Uppppuzun bir bölümle karşınızdayım.Güzel bir bölüm olduğunu düşünüyorum.Gördüğünüz gibi bölümler hızlı hızlı geliyor.Lütfen yorumlarda uzun uzun gelsin.Sizi seviyorum :*
Hayırlı ramazanlar.
Arabayı park edip indiğimde bizimkileri nerede bulacağımı biliyordum. Yavaş adımlarla bizim çardağa girdiğimde Ceren hızla yerinden kalkıp koluma girdi ve ‘’İşte. Seksi tangocu Su Erkinde aramıza katılmış bulunmakta.’’ Dedi eğlenir ses tonuyla. Gözlerimi devirdim. Tabi ki dalga geçecekti. Kolundan çıktım ve Cüneyt’im kıvrık dudaklarıyla bana bakmasını umursamadan yanına oturdum.
Elini hemen omzumdan attı. Bende ona yaslanıp başımı omzuna koydum. Çok yorgundum. Zaten hemen sonra Cüneyt ‘’İyi misin?’’ diye sormuştu. ‘’İyiyim.’’
Başını salladı ve bizde çardakta dönen sohbete katıldık. Herkes bu senenin çok zor geçeceğinden bahsediyordu.
‘’Sanki hiç biriniz özel üniversiteye gitmeyeceksiniz.’’ Dedi Batu. Batu grubumuzun kötü çocuğuydu. Bir kavga olacaksa, biri dövülecekse ilk ona gidilirdi doğrusu. Ama mavi gözleri ve sarı saçları onun ne kadar tapılası bir yakışıklılığı olduğunu gösteren en belirgin özelliğiydi.
Babası çok ünlü bir ithalat şirketinin patronuydu.
Ayrıca dediğinde çok haklıydı. Herkes özel üniversiteye gidecekken bu senenin zorluğu hakkında konuşarak çenelerini boşuna ağrıtıyorlardı.
‘’Batu haklı.’’ Dedim yavaşça. Herkes güldü. Çok komikti zaten.
Derse girme zili çalınca hepimizde ayaklandık. Cüneyt elini çekmiş önde çocuklarla şakalaşarak okula yürüyordu. En sonda Ceren ve ben kalmıştık.
‘’Solgun görünüyorsun.’’ Dedi endişeli bir sesle. Gözlerimi kaçırdım ve park edilen arabaları, okul binasına yürüyen öğrencileri izlemeye başladım.
Okulumda ki her öğrenci zengin züppeleriydi. Evet bende zengin hatta artık ultra zengin bir öğrenciydim ama asla züppelik yapmamıştım. Ben okulun diğer öğrencilerin terimiyle ‘’Herkes tarafından sevilen, sessiz, zor kızdım’’
Evet bu zor kız terimi de lise hayatım boyunca bir kişiyle bile çıkmadığım için gelmişti. Tüm hayatım boyunca okulun yarısından çoğu en azından benimle bir gece bir şeyler yapmak için teklifte bulunmuştu ama ben hayır demeden önce koruyucu gardiyanım Cüneyt benden önce onları kesin bir dille reddediyordu. Zaten teklif eden gelip bir daha da soramıyordu.
‘’İyiyim.’’ Dedim sakince. ‘’Neler oldu dün gece?Neden erkenden gittiniz öyle?’’ dedi meraklıca. ‘’Rüzgarı bilirsin. Gitmek istediğinde gider,oturmak istediğinde oturur.Bende mecburen onunla birlikte gitmek zorundayım.’’ Dedim sıradan birşeymiş gibi.Sınıfların önüne geldiğimizde Cüneyt arkasını döndü ve bize doğru geldi tekrar.
‘’Tenefüste görüşürüz.’’ Dedi saçlarımı karıştırırken. Bu Cüneytin bana her zaman yaptığı bir şeydi. Küçük bir çocukmuşum gibi gelir saçlarımı karıştırırdı. İlk önce çok sinir olmuştum,gerçek anlamda sinir. Onunla tartışmaya başladık sonra. Ama ona kızmamdan o tam tersi büyük bir zevk duyuyordu.Bende son zamanlarda sessizce durup bunu yapmasına izin veriyordum.
Yüzümü buruşturdum ve en arkada ki cam kenarı sırama yerleştim. Sıralarımız tek kişilikti. Hemen önümde Ceren oturuyordu. Evet onunla aynı sınıftayız. İlk ders Demir Ayhan’ın dersiydi. Yanlış anlamayın adamın adı Demir değil. Lakabı o.Çünkü demir gibi serttir.Ve benden pek hoşlandığı söylenemezdi.Biyoloji hocamızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SU VE RÜZGAR (TAMAMLANDI)
Fiksi RemajaSu akıp gider hayatta. Saf ve durudur hep. Yaşam kaynağıdır. Nefes almak gibidir Su. O olmazsa yaşayamazsınız. Rüzgar kaplar tüm vücudunuzu. İyi hissettirir sizi. Yaşamak için ona da ihtiyaç duymak zorunda kalırsınız bir süre sonra. Zaten karanlığı...