DERİN

Geç kaldın

     Gözlerini diktiği yemekten kaldırıp karşısındaki adamın yüzüne doğru baktı.Ellerini önünde birleştirerek hâlâ ilk koyduğu haliyle önünde yerini alan yemeğe doğru tekrar baktı. Genç adam sandalyesini geriye doğru iterek ayağa kalktı. Geride duran koltuğun önüne kadar gelip masanın üzerindeki sigara paketini eline aldı. Bomboş odada esen soğuk rüzgar hallice belirgindi. Nazenin ayağa kalkıp yemekleri toplamaya başladı. Elindeki tabakları mutfağa götürmek üzereyken boş odada yankılanan tok ses onu yerinde durdurmaya yetmişti.

-Bırak...Toplarlar... yemek de yemiyorsun zaten bebeklerin enerji alması lazım...

    Azat yüzünü karısının hayran olduğu gözlerine doğru çevirdi. Olabildiğince soğuk bir bakışla genç kadını baştan aşağıya süzerek sigarasını dudaklarına götürdü. Yüzünü tekrar pencereye doğru çevirerek gelecek tepkiyi bekledi.
Genç kadın dudaklarını birbirine bastırıp sinirle gözlerini yumdu.Elinde duran tabakları yere doğru atıp çatık kaşlarının altından öfkeli bakışlarını ona doğru çevirdi.
Genç adam ansızın kulaklarına dolan tabak sesleri ile şaşkın bakışlarını karısının yüzüne doğru çevirdi. Aylardır ilk kez böyle sinirli gördüğü kadın saniyeler sonra yumduğu gözlerini açmış kocasına doğru oldukça tavırlı bir halde bakıyordu.

-Tek düşündüğün şey bu mu?

    Karnı burnuna gelmiş genç anne adayı ansızın vücuduna yayılan bir öfkeyle önündeki yemek masasının örtüsünü aşağıya doğru çekerek tüm eşyaların kırılmasına izin verdi.
Sinirden kızaran gözlerini kocasının afallamis yüzüne doğru çevirdiginde genç adam yutkunarak karısına doğru yaklaştı. Kaşları anbean çatılırken ona doğru uyaran bir tavırla konuşmaya başladı.

-Kendine gel! Hamile olduğunun farkındasın değil mi?!

     Endişe içinde sorduğu soruya karşın Nazenin ona doğru hırsla yürüyerek yüzünü yüzüne doğru yaklaştırdı. Alayla gülüp konuşmaya başladığında yavaş yavaş kendini kaybediyordu.

-Tam altı ay Azat...
Altı ay boyunca her gün...
Her gün beni asılsızca suçladın...
Yapmadığım... Yapmadığım bir şey yüzünden bebeklerimi ve beni sevgiye muhtaç bıraktın...
Seni... Seni aldatmad-

      Genç adam gergin yüzünü ondan geriye doğru çekerek sözünü kestiğinde olduğu yerde kalakaldı.

-Kes!! Kendi gözlerimle gördüm Nazenin...
Sen... Sen o odaya girdin ve...

     Genç kadın gözlerinden düşen damlalara engel olamazken ona doğru fısıldayarak konuştu.

-Ve? Ve ne Azat? Ben seni aldattım öyle mi? Biliyorsun... Beni senin canınla tehdit etti. O otel odasına gelmezsem seni öldüreceğini söyledi. Bir an bile tereddüt etmeden canım pahasına o otele gittim. Ama ben...
Ben senden başkasının olmadım. Öldürürdüm kendimi ama olmazdım Azat...
Hah... Ama tabii...
Sen yine inanmadın...
Ben sana bunu defalarca kez anlattım.
Ama inanmıyorsun...
İnanmayacaksın...

    Genç adam hasretiyle yanıp tutuştuğu karısının yüzüne dahi bakmadan merdivenlere yöneldi.
Karısının yanında durup can alıcı o sözcükleri döktü ansızın ortaya...