DERİN

benim yüzümden

Azat arka bahçenin avlusunda telefonundan hızlıca mesaj yazan parmaklarına inat gözleriyle bir yan eve bir de ekrana doğru kısa kısa bakışlarını sunuyordu. Nazenin en sonunda dayanamayıp pencereden hissettirmeden bakmaya çalışırken genç adam ansızın gördüğü gözlerle gecenin karanlığında dâhi ışıldayan gülüşünü gözler önüne serdi. Genç kadın geriye doğru çekilip hızlıca telefonuna uzandı.

Gönderen: Başımın belası
İçerik: Naz yapma be yavrum... Gözlerinden belli sen de istiyorsun...

Nazenin koca bir 'of' sonrası göz devirerek yeni bir mesaj oluşturmaya girişti. Azat bahçedeki salıncaga yayılarak gelen mesajı saniyeler içinde açıp okumaya başladı.

Gönderen: Hatun
İçerik: avucunu yalarsın...

Genç adam küçük bir kahkaha savurup tekrar tuşlara kilitlenmisken Nazenin abisinin her an eve gelme ihtimaline karşın Azat'tan gelecek olan mesaja odaklanmıştı.

Gönderen: Başımın belası
İçerik: Dudaklarını avucuma tercih ederim 😜 Ama bence Cem gelmeden aşağı gelsen iyi olur... Sonra özlersen bir daha gelmez bu şans güzelim...

Genç kadın hırsla ayağa kalkıp pencereden sevdiği adama doğru çatık kaşlarıyla bakmaya başladı. Ona oldukça sert bir mesaj yazma niyetine girmiş bir şekilde telefonu eline aldı.

Gönderen: Hatun
İçerik: Sen dersini almadın herhalde... Bir daha aynı şeyler yaşansın diyorsan tamam ama ben bir tane daha Maral olayı kaldıramam Azat... Bir kadın daha çocuğuyla intihar etsin istemiyorum...

Azat'ın keyifle gülen yüzü ekranda okuduğu kelimeler yüzünden aniden düşüvermişti. Aklına gelen gece gözlerinin önünde belirdiginde yutkunarak mesaj oluşturmaya başladı.

Gönderen: Başımın belası
İçerik: tekrar tekrar aynı meseleyi açıp bana vicdan azabımla acı vermek istiyorsan durma... İnan bana bu dünyada bana daha fazla acı veren bir olay yok artık benim için... Ama şunu bil ki ben... Ben yıllardır acı içinde... Senden ve oglumdan uzak... Ailemin paramparça oluşuyla yerle bir olarak... Bir köşeden diğerine savrularak... Tüm bunların bedelini misliyle ödüyorum Derin...
Derin diyorum... Çünkü sen benim Derin'im... Beni seven... Bana aşık olan küçük minik Derin'im...

Nazenin gözleri yaşarirken yanaklarından aşağıya doğru yavaşça süzülen damlaları elinin tersiyle silmişti. Kendine gelmeye çalıştıkça aklına gelenlerle içi parcalanıyordu. Gözlerini yumarak birkaç dakika bekledikten sonra tekrar mesaj yazmaya başladı.

Gönderen: Hatun
İçerik: Bu soğukta oturup geçmişten konuşacağına Devrin'e bak... Kızım üstü açık uyumasın ona dikkat et... Bana yeter... Geçmişin intikamını senden çıkarmaya niyetim ve uğraşım yok... Tek istediğim oğlumun ve kızımın mutluluğu...
Benim başka hiçbir beklentim yok...

Genç adam önünde duran bahçe masasının üstündeki paketten bir dal sigara çıkardı. Dudakları arasına sıkıştırırken eline aldığı çakmağa diğer elini siper ederek sigarayı bir kıvılcım sonrası yakmıştı. Zehri içine çekerken gözleri doldu. Ciğerlerine dolan duman kalbini de simsiyah etmişti sanki...
Gözleri kizariyor kalbi her seferinde daha da karariyordu. Ne yazık ki ne bir çaresi vardı gitmeye...
Ne de bir sebebi vardı artık kalmaya...
Ne yazık ki herşey umduğundan daha farklı ilerliyordu. İstediği veya umduğu hiçbir düş gerçek olmuyor o ise eskiden yaptığının aksine daha fazlasını istemek, her yeri yakıp yıkmak yerine artık... Artık sadece sessizce beklemeyi tercih ediyordu. Beklemek bir umuttu... Ve aynı zamanda beklemek... Bir umuttan daha fazlasiydi...veya daha az... Çok azdı... Bunu bilmeden.... Ne geleceğini bilmeden beklemeyi tercih ediyordu artık...
Yakıp yıkarken ne kazanmıştı?
Karnında bebeğiyle onun yüzünden canına kıyan bir kadın...
Hastanede yıllardır bir gün belki gözlerini açar umuduyla bitkisel hayatta yaşamaya devam eden can dostu(!) bir adam...
Henüz on sekiz yaşında annesi ve kendisi yüzünden acı içinde yaşamaya maruz bırakılmış bir kadın daha...
Ve aynı kadının çocuklarından birinden ayrı yaşamaya...
Diğerini babasız büyütmeye mecbur bırakılmış bir durumda olmasinin tek sebebi de ne yazık ki ta kendisi...
Azat Sayer...

Aklına gelen binbir düşünce ile her saniye daha kötü bir hale bürünüyor ne yapacağını bilemeden elinde tuttuğu sigarayı kalbine çekmek istercesine içmeye devam ediyordu. Gözleri ara ara doluyorken dudakları bitap bir halde zehri içmeye devam ediyordu. Sonunda gelen mesajın haklılığı karşısında cevapsız kalarak içeriye girdi. Bahçe kapısını öterken yan evin garaj girişine yanaşan arabanın içindeki kayinbiraderini farketti. Perdeyi çekerek yavaş adımlarla Devrin'in odasına çıkmaya çalışırken telefonuna gelen mesajla yerinde durup ekrana kilitlendi.

Gönderen: Hatun
İçerik: Bak Azat... Ne diyebilirim nasıl diyebilirim hiç bilmiyorum... Bunu belki yıllardır defalarca kez söyledim ve yine... Yine söylüyorum...
Biliyorum... Yeniden birarada... Yeniden bir aile olabilecegimizi düşünüyor ve istiyorsun... İnan bana...
İnan bana ben de istedim...
Seninle o gün birlikte olduktan sonra...
Seni ne kadar özlediğimi...
Bizi ne kadar özlediğimi iliklerime kadar hissettim...
Ama olmuyor...
Ben seni affedemiyorum... O gün net bir şekilde anladım Azat...
Ben bir daha asla...
Seni bir daha asla affedemem...
Ne olursa olsun...
Artık bizden bir aile olamaz...
Biliyor musun... O güne kadar içimde belki de affedebilirim
diye bir umut vardı...
Fakat artık o da yok... Ben seni affedemiyorum Azat... Ben artık seni affedemiyorum...
Ben seni bir daha asla Affedemem...
Biz bir daha asla birlikte olamayız Azat...
Bu sana son mesajım...
Kendine iyi bakmanı dilerim...
İyi geceler...

Nazenin'in elleri titreyerek hickiriklar içinde yazdığı mesaj Azat'ı olduğu yerde kaskatı kesmişti. Saniyeler içinde yazılanları idrak ettiğinde beynine giden kan durmuş, ciğerleri nefes almayı bırakmış gibiydi. Ansızın daralan boğazı ile ellerini boynuna doğru götürerek nefes almaya uğraşırken kararan gözleri ve alamadığı her soluk dizlerini kırmaya yetmiş gibiydi. İstemsizce yere doğru çökerken gürce öksürerek ardarda nefes almaya uğraşmıştı. Gözleri gitgide kararırken ciğerleri pes etmiş bir halde soluk alışını durdurmuş kalbinin artık durup veda etmesi gerektiğini belli ederek ona sinyalini vermişti. Genç adam ansızın yere yigildiginda minik Devrin aşağı kattan gelen öksürük sesleriyle yattığı yerden kalkarak evin içinde babasını arayışa çıkmıştı. Gözlerini minik elleriyle oluştururken merdivenlerin ucunda yerde öylece yatan adam aradığı adamdı. Küçük kız önce bunun bir kabus olduğunu düşünmüş olmadığını anladigindaysa hickiriklara boğularak babasının bedenine sarılıp uyanmasını beklemişti. Sonunda uyanmayacagini anladığında koşarak dayisigilin evine gidip minik çıplak ayakları ve elleriyle gözlerinden oluk oluk akan yaşlara aldırmadan kapının ziline yüklenmişti. Ansızın açılan kapıyla Cem olduğu yerde kalakalmisti.

Dayı.... Da... Dayı... B-ba...B-babam... Babam... Öldü dayı... Öldü dayı...

Küçük kızın olayın şokuyla söylediklerine karşın Cem'in hemen arkasında kalbine yayılan korkuyla yere çöken Nazenin...

"Öldü..."

Kelimesi ile bulaniklasan görüntü açısına karşı koyamadan öylece yere yığılmıştı. Cem ne yapacağını bilemeden yere düşen kız kardeşini kucağına almaya çalışırken kulağına doğru gelen sessiz fısıldayış belki de tüm olanların açıklamasıydı.

"Benim yüzümden sevgilim"

Keyifli okumalar diliyorum 😘😘😘