-koduğumun komandoları ben sizin gelişinizi sikeyim, bu evde kapı var ve önce çalınır genellikle! götler!
-bu kadar sıcak karşılayacağınızı bilseydik daha önceden gelirdik bebişim,
-sana dedim kapıyı çalalım diye Mert,
-suçu üstüme atmayın, uyandırmaya kıyamadık
-birinin suçlu olması lazım en uygunu sensin yavrum,
-gelin kızımızın sesi de fena değilmiş,
-sevinç çığlığı mıydı onlar?
-yeter lann gelin buraya!
Simirna, düğün günü heyecanıyla yatağından fırlayıp kahvaltı hazırlamaya mutfağa doğru giderken, salona dalgın dalgın şöyle bir baktığında dört iri yarı adamın odanın çeşitli yerlerine yayılmış, ikisi koltukta biri yerde uyuyor, biri masada oturmuş ders kitaplarını incelerken kendisine el sallıyor olduğunu görünce tüm gücüyle çığlığı basmıştı.
Masada kendisine el sallayanın kulaklarını kapatıp 'ayıp oluyor ama' demesiyle koca adamının ismini bağırmıştı korkuyla.
Şimdi salonun ortasında beş adet Bekir benzeri adam sarılıp şakalaşırken kendisi bir kenarda durup aşıkların sevgi gösterilerinin bitmesini bekledi..
Kendisini ilk farkeden yanına gelerek elini uzatıp
-Ben Mert, kusura bakmayın bu denyolara uyup kapıyı çalmadan girdik evinize ama çok erken geldiğimiz için sizi uyandırmaya kıyamadık,
-selam ben Murat, denyo derken beni kastetmiyor diğer ikisini söyledi,
-Uğur ben, aralarındaki en masumuyum,
-Ben Salih, evli olmasam bir ikizinin olması için tanrıya dua ederdim, ama evliyim ve karımı seviyorum.
Bekir kıza sahiplenircesine sarılınca dört adam kahkaha atarak bu güzel çifte baktılar.
Zaten düzenli bir şekilde bu eve giriyorlardı.
Bekir'in hayata küsüp kendini buraya kapattığı günden beri hem Muhittin dayıdan haberlerini alıyorlar, hem de ayda bir sırayla geceleri gizlice eve girip ya da uzaktan arkadaşlarını gözlüyorlardı.
Simirna'nın pat diye adamın hayatının ortasına düşmesine o kadar sevinmişlerdi ki Selim'in nikah haberini vermesi üzerine gelmeye karar verdiler.
Bekir'i sakin huzurlu ve farkında olmasa da aşık bulmak pek beklemedikleri bir sürpriz olmuştu.
Simirna'nın kaçtığı adamı Mert uzun yıllardır Diyarbakır'da görev yaptığı için iyi tanıyordu, pislik şişkonun, sapığın tekiydi, fakat örgütten devlete haber sızdırdığı için bir nevi muhbir korunmasındaydı, çok zengin olması da kendisine ayrıcalık tanıyordu, nikahtan sonra özellikle iyice araştırıp yakın takibe almaya karar vermişlerdi.
Yıllarca omuz omuza görev yaptıkları arkadaşlarının ikinci bir acıyı yaşamaması için ellerinden geleni yapacaklardı.
Simirna ağzı açık bu izbandut gibi, sürekli konuşan adamlarla el sıkışırken hayatında bu kadar korkmadığını, ama bir bu kadar da rahatlamadığını düşünüp,
-bir şey sorucam beyler kapıyı nasıl açabildiniz?
Hepsi masumca birbirine bakıp gülmeye başladı,
-Simirna bu ayılar benim özel kuvvetlerden arkadaşlarım, yani hepsi asker, aynı timdeydik yıllarca...
Tekrar kucaklaşıp aynı anda konuşmaya başladılar,
![](https://img.wattpad.com/cover/97576200-288-k410220.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKAMOZUN KARANLIĞI (TAMAMLANDI ve DÜZENLENİYOR)
General Fiction(İMLÂ ve YAZIM HATALARI DÜZENLENİYOR) 👉👉Cinsel içerik, küfür ve şiddet vardır👈👈 🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤 İNSTAGRAM:DiliminUcundaBirikenlerim HER HAKKI SAKLIDIR!! İLK YAYINLANMA TARİHİ; 11.03.2017