DERİN

Seni mühürlemem gerek...

-Oyun ne?

Az önce söylediği kelimelerle aklım başımdan gitmişken şimdi söylediği cümle ile kapatmış olduğum gözlerimi zorlukla açıp yaslamış olduğum başımı onun başından ayırarak yüzüne doğru baktım.

-N-ne?

Az önce bana "Benim" demişti.

Bu kız benim...

İstemsizce gulumsemistim sonra en büyük gulucuklerden biriydi bu...

Ona sarılmıştım adeta...
Seviyordum işte...
Sebepsizce seviyordum...
Kalbine aldırmadan seviyordum onu..

-Canım oyun oynamak istiyor...
En son sende kalmıştık... Oyun ne?

Bir an için düşündüm.
Ona ne yaptirabilirdim....
İçim içimi yiyorken etrafıma doğru bakındim. Aras'a takıldı bir an gözlerim...
Benim hiç tanımadığım bir adamla burun buruna dans edip sarıldığımı ve hatta ara ara öpüşecek duruma geldiğimi düşünmüştü büyük bir ihtimalle...
Yüzündeki kırgın ifadeden de anlayabiliyordum yanilmadigimi...

-Bana biraz izin verir misin? Az sonra burda olurum...

Cevap vermesini beklemeden Aras'a doğru yaklaştım. Beni farketmeden önce bardagiyla oynuyordu. Sonra başını kaldırıp görüş alanına girmemi görmesiyle birlikte oturduğu yerde biraz dikleşip gelişimi izlemeye koyuldu.

-Çok özür dilerim Aras...
Birdenbire Azat'ı karşımda görünce fazlasıyla şaşırdım...
Haliyle nereye gittiğine bile bakamadım...
Bu arada Azat...

Arkama doğru hafif bir açıyla dönerek az önce dans pistinin ortasında bıraktığım keskin bakışlı özgüven dolu duruşuyla dikkatleri üzerine toplayan duygusuz adama doğru baktım...

Sevdiğim adama doğru...

Sonra yüzümü tekrar Aras'a doğru çevirdim ve gülümsedim.

-Azat...

-Sevgilin...

Yavaşça gülümsedi. Yanağında oluşan gamzeyi yeni yeni farkediyordum. Çok güzel görünüyordu. Az önce uzaklarda gördüğüm o mesafeli adamın aksine çok yakın duran bir çocuk...

-Sen... Biliyor muydun?

-Bir dünya biliyor Derin...
Ama ben az önce mini barın arkasında duran kıvırcık saçlı barmenden öğrendim...

Yutkundum.
Demek artık herkes biliyordu.

Aras arkama doğru gülümseyerek selam verdiğinde başımı hızlıca o yöne çevirdim.
Selam verdiği şahsı gördüğümde bunun ne denli yanlış olduğu kanısına vardım tam da o anda...

-Sevgilin beni öldürmeden önce gitmeliyim...

Azatın az önceki selama tepkisizce sert bakışlar atarak verdiği cevap beni utandırmıştı.

-Onun adına senden özür dilerim.
Bak ne diyeceğim telefonlarımızı alsak olur mu? Daha sonra haberleşiriz ha?

Dişlerini göstererek gülümsediği sırada az önce beni kıskanması adına görmesi için Allah'ıma dua ettiğim Azatin şimdi bu manzarayı izlemiyor olması için yalvarıyordum...

-Tabii Derin... Al kaydet numaranı...

Telefonunu bana uzattığında maalesef ki telefon numaramı dâhi bilmediğimi hatırlayarak boğazımı temizledim. Sonra kendi telefonumu çıkarıp ona baktım ve çaktırmadan ona telefonumu uzattım.

-Sen kaydet... Ben ararım...

Başını onaylarca salladı.

-Pekala... Memnun oldum
Derin Yiğit...