Sahiden

200 25 102
                                    

      Arkadaşlar bölümü yukarıda koyduğum bölüm şarkısıyla birlikte okursaniz çok sevineceğim. Keyifli okumalar....

Arabayı dağ evinin önündeki otopark alanında durdurdugunda üzerinde aşırı derecede büyük bir heyecan vardı. Uzun bir zaman boyunca cesaretini toplamak adına kendi kendini teskin etmeye çabaladı. Bu oldukça zordu. Hele ki yıllar sonra çocuklarıyla , sevdiği kadınla yüzleşecek bu adam için herşey çok daha zordu.Sonunda gozlerini sımsıkı kapattı  ve içine derin bir nefes çekmeyi başardı.Gozlerini açtığında içinde yepyeni bir Azat vardı. Hediye olarak ne alması gerektiğini dün geceden beri düşünüyordu. Hatta o hediyeler için gece boyu uyuyamamisti. Elini saçlarının arasından geçirdi. Direksiyonu tutan diğer eli hala aynı konumdaydı. Sonra aynadan kendine tekrar bakma gereği duydu. Hazır olduğuna karar verene değin oldukça zaman geçtiğini farketti. Arabadan seri bir hareketle inerek bagaja doğru ilerledi. Bagaj kapısını ardına kadar açıp içinden boyu kadar büyük iki tane hediye paketi çıkardı. Ve bir de diğerlerinin büyüklüğü oranında küçük bir kutu daha vardı ki aklına geldiğinde elini cebine atıp kutunun orda olduğundan emin oldu. Herşey hazırdı...
Aras palyacolardan birinin yerine geçecekti ve Cem pastacı olacaktı. Bu bir aile buluşması ise tam bir aile buluşması olmalıydı. Azat çocuklarının yıllardır görmediği dayı ve amcalarına doğum günlerinde kavuşup beraber zaman geçirmelerini istemişti. Herşey onun kafasinda ayarlanmıştı. Sonra paketleri eline alıp deniz kıyısındaki küçük kafeye doğru heyecan içinde yürümeye başladı. Bir an için kaslarının gerildigini hissetti. Sonraki her adımında bacakları uyuşmaya elleri çekilmeye başladı.

      "İşte başlıyoruz..."

Dedi kendi kendine...
   Ve girdi kapıdan içeriye...

  Yankılanan müzik sesi kulaklarına ulaştığında etrafta koşuşturan onlarca çocuk arasında kendi çocuklarını buldu gözleri...
    Yüzüne yerleşen gülümseme ile öylece seyretti bir süre uzaktan...
    Sonra...
Sonra bir süre daha uzaktan izlemeyi tercih etti Azat Sayer...
   Koltuklardan birine oturup masanın üstüne yigdi kutuları ve beklemeye koyuldu onu...
    Gulumseyisi hâlâ yerli yerinde bebeklerini izlemeye devam etti.
Önce Devrin'e baktı. Bal rengi saçlarını koklamak o kocaman ceylan gözlerinden öpmek istedi hemen...
   Sonra Arslan'a kaydı gözleri...
Kız kardeşine gösterdiği aşırı sahiplenici ve aynı zamanda bir o kadar gıcık tavırları Azat  Sayer'in kahkahalar attirabilirdi. Biraz daha dikkatli baktigindaysa onda kendini bile görebilirdi.
Fakat sonra...
Sonra onun sesini duydu.
Gözlerini kapattı önce...
Yüzünde hala aynı gülüş...
Kulağında yıllardır duymayı beklediği ses ile keyfini sürdü bu kısacık anın...
Gözlerini actigindaysa...

    Sahiden...
Sevmemiş beni meğerse...

   Gülüşü donup kaldı öylece...
Naz'ın elleri bir başkasının elleri arasındaydı...
Gözleri...
Gözleri ise ışıl ışıl parlıyordu çocuklarına bakarken...

   Bilmeden geçmişim hayatından...
Bir iz bırakmadan...
   Bir söz bırakmadan...

  Başka bir adamın yanındaydı...
Başka bir adamın parmaklarıyla bağlıydı parmakları...
Gülüşü uçup gidiverdi Azat Sayer'in...
     Belki dünyada en son aklına gelebilecek olan şeydi...
   Bu gördükleri...
Sonra o adamın yüzüne baktı...
   Kim olduğunu dahi bilmeden deli gibi kıskandığı o adamın yüzüne kaldırdı bakışlarını...
   Ve şarkı çalmaya devam etti...

      Sahiden...
Doğruymuş söylenenler de...
  Bir defa çıkmamış adım ağzından...

   Yumruğunu sıktı önce...
Dişleri birbirine sımsıkı kenetlendi Naz'ın ellerini tutan adamın yüzünü görünce...
   Ama sonra elleri de çözüldü duyguları da...

DERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin