DERİN

Oeil pour oeil, dent pour dent m'dame...

    
    Siyah porsche balo salonunun tam girişinde durdu.
  Gazeteciler çoktan kapiya kadar uzanan kırmızı halının önünde küçük çaplı bir izdiham yaratmışlardı bile...
   Gelenin kim olduğu sorgulanirken özel şoför ansızın arabadan inip hizmet ettiği zatın olduğu tarafın kapısına doğru geldi...
   Açılan kapının ardından tüm gözler içeri doğru kilitlendi...
   Siyah takım elbisesi ve üstten bir iki düğmesi açık bırakılmış beyaz gömleğiyle oldukça şık görünüyordu Azat Sayer...
      Takım elbise giymeyi pek sevmezdi...
   Hatta siyah kot deri ceket kombini genellikle günlük tercihiydi...
   Fakat özel geceler ve şirket hayatı için fazla rahat kombinler tercih etmezdi o...
   Şimdi de kolaya kaçarak siyah takımını giymiş ve bu özel gecenin sahiplerinden bizzat gelen davet teklifine teşrifte bulunmuştu...
   Ayağını yere attığı andan saniyeler sonra yüzüne doğru patlayan onlarca flaşa maruz kalmıştı...
   Kameralara doğru etkileyici olduğunu bildiği gülümsemesini takındı...
   Ertesi gün ekonomi haberlerinde manşet olacağını bildiğinden güzelce poz verdi karşısındaki tüm medya kuruluşlarına...
   Ardından önünde serilen kırmızı halıda yavaş ve çekici bir yürüyüş takındı üzerine...
  Etrafından geçen bayan davetliler işveyle ona doğru gülümsüyorken hiçbirini farketmiyordu bile...
     Gözünün önündekini göremiyordu...
Aklında çok başka biri vardı çünki...
   Yürümeye devam edip ekonomi dünyası ve basının birleştiği büyük dünyaya açılan görkemli kapıdan içeriye adım attı Azat...
   Gözleri Nazenin'i aradı anında...
Fakat güzel kadın ortalarda görünmüyordu...
    Yüzü düştü sonra...
Kendisine ayrılan minik masaya doğru ilerlerken çok tanıdık bir yüz takıldı gözlerine....

   Aras...

  Yuh ammına koyayım...

     Azat okkalı bir küfür savurdu içinden....
   Kaşları çatıldı...
Yanına doğru gülümseyerek yürüyen Aras'ın silüetini inceledi tek bir his belirtmeden...

-Kimleri görüyorum....
Sevgili abim de burdaymış... Gözlerimi yaşartıyorsun Azat Sayer... Gece kulüplerinden ayrılmak senin için zor olmuş olmalı...

   Azat yumruklarını sıktı önce...
Sonra sakin ve sahtekâr bir tavır aldı üzerine...
   Masada duran minik bardağı eline alıp dudaklarına götürdü...
   Ardından Aras'a doğru dönüp konuşmaya başladı...

- Bakıyorum da benim küçük kardeşim sonunda adam yerine koyulmuş...
Davete nasıl girdiğini anlatsana...
Bacadan mı girdin yoksa girişteki görevlilere para mı teklif ettin?

     Aras'ın gülen yüzü aniden düştü...
Hafifçe öksürdü ve tekrar abisine doğru döndü...

-Senin aksine ilk kez birileri değerimi anlamış desek daha doğru... Unutmadan sorunu da yanıtlayayım...
Bizzat davet sahipleri tarafından aldım davet teklifini...

    Azat şaşkınlıkla ona baktı...

Davet sahipleri?
 
    Cem Aras'ı tanimiyordu...
O hâlde....

     Yine dolmuştu içine aynı duygu...
Öfke damarlarından oluk oluk akıyordu...
   Derin...
Derin çağırmış...