yabancı

332 32 96
                                    

         Çok değil henüz birkaç hafta önceydi...
   Birkaç hafta önce söylemiştik o şarkıları...
   Birbirimizin gözlerinin içine bakarak söylemiştik.
   Ve sevmiştik birbirimizi...
Çok sevmiştik...
   Yada öyle zannetmiştim...
Öyle olmasını ummuştum...
      Birkaç hafta önceydi sana seni sevdiğimi söylerken...
    Evlenme teklifini bir uçuruma sürüklendiğimi bile bile kabul ederken...
   Ve ben yine senin o delicesine sevdiğim gözlerine dalıp giderken...
   Hepsi birkaç hafta önce olup bitivermisti.

    Şimdi neredeyim?

Şimdi sensizim...
Şimdi seninleyim...
Ama sensizim işte...

   Aynı evde yaşayıp aynı havayı soluyoruz belki...
  Ve belki bir gün yine aynı yatakta uyumak nasip olur bilemem...
   Ama şimdi senden öylesine uzağım ki bir bilsen...
   Bir bilsen sana uzak olmanın ne kadar zor olduğunu...
  Ve en acısı sensiz olmak bir yana bana bıraktığın parcalarimdan da uzaktayım şimdi...
    Çocuklarımı benden alıp götürürken ne düşündüğünü bilmiyorum...
   Ama çok zor olmaya başladı Azat...

    Kimsesizlik çok çok ama çok zor...
Bu yüzden bilmeni istemedim gerçekleri...
   Bu yüzden hayatını ve seni ve dâhi senin aşık olduğum o koyu kalbini...
   Ama sen...
Sen benimkini bozdun işte...
Sen beni darmadağın , toz duman ettin sevgilim...
  
   Önce çocuklarımı aldın benden...
Sonra beni seninle sensizliğe zorladın...

   Belki ölmeliydim...
Belki senin de istediğin buydu...
Birkaç hafta evvel bana söylediğin şarkıları tekrar söylesen...
   Yine evet derdim sana...
Sonunda ölüm olduğunu bilsem de yine evet ve sonsuz kere evet aşkım...
   Derdim...

Ama sen beni duymadın...
Beni dinlemedin...

   Ve belki...
Bunu söylerken eğilip bükülüyor, çekiniyor , korkuyorum...
   Beni sevmemiş olmandan korkuyorum...
   Niçin biliyor musun?
Biraz olsun gerçekse diye...
Biraz olsun sevmediysen diye...
   Düşünmek bile istemiyorum...
Çünkü ben seni fikrimde ve hayalimde...
   Hep beni severken yaşadım...
    Yıkma hayallerimi...
Alma beni sevgilim...
   Benim hayallerimi çalma benden...
Çünkü geriye bir tek kalan...
   Senden ve cocuklarimdan bir tek...
     Bana bir tek kalan...
   Anılarım...
     Hayallerim...

    Kahvaltı masasına oturup televizyonu açtım. Saate son kez baktığımda sekiz olmasına en fazla beş dakika kalmıştı. Ve ben heyecandan tırnaklarımı yemek üzereydim.

   Az sonra Azat aşağı inecek  günlerdir olduğu gibi yüzüme dâhi bakmadan kapıya yönelecek ve gecenin bir yarısına kadar geri donmeyecekti. Tabii artık duruma el atmazsam...
   Başta çocuklarımı benden aldığı için ona kızgındım...
   Ama sonra...
Sonra kendisi de gitti...
   Kayıp gitti parmaklarımın arasından...
  Ve ben öylece...
Öylece oturup gidişini seyrettim...
  Şimdi ise izlemenin vakti geçmiş artık ona engel olmam gerektiğinin farkına varmıştım. Şimdi tıpkı Derin'e benziyor ve her geçen gün daha çok içimdeki kayıp kadın oluyordum.

    Adım seslerini isittigimde kendimi sakinleştirmek adına televizyonun sesini sonuna kadar açıp sakin olmam gerektiğini birkaç yüz kez daha tembihledim.
   Sonra...
Sonra nefesimi tutup topuklarinin çıkardığı adımları dinlemeye koyuldum.

DERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin