SEN HAYALİMDE YOKTUN

9. Bölüm 'Biraz Yanlış Biraz Doğru'

Bölüm şarkısı; Glen Hansard and Marketa Irglova - Falling Slowly

Biraz Yanlış Biraz Doğru

Doğu gözlerini yüzüne vuran güneşle açtığında tembelce gerindi. Kolunun teki yanındaki kadına çarpınca esneyerek ona döndü. Fazla şeker bir kızdı, dün akşam gittiği barda tanışıp kaynaşma işini de evde gerçekleştirmişlerdi. Doğu için günü birlik tatillerden biriydi aslında. Eğlenip normal hayatına geri dönmeliydi. Yatağından kalkıp hemen kendisini banyoya attı. Bugün koşuya çıkamayacaktı, çünkü uyuyarak zaten zamanını harcamıştı. Tepesinden akan suyun soğuk derecesini az daha yükseltti iyice ayılmak için. En sonunda belindeki havluyla çıktı ve elindeki diğer havluyla uzun saçlarından akan suları kurutmaya başladı. Odaya geri döndüğünde kadının hala uyuduğunu görünce serseri bir gülüşle giyinmek üzere odasındaki dolaba yöneldi. Zaten giyinmeye başlarken de kadın kendiliğinden uyanmaya başladı. Pekala Doğu kadın uyansın diye azıcık gürültü yapmış olabilirdi.

Kadın tepesindeki kızıl kıvırcık saçlarını düzelmeye çalışırken "Günaydın, hız tanrısı," dedi. Dün akşam bu adamın seks hızını delmiş ve inanılmaz bi zevk vermişti. Türk erkekleri hakkında duyduğu şeylerin bi kısmı kesinlikle doğruydu.

Doğu üzerine geçirdiği buz mavisi gömleğinin düğmelerini iliklerden kadına bakıp muzipçe sırıttı. "Günaydın Lilly. Hemen çıkmam lazım, bir an önce hazırlanırsan seni de istediğin yere bırakabilirim," dedi. Üzerini tam anlamıyla giyinmiş oldu. Kol saatini takarken saate göz attı, ne olursa olsun hep dakik olmayı başarabiliyordu.

Kadın hemen üzerini giyinip saçlarını toplamak için çantasında toka ararken, Doğu ona kendi lastiklerinden bir tane uzattı. Kadın gülümseyerek tokayı alıp saçlarını topladı.

"Saçlarının mükemmel olması için ne kullandığını öğrenmek isterim. Onlara gösterdiğin özeni kimseye göstermediğini hissediyorum," dedi Lilly onun gömlek yakalarını tutarken.

Doğu onun yüzüne düşen birkaç teli geriye itip "Mükemmel olmaları için yaptığım çok fazla şey var. Ve özen göstermek istediğim kadına o özeni fazlasıyla gösteririm, ancak sadece ben istersem," deyip geri kaçıp hemen kapıya doğru yürüdü.

Birkaç dakika sonra Doğu'nun arabasında ilerliyorlardı. İkisinin gideceği yön aynıydı ve bu Doğu için baya güzel oldu. Arabada çalınan müzik eşliğinde sohbet ede ede ilerlerken, Lilly bu akşam için planını sordu Doğu'ya. Ancak Doğu'nun yoğun bi programı olduğu için hiç de üzgün olmadığını belli eden bi tavırla durumu açıkladı. Lilly'nin fazlasını istemediğinin farkındaydı Doğu. Çünkü birlikte olduğu kadınları bu aşamaya göre seçerdi. Zorlama yoktu, ancak istenilen ihtiyaç birdi ve Lilly'nin derdi de buydu. Ancak Doğu bunu bir daha istiyor muydu emin değildi, çünkü istediği şey bambaşkaydı. Ve o da çok uzaklarda bir yerlerdeydi.

Lilly'i istediği yere getirdiğinde kadın onun yanağından öpüp teşekkür etti. Arabadan inmeden evvel de "Bu arada dün akşam bana üç defa Güneş dedin," dedi. Güneş'i tam anlamıyla telaffuz edemese de Doğu onun ne demek istediğini anladı. "Belki de asıl özen göstermen ve sevişmen kadın o olmalıydı," deyip aşağı indi.

Doğu onun arkasından bakarken sinirle tek kaşını kaldırdı. Onu unutmuş sayılırdı. Pek de güzel başardığına inanmıştı. Hatta ona kızgındı da... Nedensiz bir şekilde terk edildiği hissine kapılıp baya bi öfkelenmişti kıza. Derken de asıl öfkelenmesi gereken kişinin kendisi olduğunu kavrayabilmişti.

Tamam, güzel kızdı. Bunu inkâr edemezdi, ancak neden çekip gittiğini bir türlü anlamadığı gibi artık anlamak istemediğini de düşünüyordu. Belki bir açıklama yapabilirdi. Hani az da olsa bi yakınlaşmışlar ve başlangıç seviyesinde bi itiraf söz konusuydu. Kız mı duygusuzdu yoksa kendisinde mi sorun vardı hâlâ da anlamıyordu. Tek bildiği hayatta en sevmediği, asla tahammül edemediği bir şey yaşamış olmasıydı, bir anda açıklama yapmadan giden biri...