SEN HAYALİMDE YOKTUN

10. Bölüm 'D Planı'

Bölüm şarkısı; Erica Jennings - Its a Lovely Day

'D Planı'

Sofia ablasına anlamsız gözlerle bakıyordu. Duyduklarını hazmetmeye çalışıyor ve ona diline kadar gelen hakaretleri sıralamamak adına sadece bakmakla yetinmek zorunda kalıyordu. Oysa çok güzel hakaret kelimeleri vardı. Ama o ne olursa olsun ablasıydı ve ailesine karşı saygısızlık etmeme kuralı vardı bu evin. Ne var ki ablası bu evin kurallarını çiğnemesine sebep oluyordu. Pekâlâ, evin birçok kuralları ihlal edilmişti; gece kaçma olsun, uygunsuz partiler, kız arkadaşa gidiyormuş gibi söylemek olsun, ders hakkında gereksiz bilgilendirmemek için hiçbir şey söylememe olsun, çoğu yapılırdı. Yine de bir bireye karşı saygısızlık affedilmeyecek türden kurallar sabitti. Ve bu zamana kadar evdeki hiç kimse bunu henüz çiğneyememişti.

"Güneş gerçekten de bu akşam eski sevgilinin nişanlısının abisiyle yemeğe çıkacak mısın?" dedi Sofia. Bunu yaklaşık yüzünce kez soruyordu. İki yüze kadar yolu var gibiydi.

Güneş sinirle bir nefes bırakırken, yüzüne doğru dağılan saçının bir tutamı havalandı ve yine yüzüne düştü. "Bilmiyorum... İçgüdüsel bir güç bu sanırım. Yani adamı bi görsen ilah gibi bir şey. Ve o ses tonuna karşı kimse, bak cidden hiçbir birey karşı koyamaz. Beni öperken de ona karşı koyamamıştım ve onu üzmüş olmak canımı yaktı. Kendimce kırılan kalbini tamir etmek istedim ama sonra bunun saçma olduğunu anladım. Benim Doğu'yla ne işim var?" diye isyan edip yine derin bir nefes attı ve saçı aynı şekilde havalanıp yüzüne çarptı.

"Adama yakında itaat da edersin Sun!" dedi Sofis ablasına. Çoğu zaman onun ismini İngilizce telaffuz ederdi. Büyükannesi bunu çok sıklıkla yaptığı için istem dışı diline takılıyordu. Büyükannesi Ğ harfini çıkartamaz ve fena halde gerginleşirdi. Hoş, Sofia da birçok harfi çıkartmakta zorlanırdı, yine de aksanına yakıştığından pes etmezdi.

"Saçmalamayı keser misin?! Gerçekten de farklı bi içgüdüsel bir meseleydi. Bilmeden beni üzdüğünü ve bu yüzden çok üzgün olduğunu söyledi. Tabii gidişimi de kendisine bağlıyordu. Öyle vicdansız çekip gidemedim!"

"İyi öyleyse! O zaman şimdi vicdanına ekleme yap. Bari en azından akşam adamın tadına da bak! En azından vicdanını yüzde elli filan sorgularsın. Eğer ki seks mükemmelse hele... Siktir edebilirsin her şeyi!!"

"Sofia! Onunla sevişmeye gitmiyorum. Sadece adam benim yüzümden kendisini kötü hissetmesin diye bir yemek hepsi bu! Bence bu yemekte onunla ayrı dünyaların insanları olduğumuzu anlayacak ve bana güle güle deyip gidecek."

"İyi de senle kim ayrı dünyaların insanı olmak ister ki? Şöyle bir düşünüyorum ve bulamıyorum. Sümsük Anıl'ı bile popülaritesi yüksek bir CEO yapmış bir kadınsın, bence bu fikri unut!"

Sofia saçlarıyla oynamaya başladığında onun için ablasının eski sevgilisinin nişanlısının abisiyle yemeğe çıkıyor olma fikri çoktan önemsiz bir ayrıntı olmaya başlamıştı bile! Tabii ablasının Victoria Beckham gibi soğuk bakışlarını görünce önemsiz ayrıntıya takılı kalmak zorunda kaldı. Aklına düşmeye başlayan muzip fikirler nedeniyle sinsice gülümsedi ve beklemeden dizlerinin üzerine kalkıp bu fikrini anlatmaya başladı.

**

Doğu'ysa aynı saatlerde hastaneden çıkmış evine doğru yol almıştı. Güneş'le buluşacağı için biraz da neşeliydi, öyle ki bugün girdiği ve bir türlü bitmeyeceği düşündüğü doğum sonrası yorgunluğu bile uçup gitmişti. Cuma gecesinin en güzel yanı da buydu belki de? Yani hafta sonu bolca dinlenebilecek olmasıydı. Aslında bu da kendisini kandırmanın ayrı bir yoluydu, çünkü bariz bir şekilde Güneş'le bulacağı için tüm yorgunluğunu göz ardı edebilecek güçteydi.