8. Bölüm 'Her Şey Bitmişti Ya Da Yeni Başlıyordu'

5.3K 536 146
                                    

Bölüm şarkısı; Merve Deniz - Karanfil

Her Şey Bitmişti Ya Da Yeni Başlıyordu

Yukarıya çıktıktan sonra Güneş Dönülmez Akşamın Ufkundayım şarkısını duyuyor ve hatta kendini bir büyük açarken görmeye başlıyordu. Ah birde şu Doğu, şöyle güzel bakmıyor muydu, her şey sarpa sarıyordu. Hayır hem çok güzel öpüyor, hem çok güzel koruyor, hem de çok güzel bakıyordu. Bu adam çok utanmaz bir adamdı. Hayatını kurtardığı için kahramandı belki ama... Güneş'in aklını çelecek kadar şeytandı, şeytan!

Doğu'nun sevgili yalanı üzerine herkes nasıl da şaşırmış ve akabinde de mutlu olmuştu ama?! Doğu'nun ailesinin mutluluğu gözlerden okunuyordu elbette ki... Ama o Halime pis şeytanı yok muydu, resmen oğlunun Güneş'ten kurtulması şerefine o şişko göbeğini hoplayıver çekirge şarkısıyla raks ettirecekti.

Şu anda Doğu'nun odasındalardı. Doğu elini tutup yukarıya getirmişti. Aslında Güneş kendi odasına kaçmak istemişti ama kahraman Doğu Bey buna müsaade etmemişti. Ve hala o seksi bakışlarını üzerine akıtıyordu. Kalbi bu tempoda atmaya devam ederse Güneş olası bi ihtimalle Doğu'ya saldıracaktı ve sonuç olarak bi keyif sigarası yakacaklardı.

Pekala... Şimdi en önemli konu Doğu'ya ne diyecekti? Aklına birkaç yalan dolan geliyordu ama... Allah kahretsin ki bu adamın gözlerinde 'Lütfen yalana başvurmayın' yazıyordu. Ama Güneş o gözleri görmezden gelmek zorundaydı. Ve artık bitmiş bir hikâyeye son yazmak için bu yalana başvurup her şeyden uzaklaşması lazımdı.

Doğu odaya geldiklerinden beri Güneş'in şekilden şekle giren ifadelerini ezberlemiş sayılırdı. Ciddi anlamda bu kızın derdinin ne olduğunu bilmek istiyordu ve deli gibi bu kızı hayatında da istiyordu. Ona şüpheli yaklaşması hala vardı, hiç eksilmemiş. Ne var ki kız elini uzatsa, her şeye evet dese, her şeyi silecek kıvamdaydı. O da bilmiyordu kendisine neler olduğunu... Tek bildiği bu birkaç gün içinde Güneş fena halde ilgi alanı oluvermişti.

"Bir açıklama yapacak mısın?" dedi Doğu sert bir sesle. Tek kaşını havaya kaldırmış, kahverengi gözlerini de kısmıştı. Üzerindeki siyah tişörtün siyahlığına kapılmış gibi karanlıktı bakışları... Önce şüphelerinden kurtulmaktı derdi.

Güneş onun sert çıkan sesiyle dudaklarını korkuyla birleştirip gözlerini yumdu. Enişten olacak adam hayatımın tam orta yerine sıçtı, şimdi de kız kardeşine hayvan gibi aşık olduğundan bahsediyor, diyemeyeceğini hissetti. Bu nedenle de elveda Doğu diye düşünüp derin bir nefes aldı.

"Sen ne duyduysan o işte," demekle yetindi Güneş. Bu kesinlikle kendisini ele vermek değildi, karşı tarafın ne bilip bilmemesiyle alakalıydı.

"Bir şey duymadım, buradan," derken başıyla penceresini işaret etti. "Bakarken sizin baya bir tartıştığınızı görüp aşağıya indim. Anıl'ı dövüyordun?" derken kaşlarını çatıp anlamsızca bakıyordu. "Merak edip neler olduğunu öğrenmek için yanınıza geliyordum ama sen ağlayarak içeri filan girince yanına geldim direkt işte," dedi Doğu.

Güneş o anda gülümsedi. Yüreği nasıl da ferahladı. Doğu'nun yatağına oturup derin bir nefes alıp verdi. Bu adam o konuşmayı duysaydı kesin Anıl'ın yanında kendisini de boğardı. Konu başlıklarını hızla göz geçirmeliydi. Hala kuzen olarak biliniyordu, Anıl'ın pislik biri olduğunu bilen kuzendi. Buse'ye yaptığının aynısını Doğu'ya da yapabilirdi. Zaten sabah olunca çekip gidecekti. En azından bu aile arkasından kötü düşüncelere sahip olsun istemiyordu. Bu huyuna da Adana'da kaldığı süre zarfında edinmişti. Normalde kimseyi takmayan o kız, el âlem ne der sendromunun kurbanı olmuştu.

SEN HAYALİMDE YOKTUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin