Yurta geldiğimde hala cerenin gelmediğini gördüm.Ikisini de aradım ama ikisininde telefonları kapalıydı.Bende biraz notlarımı düzenledim.Duş aldım biraz telefonla oyalandım ve saatin gece 12 olduğunu gördüm.Cereni aradığımda ulaşılamıyordu.Bende bilmem kaçıncı kez bıraktığım sesli mesajımı bıraktım "Kızım nerdesin sen saat gecenjn körü oldu yurttan falan izin aldın herhalde.Umarüm başına birşey gelmemiştir yoksa hastahaneye gelirim seni birde be pataklarım ona göre." Dedim ve kapattım. Gamzenin uyandığını anladım ve "günaydın gece kuşu." Deyip göz kırptım lambayı kapatmamıştım "Sanada iyi uykular canım." Dedi ve bana güldü daha sonra banyoya gitti.Yapacak birşey yoktu son çare uyumaktı.
Saat gece 03.35 di ve ben hala o çocuğu düşünüyordum.Normalde şuanda onuru düşünmem gerekiyordu fakat ben onu düşünüyordum ismini bilmediğim bir çocuğu ve saniyeler süren bakışmamızı.Neden? Sanırım... hayır yani ondan tabiki hoşlanmıyordum ama o çocukta birşey vardı ve beni kendine çekiyordu.Bu onu ikinci görüşüm falan da değildi onu okulun başlarında görmemiştim.Ama bu sene görüyordum hemde okul başladığından beri.Şuanda kasım ayındaydık.Tam sonbahar ayıydı ve kendime bir sevgili edinmiştim eğerki onurdan hoşlanırsam hemen ona açılacaktım ve evlenmeyi dahi düşünecektim.Hem iyi çocuktu.Mühendisti.Iyi para kazanıyordu.Ve en önemlisi de beni seviyordu.Fakat hala aklımda o vardı.Koyu kahverengi gözleri,esmer teni,uzun boyu,uzun saçları,siyah ceketi ve onu farklı kılan selamlaşması...
Sabah alarmımın sesiyle uyandım.Telefonu bilerek kulağımın dibine koyuyordum ve her sabah o korkutucu alarm müziğim ile uyanıyordum. Zil müziğim ve alarm müziğim aynıydı aslında bilerek yapmıştım ama bayağı gürültülü olduğundan çok süper uyarı alanı yaratıyordu. Sabah sabah kalkıp duşa gittim ve üstümü giyindim.Bu sefer daha şık birşeyler giyesim geldi.Herzamankinden daha özel.Sonuçta sevgilim var öyle değilmi.
Denizin giydiği kıyafet👆
Mini kremsi elbisemin altına yine krem renginde stilettolarımı giydim ve hafif buğulu bir makyaj yapıp doğal dalgalı saçlarımı saldım.Normalde stilettoları fazla sevmem fakat bu elbise en iyi onlar duruyordu.Arkamı döndüğümde cerenin hala gelmediğini anladım.Meraklanmaya başlamıştım.Gece de gelmemişti.Yatağı hiç bozulmadan aynı duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saflığın Kırmızısı
Novela JuvenilBen hiç hayal kuramadım.Bütün herşey benim dışımda gerçekleşti... Acılar,aşklar ve dostluklar ve benim acılarımda bana tek geliri olan şey gerçekleri görebilmemdi.... Mafya benim kardeşim di.Hindistan ise dünyam.