20 gün gibi uzun bir aradan sonra 25 bölümlük heyecan,aşk ve bol bol Su ile Rüzgarlı bir bölümle sizinleyim. Bölüm sandığımdan uzun bir süre sonra geldi ama biliyorsunuz ki normalde bu kadar uzun sürmezdi. Ama internetimde büyük bir kopukluk meydana geldi ve bunu uzun bir süre yerine getiremedim.
Ama kendimi bu çok beğenerek yazdığım bölümle affettirmeyi düşünüyorum. Uzun uzun yorumlarınızı bekliyorum. Lütfen beni güzel yorumlarınızla aydınlatın.
Playlist:Hüseyin Bitmez-Her Daim Ayakta Kal
Oturduğumuz yere geçerken Rüzgar bana bir kutu uzattı. Kaşlarımı çatıp ona döndüğümde yüzü ifadesizdi. ‘’Hediye mi bu?’’ dedim şaşkınlıkla çünkü bu gerçekten çok şaşırılacak bir durumdu. Omuzlarını silkti ve kutuyu elime tutuşturup hızlı adımlarla yanımdan uzaklaştı.
Ben bir süre ondan kaçmak isterken Rüzgar ondan uzaklaşmamı engelliyordu. Aklımı mı okuyordu bilmiyordum ama bir şekilde denk getiriyordu işte.
Gözlerimi sımsıkı bir şekilde yumdum. Kutuyu avuçlarımın içinde sıkıştırıp onlara doğru yürüdüm. Bunu deli gibi merak etsem de şu anda açamazdım çünkü birazdan gözyaşları içinde kendimden geçecektim biliyordum.
Dalgın dalgın yerime oturduğumda karmakarışıktım. Ne hissedeceğimi şaşırmıştım. Her şey benim için çok fazlaydı hem de çok. Bugüne kadar çok acı çekmiştim. Bir insanın bu kadar acı çekmesi bile fazlayken her şey daha da beter oluyordu ve ben şaşırmıştım. Gerçekten. Çölün ortasında kaybolmuştum ve çaresizdim. En kötüsü de buydu. Ben çaresizdim. Elimi dalgınca saçıma geçirdim.
Başım ağrımaya başlamıştı sanırım çünkü tam tepemden hafif bir sızı belirmişti. Herkesle sarılmaya başlamadan önce hediyemi çantamın içine tıkıştırdım ve artık beni yormaya başlayan şu sahte gülümsememi yüzüme yerleştirdim.
‘’Mutlu yıllar.’’ Diye bağırdı Ceren kollarını boynuma dolarken. ‘’Mutlu yıllar.’’ Diye fısıldadım bende. Sonra Toprak geldi ve ikimize de sarıldı aynı anda. ‘’Yeni yıla küs girmediğiniz için mutluyum.’’ Dedi ve bu sefer içten gelerek güldüm. Ulaş ve Batu ikisi de aynı anda geldiler ve ben ikisine de büyük bir sevgiyle sarıldım.
‘’Bu sene de sap sap girdiniz yeni yıla.’’ Dedim gülerken. ‘’Sussana kızım.’’ Dedi Ulaş sinirle. Güldüm ve Topraktan ayrılan Devrimle göz göze geldik. Aynı anda birbirimize yürüyüp sarıldık ve ‘’Biran ateşten sahne yıkılacak sandım.’’ Dedi bana alayla. Onu hızla kendimden uzaklaştırdım ve ‘’Terbiyesiz.’’ Dedim. Hemen Devrimin arkasından Cüneyt belirdi ve ‘’Mutlu yıllar prenses.’’ Dedi bana gülümseyerek. Ah Cüneyt!
Kollarımı ona dolarken o da bana sarıldı. ‘’Mutlu yıllar Cüneyt.’’ Dedim fısıltıya benzer bir ses tonuyla ve ayrıldık.
Ceren geldi ve onu alıp gitti. Arkamı döndüğümde Alaz sırıtarak bana bakıyordu. ‘’Bir kucaklaşmayı hak ettim bence?’’ dedi kollarını iki yana açarak. Güldüm ve başımı olumsuz anlamda sallarken ona yürüdüm. Bana sarılmasına izin verdim. Bende ona sarıldım.
‘’Kazasız belasız mutlu bir yıl olsun.’’ Dedi gülerken. ‘’Ya ne demezsin.’’ Dediğimde ayrıldık ve ben etrafıma bakındım. Doğrusu Rüzgarı Alevle sarılırken bulmayı beklemiyordum. Kaşlarım çatıldı. Alevin burada ne işi vardı ve ben bu saate kadar onu nasıl görememiştim? Ayrıca onun Rüzgarın kollarında ne işi vardı?
Gözlerimi sıkıntıyla yumarken yeni yılın ilk dakikalarından itibaren her şeyin eski haline dönmesi beni şaşırtmamıştı. Derin bir nefes aldım ve çantamı masadan alıp Alazla konuşan Toprağa yaklaştım. Onları bölmek istemiyordum ama mecburdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SU VE RÜZGAR (TAMAMLANDI)
Fiksi RemajaSu akıp gider hayatta. Saf ve durudur hep. Yaşam kaynağıdır. Nefes almak gibidir Su. O olmazsa yaşayamazsınız. Rüzgar kaplar tüm vücudunuzu. İyi hissettirir sizi. Yaşamak için ona da ihtiyaç duymak zorunda kalırsınız bir süre sonra. Zaten karanlığı...