3-''Onu doğru insan yap Tanrım!''

12.4K 489 19
                                    

Gerçekten siz hiç tanımadığınız bir insanla hiç koşulsuz evlenir miydiniz? Yani evet para evliliği dönemlerindeyiz ama benim zaten param vardı. Yani ailemin. Bana lazım olan aşktı. Elimde olmayan tek şey. Elimden soyadım, özgürlüğüm, odam, posterlerim her şey alınacaktı. Her şeyini alan ama hiçbir şey soyadından başka hiçbir şey vermeyecek olan biriyle nasıl?

Emin olun bu soruları sormayı bıraktım kendime. Ama insan düşünmeden edemiyor doğrusu. Onu internetten araştırmak geldi aklıma ama elim bir türlü gitmedi işte. Yapamadım.

‘’Hazır mısın evliliğe?’’ dedi Toprak araba da evime doğru ilerlerken. Dışarıyı izleyen bakışlarım Topraktan ayrıldı. Karanlığa bürünen siyah gözleri şimdi gerçekten dipsiz kuyu gibiydi. Neden bilmiyorum şimdi den Toprağı nedensiz çok sevmiştim.

Başımı olumsuz anlamda salladım. ‘’Hayır. Yani ben daha on sekiz yaşındayım. Böyle bir şey beklemiyordum.’’ Dedim dümdüz ses tonumla. Duygularımı yansıtmak istemiyordum. En azından şimdilik.

Başını dalgın dalgın salladı. ‘’Eminim bağımlı birini de hiç düşünmüyordun.’’ Dedi sesi gerçekten üzgün çıkıyordu. Tuttuğum nefesimi hafifçe dışarı verdim. Ne zamandan belli nefesimi tutuyordum ki? ‘’Açıkçası hayır.’’ Dedim. Tekrar başını salladı.

‘’Seni çok sevdim Su. Gerçekten şu sosyete kılıklı yapış yapış yapmacıklık kokan kızlardan birini bekliyordum doğrusu. Ama sen çamurlar içinde ve büyük bir doğallık halinde geldin.’’ Dedi.  Yorumları beni mutlu etti. Büyük bir gülümseme yerleşti dudaklarıma. ‘’Teşekkür ederim Toprak. Yani ben nasıl bir şey bekliyordum bilmiyorum ama sen ve Ateş çok tatlısınız.’’ Dedim. Bingo! Sen ve Ateş. Bu demek oluyor ki Rüzgar?

Kahkaha attı. ‘’Biliyorum. Ve şunu da söylüyorum Rüzgar çok zor biridir. Gerçekten uzun zaman kendine gelemeyebilirsin.’’ Dedi. Bunu babamdan da duymuştum. ‘’Kötü günlere alışığım. Sorun olmaz.’’ Dedim yavaş yavaş. Bana ‘’Ne gibi?’’ bakışını attı Toprak tek kaşını kaldırırken. Boş ver dercesine başımı salladım. ‘’Şu solda ki ikinci.’’ Dedim elimle gösterirken.  Yavaşça arabayı durdurdu ve ikimizde indik. Odama çıkarken o da etrafı inceliyordu. Ki odamda ki incelemeleri daha fazlaydı.

‘’Anladığım kadarıyla koyu ama sade şeyleri seviyorsun?’’ dedi ben şu lanet topukluları çıkarırken o da ellerini arkasında birleştirmiş her yeri incelemeye almıştı. ‘’Evet. Koyu.’’ Dedim dolabımı açıp içinden bir beyaz t-shirt ve buz rengindeki kısa şortlu bahçıvan elbisemi çıkardım.. Hemen giyinme kabinime girdim. Evet odam da giyinme kabinim vardı.

Gözlerinizi devirmeyin annemi fikri. Üzerimdeki elbiseyi bir daha hiç giyinilmeyecekler listeme ekledikten sonra hemen elimdekileri geçirdim. Ayakkabı dolabımdan siyah konverslerimi de ayağıma geçirdikten sonra hemen makyaj aynama koştum. ‘’İlginç bir zevkin var. Ama göze fazlasıyla mükemmel görünüyor.’’ Dedi. Beğendiğine sevinmiştim.

‘’İstersen sende üzerini değiştirebilirsin.’’ Dedim üzerinde ki mürdüm kısa elbiseyi gösterirken. Derin bir nefes dışarı verdi. ‘’Aslında hiç sormayacaksın sanmıştım.’’ Dedi dolabıma ilerlerken. ‘’Artık tüm vaktimiz birlikte geçeceğine göre bu tür şeyleri sorun etme istediğin zaman.’’ Dedim kurduğum cümlede ki burukluğu umarım anlamamıştır.

O bir şeyler araştırırken ben yüzümde ki tüm makyajı çıkarmıştım. Makyaj mı hadi ama? Benim sürdüğüm en fazla şeftalili dudak kremi veya rujumdu.

Çıktığında üzerinde kot şortum ve beyaz t-shirtim vardı. O da ayakkabı dolabımdan bordo bir vans çektiğinde hemen yanıma oturdu.

Bana baktığında yüzünde çarpık bir gülümseme vardı. Yüzüne ne oldu der gibi baktım. ‘’Her zaman bunu hayal ettim. Bir kız kardeş. Oturup onunla makyaj yaptığımı, erkekler hakkında konuştuğumu, dertleştiğimi, alışveriş yapmayı. Umarım beni Rüzgarın kardeşi gibi değil de arkadaşın, kız kardeşin gibi görürsün.’’ Dedi tepkimi ölçerken.

SU VE RÜZGAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin