Zehir gibi...

780 44 14
                                    


Bakmayın yorgunluğuma,

Bakmayın suskunluğuma

Yenilmedim ki...

Ben ölmedim ki...

Mırıldanarak şarkı söylediğim odanın birkaç metre uzağımda duran kapısı açıldığında başımı o yöne doğru çevirdim.

Bir ay önce...

O evde...

Tam yirmi bir basamaktan aşşağıya yuvarlanmış ve bir ruhsuzun merhametine muhtaç kalmışım...

Ne olduysa olmuş ve hayatında yapabileceği en büyük kötülüğü yapmış bana...

Hayatımı kurtarmış...

Büyük ihtimalle onun deyimiyle evinde bir ceset bulunmasından daha iyi bir durum...

Oysa benim için kanadı kırık bir kuşun gidebileceği en uzak yere gidip yine de bu cehennemden kurtulamayışı gibi...

Beni bir aydır yattığım ve ismini dâhi bilmediğim bu hastanenin acil bölümüne atıp gitmiş...

Doktorların şu sıralar bana ne söylediklerini pek anlamıyorum. Ama geldiğimde iç kanamam varmış. Bir aydır bunu düzeltmeye çalışıyorlar belki de...
Buraya geldikten bir hafta sonra gözlerimi açmışım. Üç saatte bir iğneye gelen somurtuk hemsirelerden birinin ağzından cımbızla aldım bu bilgiyi de...

Kimbilir ne yapıyordur şimdi...
Günlerce kendi kendime aynı soruyu sordum...
Ne düşünüyorum ki?

Kendi annesini düşünmeyen bir adamdan bahsediyoruz...
Ben onun için belki de koca bir baş belasından başka hiçbir anlamı olmayan biriyim...

-Derin hanım?

Gözlerimi başımı çevirdiğim kapıdan giren doktora doğru diktim.
Otuzlarinin sonlarına gelmiş , uzun boylu , sıska bir adamdı.
Geldiğim günden beri endiseli bir hali vardı sanki...

-İki gün sonra taburcu oluyorsunuz...
Bir yakınınız veya sizi almaya gelebilecek birileri var mı acaba? Eğer varsa numaralarını verin biz ara-

Sözünü kestiğimde epey şaşırıp gözlüğünü düzeltti.

-Gerek yok. Ben kendim gidebilirim.

-Derin hanım... Kendi başınıza biryere gidebilecek durumda olduğunuz kanaatinde değilim. Eğer bir tanıdığınız veya akrabanız varsa numarasını verin arayalım. Bu durumda dışarıda karşılaştığınız bir problemde bilincinizi kaybedebilirsiniz, eğer yanınızda birileri olurs-

-Gerek yok doktor bey kendim gidebilirim.

Cümlesini ikinci kez bölmemden dolayı sıkıntı çektiğini belli edercesine gözlüğünü ikinci kez düzeltti.

-Pekala, ama bana sorarsanız sizi buraya getiren beyefendiyi aramamızda fayda var.Kendisi danışma bölümüne numarasını bırakmış ve çıktığınızda kendilerini aramamızı istemişler.

Doktorun ilgimi çekmeyen zirvalari arasında söylemiş olduğu birkaç cümle ile birdenbire gözlerimi yeterince aralayıp ona dikkatlice bakmaya başladım.

-A-azad...Azad bey numarasını mı bırakmış?

-İsmini bilmiyorum ama sizi buraya getiren beyefendi...

Pekâlâ...
Bana bunu bir aydır söylemeyen tüm hemşirelere içimden kocaman bir küfür savurdum. Tam otuz gün boyunca kendi kendime onunla ilgili milyonlarca soru üretmiştim. Ve hickimse , tek bir Allah'ın kulu bile çıkıp " numarasını bıraktı " denemişti.

DERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin