Mutlu olamazsın

389 26 108
                                    

Kapı zili üst üste birkaç defa çalınınca Nazenin Maral'ın kolunu bırakıp sinirle kapıya doğru yürüdü. Hırsla geriye doğru çekilip gözlerini karşısında geniş gülüşüyle dikilen adama doğru çevirdi. Birkaç saniye derin derin nefes alıp Aras'a doğru gülümsedi. İçeri geçmesi için izin verdiğinde genç adamın gözüne takılan silüet ile beraber gülüşünün solması bir olmuştu.

-Bizim yumurcaklar için gelmiştim ama... Görüyorum ki bu evde parazit canlılar türemiş...

Nazenin hafif kıkırdayarak Aras'ın arkasından içeriye doğru süzülürken Maral'ın boynundaki damar belirginleşmiş daha şimdiden oldukça sinirlenmişti. Oturduğu yerde rahatsizlaninca Nazenin ona doğru birkaç adım atıp konuşmaya başladı.

-Merak etme Aras'cığım... Kendisi de şimdi gidiyordu...

Maral dudaklarını ıslatıp elleriyle destek alarak ayağa kalktı. Yutkunarak bir Aras'a bir Nazenin'e doğru hoş olmayan bakışlarını sundu.
Kapıya doğru hızla yürüyerek kendini evin dışına attı.

Nazenin Aras'a gülümseyerek yukarı çıkması için işaret verdi.

-Bizimkiler uyanmıştır... Arslan Bey amcasını özlemiştir şimdi...

:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

Azat mekânın kapısından dışarı çıkıp arabasına doğru yöneldi. Kapıyı çekip çalıştırdığı sırada telefonunun sesi yankılandı. Ekrandaki isim suratını düşürürken bıkkın bir tavırla kulağına doğru götürerek konuşmaya başladı.

-Sen laftan anlamayacaksın...

Kulağına dolan oturaklı ses tonuyla birlikte sözü yarım kalırken karşı tarafı sessizce dinlemeye koyuldu.

-Bir saat içinde söylediğim yere gelmezsen karın ölür...

Genç adam göz devirip sıkıntıyla ona doğru konuşmaya başladı.

-Yavrum şu sacmaliklarına bir son versen artık... Bak inan ki gebertmekten vazgeçtim... Kapaticam deliler hastanesine o olacak...

Maral kendinden emin gülüşünü telefonun ucundaki adama duyurmak istercesine küçük bir kahkaha savurdu.

-Karını ara sevgilim...

Genç adam hızla telefonu kapatıp ufacık bir şüphe dahi duymadan Nazenin'in telefonunu tuşladı. Birkaç saniye çalan telefon açıldığında kendinden emin bir tonda konuşmaya başladı.

-Yavrum... Nerdesin?

Telefonun ucundan duyulan gülüş kan donduran cinstendi. Hava kararmış ayın tam manasıyla gözler önüne serilmiş olduğu bir gece başlamıştı. Azat ansızın kulaklarına dolan sesle arabayı birkaç kez kırıp frene bastı. Gözleri kocaman açılırken kaşları çatılmış kalbi binlerce kez hayal kırıklığı ve korkuyla sarmalanmisti. Sertçe yutkunarak sessizliğini bozdu.

-Bana bak siktigimin evladı neredeyseniz hemen söyle!! Oraya geliyorum!! O bok suratlı kocanin da piç kurusu kardeşinin de senin de sonunuz geldi!!

DERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin