1 ay boyunca toprakla derslere girdik şaşırtıcı derecede derslerle ilgileniyordu özellikle inklapla ben ise yurttaki hainin kim olduğunu bulmaya çalışıyordum hepsi temiz yüzlü insanlardı sınıfta 2 kız vardı yurttan ki onlarda aşırı sakindi birisi tuğba ve diğeri neslihandı.Neslihan aşırı sessiz manyak ve içine dönük bir kızdı.Telefondan başını kaldırdığını bilmem çok çılgın birisiydi,adeta kitap manyağıydı da diyebilirim.Hem telefondan hemde normal hikaye kitaplarını okuyordu zaten okumadığı zamanda manyak,deli dolu hallerine geri dönüyordu.Tuğba daha çok araştırmayı seven ve o da aynı zamanda müzik ve kitap okumayı seven birisiydi.Daha çok tuğba ve sınıftaki 2.Yaren ile takılırdı seviyorum açıkcası ikisinide yaren de çok iyi biriydi çünkü o tuğbaya göre biraz daha konuşkandı.Seviyordum onu.
Yakında 2.sınavlar başlayacaktı.Off çok sıkıcı bir hayattan herkese merhabalar.biraz olsun bu 2.sınavlarda yüksek not alabilirim belki dersteki dinlediklerim ve az buz çalıştıklarım ile birlikte.Yine yurta döndüm malesef.Şu filmi izlemek istiyorum doğrusu içimde bir merak oluştu nedense.
Filmin başkahramanı Aamir khan olduğu yazıyordu ve araştırdığıma göre hintli hmm hintlileri severim. Biraz eski bir film fakat m.ö ait değil nasıl olsa.Filmiz izlemeye başladım yanıma film için gofret kutu fanta falan almıştım.
Filmi beğeniyle izledim gerçekten çok güzel bir filmdi telefondan izlemiştim bu ara toprak bana özen gösteriyor gibi sanki birşey yapmış af diliyormuş gibi bir cömert bir cömert faturamı o yapmıştı ve her ay o ödüyor tam 4 gb internetim olunca serbestçe film izleyebiliyorum.Filmde epilepsi hastası bir çocuğun farkına varmış ve onun hem hastalığını yenmesini sağlamış hem de yeteneğini açığa çıkartmıştı.Aslında öğrermenin kendisi de önceden bir epilepsi hastasıymış daha sonradan resim öğretmeni olmuş ona da öğretmeni hastalığı yenmesinde yardımcı olmuş ilginç bir film ve çoğu şeyi anlatan bir film.Aslında belkide herbirimizin bir yeteneği vardır ama benim ne resim çizme yeteneğim,ne şarkı söyleyecek kadar güzel bir sesim ne de dans edebilecek kadar kıvrımlı bir vücudum var.Galiba ben yeteneksiz doğdum veya Rabbim beni böyle ponçik bir kız olarak yarattı benim daha çok sinir gibi bir yeteneğim vardı mesela kendi kendimi bile sinir etmeyi çok iyi becerebiliyordum.Etrafımdaki insanlarda bile bir yetenek vardı zeynep çok iyi resim çizebiliyor du mesela veya gizemin sesinin güzel olduğunu biliyorum çünkü bir ara şarkı mırıldanırken duymuştum toprak biraz farklı aslında süper bir futbolcu veya dövüşçü,yarışmacı hiç olmazsa bir sanatçı olabilirdi çünkü o fizik onda vardı ya ben kuru esmer maviş birşryim kim napsın beni.
Ben bunları düşünürken odadan bir şeyin yere düşme sesini duydum aslında ilk başta önemsemde sesin kaynağının bana çok yakın olduğu için sol tarafımda kalan ve içi benim eşyalarımla dolu olan dolaba baktım.Kapağı açıktı yataktan kalkıp yanına gittiğimde yerde kutu gibi birşey buldum noluyor böyle kutuyu açtığımda içinde bir kağıt vardı kutu küçük tü zaten çıkardığı seste o kadar büyük değildi bu yüzden sırf ben duyayım diye atılmışta olabilir diye düşündüm ama bana vermek varken yere atmayı tercih eden hangi manyak acaba diye düşünmeden edemedim. Kağıdın üstünde benimle uzun zamandır görüşmüyorsun güzelim kokunu özledim. Yazıyordu güzelim dediğine göre bana tek güzelim diyen emir manyağıydı fakat kokunu özledim de neyin nesiydi? Ya bu çocuk gerçekten kötü şeyler planlıyordu ya da aşık oluyordu iç sesim bana "saçmalama okulda senden çok daha güzel kızlar var ve sen ondan küçüksün ayrıca düşmanına neden aşık olsunki." Dedi haklıydıda bana aşık olması için bir nedeni dahi yoktu emirin.Evet yakışıklıydı piç ama hiç kız görmüş olmasa bana anca öyle bakardı benim tipim emirle zor örtüşüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saflığın Kırmızısı
Teen FictionBen hiç hayal kuramadım.Bütün herşey benim dışımda gerçekleşti... Acılar,aşklar ve dostluklar ve benim acılarımda bana tek geliri olan şey gerçekleri görebilmemdi.... Mafya benim kardeşim di.Hindistan ise dünyam.