tabi "Ama kızlar emir de bildiğiniz üzerine o bana direk sen benim sevgilimsin demişti ve bana aslında gerçek yüzünü göstermişti ama daha sonra maske takmıştı.O daha farklı.Ayrıca ilk konuşmamızda yani ben ona değişiksin dediğimde eğerki çok merak ediyorsan ben hintliyim." Dedi ikisi de bana yani der gibi baktı "Yani ben ona kendim hakkında birşey söylememişken o bana kendini açmaya başladı." Dedim "E 40 kere diyorum dinlemiyosun.Çocuk sana aşık." Dedi ceren "Ama yalan da söylüyor olabilir." Dedi gizem off insanın böyle arkadaşları varken birşeye karar vermesi gerçekten zor oluyor.Telefonu açtığımda saatin 3.40 olduğunu gördüm 5 dk sonra ders başlayacaktı."Neyse kızlar şimdilik size elveda diyorum çünkü 5 dk sonra ders başlayacak ama bu konuyu mutlaka konuşalım." Dedim "Tamam mutlaka konuşruz." Dedi ikiside onları öptükten sonra yanlarından aceleyle ayrıldım.

Saflığın KırmızısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin